Kanseri bebeğinin sevgisiyle yendi

7,5 aylık hamileyken "ağız tabanı kanseri" teşhisi konulan 26 yaşındaki Kırmızı'nın, 9 saat süren ameliyatla hem bebeği dünyaya geldi hem de kanserli dokuları temizlendi.

Kepez ilçesinde yaşayan bir çocuk annesi 26 yaşındaki Kırmızı, hamileliğinin 7'nci ayında ağız tabanında yara olduğunu farketti. Önce bu durumun hamilelerde olabilecek bir şey olduğunu düşünen Sevgi Kırmızı, bir kaç gün sonra yaranın büyümesi üzerine bir polikliniğe başvurdu.


Burada ilaç tedavisi yapılan, ancak yarasının büyümesi üzerine 2 hafta sonra kentteki özel bir hastaneye giden Kırmızı'ya, burada yapılan tetkiklerin ardından "ağız tabanı kanseri" teşhisi konuldu.Hastanenin kulak burun boğaz bölümünde görevli Prof. Dr. Harun Doğru, Sevgi Kırmızı'ya acil ameliyat olması gerektiğini, olmaması halinde kanserli hücrelerin boynuna ve ciğerlerine sıçrayabileceğini de aktardı.

Bebeği için ameliyat olmayı ilk etapta kabul etmeyen ve 1,5 ay daha beklemeyi düşünen Kırmızı, 2 hafta sonra yaranın boynuna da sıçraması üzerine yeniden hastaneye başvurdu.

AMELİYAT 9 SAAT SÜRDÜ

Acil olarak ameliyata alınan Sevgi Kırmızı'nın anesteziden etkilenmemesi amacıyla bebeği sezaryenle alındı. Sağlıklı bir şekilde 2 kilo 650 gram ağırlığında dünyaya gelen erkek bebek kuvöze konulurken, anne Kırmızı'nın ise ağız tabanı ve boynundaki kanserli dokular da aynı operasyonda temizlendi. Sevgi Kırmızı'nın ağız tabanında oluşan boşluğa ise göğüs altından alınan doku nakledildi.

Ameliyatın ardından yoğun bakım servisine alınan Sevgi Kırmızı'nın 15 gün süreyle sağılan sütü kuvözdeki bebeğine verildi. Yoğun bakımda kaldığı sürece oğlunun fotoğrafına bakarak hayata tutunan Kırmızı, ameliyattan 17 gün sonra bebeğini görebildi.

Bebeği sayesinde hastalıkla bu denli mücadele ettiğini bildiren Kırmızı, "Abdullah Ali" adını verdiği bebeğinin sevgisiyle bir yılın ardından kanseri yenmeyi başararak sağlığına kavuştu.

"ONUN VARLIĞI BANA GÜÇ VERDİ"

Bir yaşındaki bebeğiyle mutlu bir hayat süren Sevgi Kırmızı, gazetecilere yaptığı açıklamada, zorlu bir ameliyat ve tedavi sürecini atlattığını anlatarak, bir çok kişinin imkansız gibi gördüğü sağlığına kavuşmayı başardığını kaydetti.

Hastalıkla mücadelede moralin çok önemli olduğuna dikkati çeken Kırmızı, "Doktorlarımın desteğiyle bu sürecin üstesinden geldim. Yoğun bakımda bebeğimi düşünerek, o zorlu günleri atlattım. Hamile olmamış olsaydım, belki hastalığım bu kadar ilerlemeden ameliyat olacaktım ama bebeğim olmasaydı bu kadar mücadele edemeyecektim" dedi.

Bebeğiyle birlikte mutlu olduğunu dile getiren anne Kırmızı, "Ameliyattan sonra gözlerimi açtığımda 'bebeğim yaşıyor mu' diye sordum. Onun varlığı bana güç verdi. Her şeyi onun sayesinde atlattım. Toparlandım ve hayata döndüm" diye konuştu.

"AMELİYAT OLMASAYDI HAYATINI KAYBEDEBİLİRDİ"

Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Harun Doğru ise hekimlik kariyerinde ilk defa böyle bir ameliyat gerçekleştirdiğini belirtti. Annenin hayatını kurtarmak adına gerekirse gebeliğin de sonlandırılabileceğini anlatan Doğru, şöyle konuştu:

"Bebek, 4-5-6 aylık olsaydı yaşama şansı az olacaktı, belki hiç olmayacaktı. Annenin, bebeğin sağlığıyla ilgili endişeleri vardı. Anneye 7,5-8 aylık bir bebeğin yaşayabileceğini söyledim. Annenin hayatı önemliydi. Ameliyat olmasaydı hastalık hızla ilerleyecek, 6 ay ile 2 yıl arasında hayatını kaybedebilirdi."

A.A


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:12 Mart 2016Yayınlanma Tarihi:08 Mart 2016

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.