Otizmde tedavi seçenekleri

Otizmin tedavi edilebilen bir hastalık mıdır ya da otizmin tedavisinden söz edildiğinde ne anlaşılmalıdır?

1) Otizmin tedavi edilebilen bir hastalık mıdır ya da otizmin tedavisinden söz edildiğinde ne anlaşılmalıdır?

Otizmin nedeni tam olarak bilinmediği için, hastalığı şifa ile sonuçlandırabilecek, yani yaşıtları ile aynı düzeye gelmesini sağlayacak çok keskin ve geçerli tedavi yöntemleri yoktur.

Ancak otistiklere özgü nörolojik, bilişsel (zihinsel) ve davranışla ilgili pek çok problem görülebilir ve bu sorunlar da hem çocuğun, hem de ailesinin yaşam kalitesini bozar.


Nörolojik açıdan birtakım denge sorunları, zihinsel yetersizlik, konuşmanın gecikmesi veya uygunsuz olması gibi problemler gözlenebilir. Bilişsel açıdan; dışa kapalı olmaları nedeni ile öğrenmeye de kapalıdırlar, kendi gereksinimlerini dahi dile getiremeyecek derecede çevreye ilgisizdirler. Aileyi en fazla yoran ise davranış sorunlarıdır. Otistik çocuklarda aşırı hareketlilik, el çırpma, kendi etrafında dönme vb gibi anlamsız ve tekrarlayıcı davranışlar, uykusuzluk, anlaşılması güç öfkeler, yersiz çığlıklar vs ortaya çıkabilir. Otizmin temel özellikleri her çocukta aynı ise de; bu özellikler dışında, her çocukta çok farklı problemlerle karşılaşılır.


Sonuçta, otizmin tedavisinden söz edildiğinde; çocuğun çevresi ile iletişimini, kendi temel gereksinimlerini karşılayabilecek derecede güçlendirmek, belli başlı davranış problemlerini çözmek, çocuğun uyku ve beslenme düzenini normalleştirmek gibi unsurlar anlaşılmalıdır.

2) Otistik Bozukluk için ne tür tedavi yöntemleri denenmektedir ve bu tedavilerin hastalara sağladığı yararlar nelerdir?

 

Elli yıl boyunca yüzün üzerinde tedavi yöntemi denenmiş ve hala da denenmektedir. Bu yöntemleri; en sık kullanılanlardan itibaren genel başlıklar halinde sıralayacak olursak:

- Otizmin tedavisinde en sık başvurulan tedavi grubu standart özel eğitim tedavileridir ve otistik çocukların yaklaşık % 70’inde uygulanır. Çocuğun bilişsel işlevlerini ve iletişimini güçlendirmeye yönelik kombine eğitim modülleri, sosyal beceri eğitimi, görsel materyaller, davranış eğitimi teknikleri gibi özel eğitim yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Bu yöntemler; otistik çocuğun, zihinsel potansiyelini olabildiğince ortaya çıkarmaya ve çevresiyle iletişimini güçlendirmeye yönelik tedavilerdir. Otistiklere en fazla uygulanan tedavi konuşma terapisidir. Müzikterapi de standart özel eğitim tekniklerindendir.

 

- En sık uygulanan ikinci grup farmakolojik tedavileridir ve otistik çocukların yarısında ilaç kullanılmaktadır. Otizmde karşılaşılan davranış problemlerinin üstesinden gelmek, çocuğun zihinsel işlevlerini desteklemek amacı ile bugüne kadar onlarca ilaç kullanılmıştır ve her birinin otizmdeki birtakım sorunlara sınırlı derecede yararı olmuştur. Uyku probleminde melatonin, havalelerde epilepsi ilaçları, davranış problemlerinin türüne bağlı olarak bilinen psikiyatrik ilaçların tamamına yakını, barsak florasına yönelik olarak bazı antibiyotikler, sindirimi düzenleyici olarak bazı enzimler, sekretin, esansiyel yağ asitleri ve probiotikler, dimetilglisin, kombine vitamin tedavisi, ayrıca tek başına C, A ve B6 vitaminleri, L-glutamin, magnezyum desteği, bağışıklık sisteminin otizmde etkilendiği düşüncesi ile immünglobülin ve daha birçok farmakolojik ajan bugüne kadar kullanılmıştır ve kullanılmaktadır.

 

- Otistik çocukların ortalama dörtte birinde özel diyetler anne babalar tarafından denenmektedir. Gluten ve kazeinden oluşan çeşitli maddelerin otizme kaynaklık edebileceği yönündeki hipotez oldukça rağbet görmüş ve gluten ya da kazein içermeyen diyetler ebeveynler tarafından uygulanagelmiştir. Yine aynı şekilde Feingold diyeti, mayasız gıda içermeyen diyetler de özel diyet örnekleridir.

- Otistik çocuklarda birtakım fizyolojik değişimler yaratmaya yönelik ve bir kısmı da aracı cihazlarla uygulanan terapi teknikleri de geliştirilmiştir ve etkinlikleri tam olarak kanıtlanmamış ise de sıkça kullanılmaktadır. Bu yöntemler içinde en yaygın kullanılanı sinir geribildirim (neurobiyofeedback) tedavisidir. Beyin dalgalarını simgeleyen birtakım video oyunları ile, ekran karşısında çocuğun kendi beyin dalgalarını yönlendirebilme ve bu yolla bazı problemlerini hafifletmeye yönelik bir tedavi şeklidir. Otistik çocuklarda; duyusal iletişimi geliştirmeye yönelik duyusal entegrasyon (sensorial integration), işitsel ve görsel entegrasyon teknikleri bazı merkezlerde uygulanmaktadır. Günlük işlevsel becerileri yönlendirici rehberlik eğitimi, beden egzersizlerine dayanan ve yoga kaynaklı entegre hareket terapisi, otistik çocuğun duyularına tepki veren bir ortamda etkileşime bırakıldığı hegzagonal çerçeve, duyusal uyarım yoluyla ilgili duyusal beyin alanlarını uyarmayı, dolayısıyla çocuğun duyusal zorluklarını bilinç dışı dönüştürmeyi amaçlayan Bolles sensorial öğrenme metodu, sayfa ve kelimeler arasındaki kontrastı değiştirmeye yönelik renkli filtreler (Irlen lensleri), bilgi işleme hızını arttırmaya yönelik interaktif metronom tedavisi, vücut işlevlerinin doğal bir ritm içinde olduğunu ve otistiklerde bu ritmin değiştiği düşüncesinden yola çıkan ritmik dönüştürme tedavisi gibi örnekler çeşitli fizyolojik terapi modülleridir.

 

- Otistik çocuğu; özel eğitim ve bakım sürecinde uygulanan ilişki odaklı ya da iletişim odaklı terapi teknikleri de vardır; anne sütü verme süresini uzatma, yumuşak dokunuşlar, ebeveynle yakın teması destekleyici kucaklama teknikleri, doğal iletişime fırsat yaratmaya yönelik düz zeminde iletişim saati, düzenli ortak aktivitelerde bulunmak gibi teknikler belli başlı örneklerdir ve otistik çocukların yaklaşık yüzde yirmisinde özel eğitim sürecinde denenmektedir.

 

 

- Bu sayılanlar dışında; ailenin olanakları ve terapistin yetenekleri ölçüsünde ve değişik sıklıkta o kadar çok terapi yöntemi denenmiştir ki; Azrin 24 saatlik tuvalet eğitimi, hiperbarik oksijen terapisi, akupunktur, dans terapisi, yunusla terapi, kafa kemiklerine masaj yoluyla beyin omurilik sıvısının dolaşımını etkilemek, vagus siniri uyarımı, homeopati yöntemleri, aromaterapi, vücutta biriken çeşitli maddelerin otistik belirtilere yol açabileceği ve otistik çocuğun bedeninin bu maddelerden arındırmaya yönelik şelasyon tedavileri nisbeten düşük oranlarda denenen ve etkinlikleri sınırlı yöntemlerdir.

 

 

 

 

3) Bu kadar çok tedavi yöntemi ortaya çıkmasının nedeni nedir? Aileler, hangi tedavi yöntemini hangi kritere göre seçiyorlar?

 

Otizm; elli yıl önce tanımlanmış bir klinik tablodur. O günden bugüne; bütün dünyada aileler tarafından yüzün üzerinde tedavi yöntemi denenmiştir, hala da denenmektedir.

1) Hastalığın nedenine ilişkin zaman zaman öne sürülen bazı teorileri merkez alan bazı tedavi yöntemleri denenmiş ve sınırlı yararı olsa da anne babalar tarafından, bir umut ışığı olarak görülmüştür. Kesin tedavinin olmadığı bir hastalık olduğu için; anne babalar, çocuk için yararlı olabileceğini düşündükleri tedavi yöntemlerine, yararına inandıkları sürece başvurmaktadırlar.

2) Otizmin şiddeti ve klinik zorluklar çocuktan çocuğa değişir. Asperger Bozukluğu’nda, yüksek işlevli (ya da hafif) otistiklerde zeka düzeyi normal ve normale yakın olduğu için daha konservatif tedaviler yeterli olurken, ileri düzeyde bozulmanın olduğu otistiklerde bazen birden fazla tedavi aynı anda uygulanmaktadır.

3) Otizmde problemler çok fazla olduğu ve çocuktan çocuğa değiştiği için; çocuk için en uygun olanı çok yönlü bir tedavi yaklaşımıdır, bu da birkaç tedavinin aynı anda veya farklı zamanlarda uygulanmasını gerektirmektedir.


 

 4) En uygun tedavi nasıl seçilmelidir?

 

Otistik çocuğun tedavisinin nasıl yürütüleceğini, öncelikle çocuğun kendi gereksinimleri belirler. Otistik olduğundan kuşkulanılan bir çocuk öncelikle bir çocuk psikiyatr muayenesinden geçmeli; gelişim düzeyi eksiksiz ortaya konulmalı, çocuğun problemleri ve ailenin zorlukları detaylı saptandıktan sonra çok yönlü ve uzun soluklu bir tedavi programı ortaya konulmalıdır. Anne babalar bilsinler ki, otizmin tedavisi sabır gerektiren uzun bir süreçtir ve tıbbın bugünkü olanakları çerçevesinde, tedavinin amacı, otistik çocuğun ve ailesinin yaşam kalitesini olabildiğince arttırmaktır.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:29 Kasım 2020Yayınlanma Tarihi:01 Ocak 2000

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.