ONU BAĞIMLILIKTAN KORUYUN

A.A

Çocuğunuzu madde bağımlılığından sevginizle, ilginizle ve dikkatinizle koruyabilirsiniz. Nasıl mı? İşte cevaplar.

Antalya Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi (AMBAUM) Müdürü Psikiyatri Uzmanı Doç.  Dr. Ömer Geçici, sevgisiz kalan çocuğun alkol ve madde bağımlılığına yönelebileceğini belirterek, "Toplum olarak sevgimizi ifade edemiyoruz. Anne ve  babanın çocukla ten teması yok, çocuğun başını okşama yok. Eğer aile çocuğun  başını okşamazsa başkaları okşuyor. Çocuğunuzu dizinize yatırıp başını okşayın"  uyarısında bulundu.

AMBAUM Müdürü Doç. Dr. Geçici, gençlerde esrar ve eroin gibi maddelere bağımlılığın arttığını söyledi.

"Eroin bir kere bile kullanıldığında bağımlılık yapıyor. Önemli olan  gençlerimizi eroin gibi maddelerden uzak tutmak" diyen Doç. Dr. Geçici, çocuğu  bu maddelere iten temel nedenler olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Temel nedenler arasında, çevre, eğitim, arkadaş grubu, maddeye kolay  ulaşılabilirlik bulunuyor ama asıl neden sevgisizlik. Ailedeki sevgi bağları çok  önemli. Kaotik ailelerde, ayrılmış, bölünmüş, parçalanmış ailelerde yetişen  gençler maddeye yönelebiliyor. Bu tür ailede yetişip maddeye yönelen çocukların  tedavisinde de sıkıntı yaşıyoruz.

Çocukların duygusal boşluklarının doldurulması gerekiyor. Onlara değer,  önem vermemiz gerekiyor. Biz toplumsal olarak sevgimizi gösteremiyoruz. Bir çok  gence 'en son babana, annene ne zaman sarıldın?' diye sorduğumuzda genç  hatırlamıyor. Ya da 'baban en son başını ne zaman okşadı, babanın dizine en son  ne zaman yattın?' diye sorduğumuzda 'hiç' diyor. Gençlere 'Anne, babanıza hiç  seni seviyorum dediniz mi? diye soruyoruz 'hayır' diyor. 'Neden?' diye  sorduğumuzda 'o da bana hiç söylemedi' diyor. Toplum olarak sevgimizi ifade  edemiyoruz. Anne ve babanın çocukla ten teması yok, çocuğun başını okşama yok.  Eğer aile çocuğun başını okşamazsa başkaları okşuyor. Çocuğunuzu dizinize yatırıp  başını okşayın. Bu çocuktaki sevgi boşluğunu dolduracaktır. Sevdiğimiz, değer  verdiğimiz insanlarla sevgi köprüsünü kurmamazı gerekiyor. Sevgisiz kalan çocuk  alkol ve madde bağımlılığına yöneliyor."
        
"AİLE GİBİ YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ"
        
Gençlerin en önemli sorununun aile bağları olduğunu anlatan Geçici, ailelerin ortak zaman geçirmeye dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Aile çocuğa  sevgi vermezse çocuğun sevgiyi başka yerde aradığına işaret eden Doç. Dr. Geçici,  "Bu da genellikle alkol ve madde bağımlılığı oluyor. Aile içinde gerek eşlerin  birbiriyle gerekse anne babanın çocuklara karşı iletişimi artırılmalı, duygusal  bağ sağlanmalı, aile gibi yaşamayı öğrenmeliyiz" diye konuştu.

Madde bağımlılığın tedavisinde bağımlının istemesinin önemli olduğunu  vurgulayan Doç. Dr. Geçici, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bağımlılığın tedavisinde üç ayak var. Bağımlı olan kişi, aile ve hekim.  Bunlardan herhangi birinin zayıf kalması ya da olmaması tedaviyi zorlaştırıyor.  Hedef hayat boyu temiz kalabilmek. Bağımlılık tedavi olmuyor ama kontrol altına  alınabiliyor. Aileler bu konuyu ciddiye almalı, alkol ve madde bağımlılığı  merkezlerinin sayısı, yatak sayısı ve insan gücü artırılmalı."
        
"DÜNYANIN EN BULAŞICI HASTALIĞI"
        
Madde bağımlılığının kanser gibi hastalıklardan daha fazla önem verilmesi  gereken bir hastalık olduğunu vurgulayan Ömer Geçici, "Hastalardan biri terapide  'bu bulaşıcı bir hastalıktır' dedi. Gerçekten de bağımlılık dünyanın en bulaşıcı  hastalığı. Bağımlılık, şeker hastalığı gibi kronik devam eden, tam tedavisi  olmayan, her an hortlayabilen bir hastalık. Yaşam boyu kontrol altında tutulması  gereken bir hastalık. Ağırlık derecesine baktığımızda kanserden daha ağır bir  hastalık. Bu kadar ciddiye alınması gereken bir hastalığı ciddiye almıyoruz"  diye konuştu.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:11 Şubat 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.