O hastalık bebeklerde daha fazla

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç,yetişkin hastalığı ve 'mide yanması' olarak bilinen reflünün, aslında bebeklerde daha çok görüldüğünü söyledi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç,yetişkin hastalığı ve 'mide yanması' olarak bilinen reflünün, aslında bebeklerde daha çok görüldüğünü söyledi.

BEBEK GELİŞİMİ HAKKINDA HER ŞEY

Dr. Osman Ayataç, ''Son yıllarda bebeklerin tüm kusmalarının reflü şeklinde tanımlanması, hastaların fizyolojik (doğal) kusmaları iyi öykü alınmadan ve gerekli fiziki muayene yapılmadan aileleri endişelendiren ağır ve zahmetli reflü tetkiklerine yönlendirilmesi gereksizdir'' dedi. bebekrefluAvusturya Sen Jorj Hastanesi Dr. Osman Ayataç, aylık kontrollerde normal fiziki bulgu saptanan ve gelişimi (kilo, boy, baş çevresi, nörolojik) iyi olan bebeklerde oluşan kusmalarda ilk olasılığın reflü olmadığını dile getirerek, “Anne sütü ile beslenemeyen bebeklerde, prematüre bebeklerde, hatalı beslenen bebeklerde, viral, bakteriyel enfeksiyonu olan bebeklerde, doğumsal metabolik bozukluğu olan bebeklerde yalnızca (reflü) düşünmek aldatıcıdır. Reflü bir belirtidir, reflü hastalığı ise ciddi bir tanıdır, ciddi tıbbi tedavi ve gerekirse cerrahi uygulama yapılır. Bu iki durumu birbirinden ayırmak gerekir. Basit bir Gastro-enteritte bebek oluşan toksini vücuttan atmak için öncelikle kusar, bu vücudun ve bağışıklık sisteminin olumlu bir refleksidir, bazen aileler bunu reflü gibi tanımlayabilir. Otuz, kırk sene önce ısrarlı, sık kusan bebeklerde mide ile özofagus (yemek borusu) arasındaki kapıda yetersizlik sonucu (akalazya) diye isimlendirilen ve bebek büyüdükçe azalan kusmalara sıkça rastlanırdı. Daha ciddi, doğumdan iki ile üç hafta sonra görülen ilaç ile durdurulamayan, cerrahi tedavi uygulanarak düzelen (pilor stenozu, mide ile barsak arasında oluşan doğumsal darlık) vakaları o günkü tıbbi imkanlarla teşhis etmek çok zordu'' diye konuştu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Ayataç, günümüzde ileri tıbbi ve teknolojik imkanlarla reflü ve reflü hastalığı tanısı koymanın kolaylaştığını ifade ederek, “Bebek ve çocuk ölüm oranlarının binde ikiyüzlerden binde beşlere kadar indiği ülkemizde, ciddi pre ve perinatal, postnatal takipli anne ve bebekler, 0-1 yaş arası peryodik tıbbi kontrolü yapılan bebekler, doğum salonları ve sezaryen doğumda çocuk hekimlerinin ameliyathaneye girerek doğum sonrası bebekte oluşan tıbbi olumsuzluklara anında müdehale etmesi, doğumsal metabolik ve genetik hastalıkların erken tanı testlerinin uygulanması, anne sütünün yaygın kullanımı, bebek ve çocuk aşılama oranlarının yüzde doksanlara çıkarılması, etkin enfeksiyon önlemleri bebeklerde reflü ve reflü hastalığının tanı ve tedavisinin kolaylaşmasını sağlamıştır. Ancak radyasyon ve nükleer tehlikenin büyük boyutlara ulaşarak çevre kirliliğinin artması, genetik değişimli ve katkı maddeli gıdaların bolca tüketildiği, endokrin bozucu maddelerin yaygınlaştığı, kişilerin aşırı stres ve depresyonları, az hareketli yaşam tarzı, obezite, yaygın alerji, yaygın sigara kullanımı, adolesan (ergenlik) problemleri, sonucu bebeklerde reflü ve reflü hastalığının giderek arttığını gözlemlemekteyiz” dedi. Dr. Osman Ayataç, daha sonra şunları kaydetti: “(GİS) dediğimiz mide barsak sisteminin üst (özofagus yemek borusu), orta (mide, pilor duodenum) ve alt (barsaklar) doğumsal ciddi bozukluk ve darlıklar, reflü hastalığı ile karışa bilecek hastalıklardan bazılarıdır. MİLLİYET

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:26 Şubat 2015Yayınlanma Tarihi:03 Mart 2015

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.