Sara nöbetine karşı yeni ilaç

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalının öncülüğünde, ağır sara nöbetlerine yol açan "tuberoskleroz" hastalığına karşı geliştirilen ilaçla ilgili çalışma yürütülecek.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalının öncülüğünde, ağır sara nöbetlerine yol açan "tuberoskleroz" hastalığına karşı geliştirilen ilaçla ilgili çalışma yürütülecek.

Türk Nöroloji Derneği Pediatrik Nöroloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Zuhal Yapıcı, halk arasında "sara hastalığı" olarak bilinen "epilepsi" ve yeni tedavi yöntemlerini AA muhabirine değerlendirdi. Yapıcı, epilepsinin daha çok genetik nedenlerle ortaya çıktığını, hastalığın aynı zamanda sinir sistemi enfeksiyonları, beyin damar hastalıkları, tümörler, beyin travmaları gibi pek çok nedene bağlı olabildiğini anlattı. Hastalarda sıklıkla şuur kaybı, bayılma, yere yığılma, tüm vücutta ya da vücudun bir kısmında kasılma görüldüğünü vurgulayan Yapıcı, belirtileri, "Titreme, atma, yüz ve/veya gözlerde bir tarafa doğru dönme, kasılma, bükülme, gözlerde sabitlenme ve cevapsız kalma, idrar kaçırma, kusma ya da ağızdan köpük gelme, baygınlık sonrası bir süre uyuklama ve şaşkınlık, hiç bayılmadan sadece sabit bakıp cevapsız olma, baş, omuz, el ve/ veya tüm vücutta sıçrama türü istemsiz hareketler" olarak sıraladı. Yapıcı, dalma veya sabit bakmalarla seyreden nöbetler atlanabildiği için ailelere bu işaretlere karşı duyarlı olmaları tavsiyesinde bulunarak, tedavi edilmeyen nöbetlerin çocukta gelişme geriliğine yol açtığını bildirdi. Epilepsi tedavi edilmediğinde nöbet sıklığının giderek arttığını, zamanla daha zarar verici büyük nöbetler ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Yapıcı, epilepsi hastası çocukların sokakta, trafikte veya kalabalıkta, nöbet halinde hayati tehlikeye maruz kaldığını söyledi.

"EVEROLİMUS, ETKEN MADDELİ YENİ İLAÇ

Prof. Dr. Zuhal Yapıcı, tedavi yöntemiyle ilgili bilgi verirken epilepsi nöbetlerinin tek tip olmadığını, çocukluk çağında çok çeşitli nöbetler tespit edilebildiğini bildirdi. Tedaviye gerek olmadan takip edilen ve kendiliğinden geçen epilepsi çeşidi olduğu gibi, ilaç kullanılmadığında komaya sokabilen tipler de bulunduğunu ifade eden Yapıcı, "Genelde tablet ya da şurupla ilaç tedavisi uygulanıyor. İlaç dışında cilt altı pil, beyin pili veya az da olsa cerrahi tedaviye de başvurulabiliyor" dedi. Prof. Dr. Yapıcı, ciltte ve beyinde lekeler yapan ve ağır epilepsiye yol açan "tuberoskleroz" denilen hastalığa karşı geliştirilen yeni bir ilaç için kendisinin de görev yaptığı İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı öncülüğünde klinik çalışması başlatılacağını dile getirdi. Yapıcı, "everolimus" etken maddeli ilacın, hastalığın neden olduğu beyindeki tümörleri küçülterek ya da yok ederek ağır epilepsi nöbetlerini ortadan kaldırmasını beklediklerini, yurt dışındaki klinik çalışmalarda, tuberoskleroz hastalarında etkin ve güvenilirliğinin tespit edildiği bilgisini verdi. Belirli bir hasta grubu üzerinde yapılacak çalışmanın yaz aylarında başlamasının planlandığını kaydeden Yapıcı, bunun için Sağlık Bakanlığının izninin beklendiğini açıkladı. A.A