'Sürekli aldatılma şüphesi yaşıyorum'

Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor…

 SORU Evliyim 7 yaşında bir kızım var, eşimle birlikte çalışıyoruz. Aldatılmış olma şüphesi nedeniyle sürekli içim içimi kemiriyor, bu nedenle çok tartışıyoruz. Sorduğumda O yok, sadece iş ilişkisiydi iş bitti diyor, soru sorduğumda, hakaretler ediyor, hatta şiddet uyguluyor. Çalışmak, konuşmak, yemek yemek bile istemiyorum. CEVAP Evililikte karşılıklı güven duymak, güven vermek eşlerin en temel görevidir. Güven ilişkisi zedelenirse, doğal olarak aile/evlilik kurumu zarar görür. Aldatılma kuşkusu hiçbir neden yokken ortaya çıkmışsa, kuşkulanan eşte bir sorun olduğu düşünülür. Bu konuda ip uçları varsa, eşin diğerine bunları sorması normaldir. Aldatmayan eş sakin biçimde gerçek durum neyse, onu anlatır. Doyurucu olmayan ve "sadece iş ilişkisiydi" demek genellikle yeterli olmaz. Bunun üstüne bir de hakaret etmek, şiddet uygulamak kuşkuları daha da artırır. Böyle bir durum kişide güvensizlik, gururunun incinmesi duygusu yaratır; anksiyete ve depresyona yol açar. İstenen, durumun konuşarak açıklığa kavuşturulması, kuşkuların giderilmesidir. Konuşmak mümkün olmuyorsa, toplumuzda genellikle aile büyükleri devreye girer. Bu durumun çözümü için seçenekler, konuşmayı deneyerek çözmeye çalışmak, aile büyüklerinden yardım istemek, kimsenin bilmesini istemezseniz siz eşinizi ikna ederek bir evlilik terapistinden veya psikiyatristten yardım almak olabilir. SORU Eşim 42 yaşında 4 yıl önce depresyon tedavisi gördü şuan kıskançlık var. Her zaman gidilen bir yolu soruyor, çocuklarına ve bana beni sevmiyor musunuz diye sorular soruyor, işe giderken kapıları sıkı sıkı kapayın kilitleyin kimseye açmayın diyor, uykusuzluk sorunu yaşıyor, doktora gitmiyor. CEVAP Kıskançlık, kuşkuculuk, kapıların kilitlenmesini ve kimseyi açılmamasını isteme gibi belirtiler hem depresyonda hem da paranoid (kuşkuculuk) bozuklukta görülebilir. Depresyonda uykusuzluk sık görülen bir belirti olmakla birlikte, kişi kötülük göreceği kuşkuları nedeniyle de uyumayabilir. Genel olarak depresif bir kişi hekime gider, paranoid bozukluğu olan bir kişi hasta olduğunu kabul etmez ve bu nedenle hekime de gitmez. Eşinizle ilgili iki önemli konudan biri, başka belirtisinin olup olmadığıdır, çünkü bunlar ayırıcı tanı açısından önemlidir. İkincisi, hekime gitmemesidir. Bu durumda aile üyeleri, yakın arkadaşları, sözlerini dinlediği aile büyükleri ikna etmeye çalışabilir. İkna çabasında hasta, tedavi sözcüklerinin kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Bunun için, herhangi bir yakınması varsa, o kullanılabilir. Örneğin, başağrısı, mide yakınması, uykusuzluk, iştahsızlık, durgunluk, sinirlilik gibi belirtiler öne sürülerek bir psikiyatriste götürülebilir. SORU Bende sürekli ölüm duygusu var. Her an ölecekmişim gibi bir his var. Aklıma hep Allaha küfür geliyor. Geçen sabah nefes alamama ve vücudumda yanmalar oldu. CEVAP Belirttiğiniz belirtiler herkes için hem önemli, hem de korkutucu niteliktedir. Bu belirtiler genel olarak anksiyete bozukluklarında görülen belirtilerdir. Anksiyetenin şiddeti artınca ölüm duygusu ve düşüncesi, nefes alamama veya hava açlığı, sıcak veya soğuk basması gibi belirtiler görülebilir (başka belirtiler de varsa, panik nöbeti olarak değerlendirilir). Bunlar o anda sanki gerçekten olacakmış gibi hissedilir. Sürekli olarak Allah'a küfretme düşüncesi de çok rahatsız edici bir belirtidir. Bu belirti günlük dilde takıntı (obsesyon) olarak bilinir ve titizliğin (obsesif kompulsif bozukluk) bir belirtisidir. Tüm bu belirtilerle birlikte başka belirtiler panik bozukluğu veya obsesif kompulsif bozukluk tanı ölçütlerini karşılayabilir. Bunları netleştirmek ve çözüm bulmak için bir psikiyatriste başvurmanız gerekir.