Kadim Kültürümüzü Yeniden Yaşantılatan Baba Candır

İllüzyonların hayatımızın her alanına nüfuz ettiği zamanlardayken, şimdi ve burada ve şu an hayatımda, hayatımızda yer alan bir diziye, ‘Baba Can’dır dizisine temas etmek isterim.

Artık hayatımızda Baba Candır öğretileri diye bir şey var…
Yufkacı Salih öğretileri diye bir şey var…
Nermin hala öğretileri diye bir şey var…
Hatta Emrecan öğretileri diye bir şey var…
Davranışçı kuramın babaları diye adlandırabileceğimiz Pavlov,Thorndike,Skinner var ya;bizim de Salih babamız var!

Organizmamızın öğrenmesindeki uyarıcı olan rol ‘baba’kimliğiyle karşımıza çıkıyor.Olumlu olması istenen davranışla arasında bir bağ kurdurarak yeni davranış ,olumlu davranış geliştiriyor.Gelişmeyi pekiştireçlerle sağlıyor.Gelişmeye katkı sağlayan ve pekiştiren bir diğer rol ise Nermin hala.

Sosyal Bilişsel Öğrenme(sosyal öğrenme)Kuramı’nın kökeni davranışçılığa dayansa da sosyal öğrenmedeki davranışların hayatımıza yerleşmesi,beceri haline gelmesi,psikososyal beceri kazanılması açısından baktığınızda ayrı bir yerde durmuştur hep.

Öğrenme ;Pavlov’un köpeklerde tükürük salgılarının, eti görmeden deneyi yapan bilim insanının ayak seslerinden ,tükürük salgılaması gibi bir şey’dir ;bazen.Bazen de olur ve olmaz tepkilerdir uyaranlar hayatımızda.Koşulsuz uyarıcı et,koşulsuz tepki salya,nötr uyarıcı etle ilişkisi olmayan ses ve koşullu tepki meydana gelen salya  hayatımızdadır her daim..(4)

Bedenimiz ve ruhumuz öğrenmeyi sadece ve sadece birey olarak kendiliğinden yapmaz,başka yaşamlardan da öğrenir.Başka bireylerin yaşantılamalarını yeniden yaşantılar ve öğrenir.(1)

Maalesef ki bazen, zaman zaman ve hatta istemeden bir illüzyonun içinde gerçekliğimizi korumaya çalışırken buluveririz kendimizi, işte bu illüzyonlar arasında hayatımızın tam da orta noktasına ta şuramıza dokunan bir dizi giriverir yaşamımıza!

Kadim kültürümüzü devam ettirmeye, aile kavramını yürütmeye ve bunların hepsini yeniden öğrenmeye ,öğretmeye yardımcı olması açısından takdire şayan. İçi boşalan evlerde yaşıyoruz; içi boşalan aile kavramını nasıl dolduracağız, öğrenme görerek olur derken bu dizi sanki sosyal bilişsel öğrenme kuramını anlatıyor bize, anlatmıyor yaşatıyor adeta…

Edimsel koşullama ilkesinde yer alan pekiştirici uyarıcının yaptığı tepkiler,tekrarlar ve pekiştiren uyarılar edimsel davranışların meydana gelme oranını arttırır ya işte tam da bu noktada dizideki karakterler devreye giriyor.

Baba Salih gerçekten de baba Salih;Skinner’ın Edimsel Koşullamasının olumlu pekiştireci.Bir ortamda bulunur ve o ortamda olumlu davranışın yapılmasını sağlar  ve arttırır.Olumlu,uyaran.Organizmamın biçimlendirilmesini sağlayan,olumlu davranışı çok kısa sürede öğrenmeme yardımcı olan ve hatta onu aşamalı biçimlendiren rol model. Davranışçı kuramın babaları dediğimiz Pavlov,Thorndike,Skinner var ya,bizim de Salih babamız var.Organizmamızın öğrenmesindeki uyarıcı olan rol ‘baba’kimliğiyle karşımıza çıkıyor.Olumlu olması istenen davranışla arasında bir bağ kurdurarak yeni davranış ,olumlu davranış geliştiriyor.Gelişmeyi pekiştireçlerle sağlıyor.Ne olur senaryoda da olsa sana bir şey olmasın.Hele şu aralar sanki beyin işlevleriyle ilgili bir sorun çıkacak karşımıza gibi duruyor...(2,5)

Gelişmeye katkı sağlayan ve pekiştiren diğer bir rol ise hala Nermin…

Hala Nermin bir diğer kuramcı Thorndike’in öğretilerinden çıkma…Her ne kadar Tava Nermin katı ve kuralcı gözükse de ;Thorndike öğrenmeyi sürekli problem çözme olarak yorumlamış ya; Nermin hala da öyle…Salih babanın yanında görünen,görünmeyen,problem çözen gizli güç:Nermin hala olmasına rağmen halamız bu kuramdaki deneme yanılmaları yaşatmamaktadır.Aslında bazen Nermin halayı Thorndike’nin yaptığı kafes deneyindeki kedi olduğunu düşünmüyor değilim O da bazen deneyerek öğreniyor.Kendi çocuğuna dair yapamadığı tüm deneyimlemeleri kardeşinin çocuklarında yaşıyor...(Kafese yerleştirilen deney kedisi kafesten dışarı çıkmak,dışardaki balığa ulaşmak için kafesin içinde,çarpa çarpa kafes kilidine  bağlı ipi tesadüfen çekerek kapıyı açmıştır.Tekrarlayan deneylerde kedinin kafesten kaçmak için çare arama davranışları azalır çünkü kedi kafes mandalını öğrenmiştir.Bu davranış kalıcı davranıştır.Kafes içindeki daha önceki çırpınışlar ise geçici davranışlardır ve unutulur ve tekrarlanmaz.Öğrenme sağlanmıştır.)

Dünürümüz baba Hasan iyi bir baba olmaya çalışsa da ödülsüz babalardan olduğunu görüyorum.Onun ödül sistemi ceza gibi duruyor,hissiyatım bu çünkü uygulanan ceza modelleri davranışsal olarak baba tarafından sergilenmese de Haluk karakteri başlı başına bunun yansıması şeklinde karşımıza çıkıyor.Ceza yanlışın tekrarlanma olasılığını azaltmaz ki en azından bu kurama göre azaltmadığını oğlumuz Haluk’tan da görmemiz mümkün.

Diğer dünürümüz baba Adnan Müjde’den kendini en sonunda yalıtan bir model olarak karşımıza çıkıyor.Uzun süre inkar aşamasında sürünerek Egemen ve ailesine uzak durmaya çalışsa da içindeki ;ikinci baba Salih figürü en sonunda ortaya çıktı ve ben de rahat bir oh çektim.En azından Müjdenin değersizleştirmelerinden sıyrıldığına ayrıca da sevindiğimi ifade etmek isterim,yine derin bir oh çekerek!

Egemen kendilik algısı olmayan adam diye düşündüren ama sonrasında babasıyla büyüdüğünü gördüğümüz,kendisine hizmet etme bencilliğinden uzaklaşan örnek evlat olma yolunda ilerleyen,güçlü baba rol mirasçısı adayıdır.

Kendilik algısı sosyal gerçeklere dayanır.Egemen’in sosyal gerçekleri hayatımızın her alanındaki örnek sosyal gerçekleri de bize vurgulamaktadır.Kohut’un iç gözlem,empati ve psikanaliz adlı makalesinde de yer verdiği gibi.(1)

Aslında tüm dizi karakterleri için bunu söylemek mümkünken Egemen de bunu nedense daha çok görmekteyiz.Kohut’a göre kendilik algısı çarpıtılmış bir rolde kişi tamamen kendine hizmet eder ve sürekli olarak diğerlerinin algıları tarafından savunulandan daha olumludur.Yani demem o  ki kendini çok iyi saklar,bencildir ama bencilliğini kamufle eder.Fakat Egemen böyleyken örnek evlat olma rolüne bürünmeye başlaması;Salih babanın ve Adnan babanın öğretileriyle olmuştur.

Haluk’un mevcut durumu da uyarıcıların ve tepkilerin birbirine bağlanmasıyla da öğrenme temellerindendir Gutherie’ye göre:Bitişiklik ilkesi.Yani yine kedi örneğinden yürüyelim;kedi açken birinci önceliğinin yiyecek bulması olduğunu düşünürüz ama sıkıcı bir durumda ise açlığından daha önce olan şey sıkıcılıktan kurtulması olacaktır.Haluk hep bunu yapıyor.Ve dolayısıyla öğ-re-ne-miyor.Uygun uyaranla uygun tepkiler Haluk’a hep teyet geçiyor.(3,4)

Ece dizinin bana göre en zor karakteri; Bandura’ya göre sembolleştirerek öğrenmiş olduğunu düşündüklerimden…Ece Bandura öğrenme insanlarından,oradaki insanların tamamı bilişsel, akılsal etkileşimde bulunurlar;insanlarla ve sadece o insanlarla etkileşimde kalırlar ve bu etkileşimle sembolize edilen dünyaları vardır.(3)Sembolleştirdikleri için de verilen görevleri harfiyen yerine getirirler.Malum Salih babamız ona bir görev Verdi;Balıkesir’deki arsa!Salih baba ailenin bütünleyiciliği,derleyiciliği devam görevini, Ece’ye vermis oldu.Bunu bir kez daha düşünmek gerekir mi diye düşünenlerdenim.Bir de uygulama mükemmeli yaratır düşüncesinin yoğun olduğu bir karakter olarak karşımıza çıkmaktadır.Mükemmel anne aynalayarak,sınırları çizerek,hayır diyerek duygusal zeka ve pozitif ebeveyn rolünü üstlenebilecekken Ece’de bu rol model olma biraz çaprazık ilerliyor.Yine de ailenin sürdürülebilirliğinin mirasçı görevi Ece’de olmamallıydı!

Emrecan;problem çocuk dense de aslında var mı beni anlayan diye bas bas bağıran!Sürekli bu pekiştirici uyarıcılara maruz kalan…Maruz bırakılmıyor ama,kendisi kendini bu pekiştireçlere nasıl beceriyorsa maruz bırakıyor;sanki yine o kadim kültürümüz içinde yer alan bizim evimizin Ali Can’ı gibi Emrecan…Hani o her evde olan,dikiş tutturamayan,yaşamı her seferinde aynı deneyimlemeleri yaşayarak zorla da olsa öğrenmeye alışan ve sonunda da enkazdan çıksa da her seferinde yeniden öğrenen...

Müjde;varlıkta var yoklukta yok bir anne!Duygu sömürgesinin en canlı örneği.İnsani değerlerin tükenmiş olduğuna iyi örneklerden...Bu örnek de olmalı tabi ki.Kızı Aslı her ne kadar annesinin bu kirli,duygu kontaminasyonu altında kalsa da iyi örnek modeli ikinci ailesinin yanında,hamuru yeniden şekillenen ,yeniden büyüyen bir çocuk gibi yansıyor ,yansıtılıyor bizlere…

Gelin aday adayımız Ceylan’sa tam bir ceylan…Küçük bir anne.Bu kadar anne olmak zorunda mı?Elbette hayır ama Ceylan öğretileri de var:Kadın erkeğe huzur vermeli.Ceylan bunun öğrenen,öğreten bir örneği.Emrecan’I büyütüyor daha ne olsun..

Cici annemiz Müge;diziden ayrılsa da şefkatsizliğin nasıl olacağını göstermesi açısından iyi bir örnek olarak kaleme alınmıştı.

Rüzgar;henüz hiç bir şeyin farkında değil,hayatta savrulurken öğrenmeye çalışan ergen…Geç ergenlerden z kuşağının içinde,yeni gelen sıfır kuşağına geçiş yapacak örneklerden..Sanırım hep ergen olarak kalacak.(6,7)
Gelelim avukatımız Levent’e;pişmanlığın bazen hatta belki her zaman bile sayılabilecek oranda işe yaramayacağının örneği olarak çıkıyor karşımıza.

Damla;hayırsız evlat örneği olsa da öğrenmeye açık ama zamana ihtiyacı var.Şefkat dolu Salih babanın aile ortamı içinde kaybedilmeye yüz tutmuş duygusal zeka öğretilerini ve aile fenomenini öğrenecek daha çok yolu var.

Büşra da dizinin bukalemun sekreteri; her ortama ayak uyduran ama burada kastettiğim sürekli kişilik değiştiren bir karakter değil uyumlu insan  modeli…

İnce ince;ilmek ilmek işlenmiş iyi insan modellerinin işlendiği bir duygu yumağı:Baba Candır
Artık hayatımızda Baba Candır öğretileri diye bir şey var…
Yufkacı Salih öğretileri diye bir şey var…
Nermin hala öğretileri diye bir şey var…
Hatta Emrecan öğretileri diye bir şey var…
Türk aile kültür yapısında yer alan,kadim kültürümüzün önemli ve vazgeçilmez öğretileri  içinde yer alan yüksek insani değerleri öğrettiği için binlerce teşekkür ederim Baba Candır ekibine…
Aşağıda ismini sıraladığım senaristinden,yönetmenlerine ve tüm oyuncu kadrosuna milyonlarca teşekkür…
Kadim aile kültürümüzün öğretilerini yeniden kaleme alıp oynadıkları için ve yayınladıkları için tüm TRT 1 karosuna da binlerce teşekkür:Değerlerimize sahip çıktıkları için binlerce  teşekkür…

Senaryo,Tayfun Güneyer
Baba Yufkacı Salih,Settar Tanrıöğen
Hala Nermin,Tülay Bursa
Haluk’un babası Hasan,Mehmet Ulay
Haluk,Uraz Kaygularoğlu
Aslı’nın babası Adnan,Cengiz Tangör
Aslının annesi Adnanın eşi Müjde,Mehtap Altunok
Haluk’un Ece’si ,Berna Koraltürk
Aslı’nın Egemen’I,M.Tolga Pancaroğlu
Egemen’in Aslı’sı, Dila Akbaş Bayrak
Emrecan,Özgün Karaman
Ceylan,Melis Tüzüngüç
Müge,Selda Özbek
Rüzgar,Ertunç Tuncer
Levent,Fırat Albayram
Damla,Cansu Gültekin
Büşra,Ayfer Tokatlı
Yapımcı,Faruk Bayhan
Yönetmen,Yusuf Pirhasan
Yönetmen,Bedrana Meriç
Kaynaklar

1.    Kohut, H. (1959), Introspection, empathy and psychoanalysis. J. Amer. Psychoanal. Assn.
2.    Skinner BF. Science and human behavior. New York: McMillen, 1953.
3.    SOCIAL psychologists; NATIONAL Medal of Science; BANDURA, Albert, 1925-
4.    Kurtman Ersanlı, “Öğrenmede Davranışsal Yaklaşımlar”, ed. Binnur Yeşilyaprak, Eğitim Psikolojisi, ss. 181-216.
5.    Catania A.C. & Laties V.G. Pavlov and Skinner.Two Lives in Science (An Introduction to B.F. Skinner’some responses to the Stimulus Pavlov).Journal of the Experimantal Analysis of the Behavior,72
6.    Tarhan K.N. ,Güzel İnsan Modeli,2011
7.    Tarhan K.N. ,Var Mı Beni Anlamak İsteyen,2013
      


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:30 Mayıs 2016

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.