'Kendimi çok yalnız hissediyorum'

Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor…

SORU Aşırı stres durumlarında  bazen bir soruna kafamı taktığımda, heyecan içinde bir konu anlattığımda ya da kızıp sinirlendiğimde çok şiddetli baş ağrısı çekiyorum. Baş ağrılarım bazen hastaneye gitmemi bile gerektiriyor. CEVAP Stresli bir olay yaşama, takıntı, sinirlilik gibi durumlar çeşitli olumsuz sonuçlara neden olabilir. Baş ağrısı da bunlardan biri olarak düşünülür. Baş ağrısı hastaneye gidecek kadar şiddetli olduğu için nedenini mutlaka araştırmak gerekir. Baş ağrısını doğru değerlendirmek için niteliği, yeri, süresi gibi özellikleri bilinmelidir. Çünkü burada belirtilen durumlar bir migren atağını da tetikleyebilen etkenlerdir. Bu nedenle bir nöroloji, gerekirse bir ruh hekimine başvurmak uygun olur SORU On yıldır evliyim. Dört yaşındaki oğlum konuşulanları anlamıyor. Mesela anahtarı gösterirsen, eve gideceğimizi anlıyor. Ne yapmamız gerekiyor? CEVAP Anne-babayı rahatsız eden böyle bir durumun özellikleri netleştirilirse, daha doğru bir değerlendirme yapılabilir. Anlaşıldığı kadarıyla, bu çocuk hem  konuşamıyor, hem de konuşulanları anlamıyor. İşaretleri anladığına göre algılamasında, kavramasında ve zekasında ciddi bir sorun olmadığı düşünülebilir. Elbette bunların muayene ve tetkiklerle doğrulanması gerekir. Bu durumda aile, çocuklarını bir çocuk hastalıkları uzmanına ve sonra çocuk ve ergen ruh hekimine veya gerek görülürse kulak burun boğaz uzmanına muayene ettirmeli; istenecek tetkikleri yaptırmalıdır (zeka testi, işitme testi, metabolizma hastalıklarıyla ilgili testler gibi). Çocukta işitme kaybı var ve zeka sorunu yoksa, burada belirtilen durum görülebilir. SORU Çok fazla yalnızlık hissi duyuyorum. Üniversite 2. sınıf öğrencisiyim ve hiç hayal ettiğim gibi bir üniversite ortamında değilim. Bu hayal kırıklıkları ve yalnızlık sürekli olarak hayat hakkında bir şeyler düşünmeme ve bunları kafamda büyütmeme yol açıyor. CEVAP Günümüzün koşullarında insanların çoğu kalabalık içinde yalnızdır. Yalnızlığın nedeni kişiye ve/veya toplumsal yaşama bağlı olabilir. Yaşanan düş kırıklıkları da yalnızlık duygusunu artırır. Yaşamda hepimiz düş kırıklıkları yaşamışızdır ve yaşayacağız. Her ortam istediğimiz gibi olmayabilir. Bu nedenle, beklentilerimiz gerçekçi olduğu ölçüde düş kırıklıklarımız da az olur. Kişi girişken değilse, yeni ortamlara girme ve yeni kişilerle tanışma konusunda çekingense, ilk adımı hep karşıdan beklerse, yalnızlık kaçınılmaz olacaktır. Yalnızlık ve düş kırıklığı, aşırı düşünmeye ve zihinde büyütmeye neden olabilir. İnsanların en önemli özelliklerinden birinin uyum yeteneği olduğu düşünülürse, biraz çaba gösterilerilerek düş kırıklığı yaratan nedenlerin üstesinden gelinebilir.