Deprem Travma Psikolojisi

İşte bir bebeğin sağlıklı büyümesi için ana etken

Kadıköy Şifa Sağlık Grubu'ndan Uzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu, bebekler için sevgi ve ilginin önemine dikkati çekti.

İşte bir bebeğin sağlıklı büyümesi için ana etken
Kadıköy Şifa Sağlık Grubu'ndan Uzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu, bebekler için sevgi ve ilginin önemine dikkati çekti. bbeksevgiBir bebeğin gereken besinleri almadığı ve yeterince bakım görmediği zaman büyüyemeyeceği gibi, yeterli ilgi ve sevgi gösterilmediğinde de sadece duygularının değil, beyninin ve zekasının da sağlıklı gelişemeyeceğini ifade eden Veziroğlu, zamanında yürüme, konuşma, muhakeme yapabilme, dikkat, empati, duruma göre uygun davranışta bulunabilme, dürtüsel davranışları kontrol altına alabilme gibi pek çok zihinsel ve duygusal becerinin gelişiminin ana etkeninin sevgi ve ilgi olduğunu bildirdi. BEBEĞİNİZLE DOĞRU İLETİŞİM KURUN Veziroğlu yaptığı yazılı açıklamada; yeterli ilgiden mahrum büyüyen bebeklerin çaresizliği öğrendikleri için kendilerini dış dünyaya kapattığını, bebekleri huzursuz anında yatıştıran kimse olmadığında, kendilerini sakinleştirebilme yeteneklerini geliştiremediklerini dile getirdi. Veziroğlu, bu bebeklerin devamlı kendilerini tehlike içinde hissederek güven duygusundan mahrum kaldığını, bu nedenle de aşırı tepkisel olduklarını ve çok ağladıklarını ifade etti. "Böyle bir durumda kalan bebek, kime güveneceğini bilemez" diyen Veziroğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Kendini devamlı stres altında hisseder, stres hormonları aşırı salgılandığında bebeğin beyin gelişimi zarar görür. Böylece sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da gelişimi, potansiyelinin altında kalır. Sağ beyin doğumdan sonra gelişir. Yetersiz ilgi durumunda, bebeklerin sağ beyin fonksiyonları yeterli düzeyde gelişemez. Duygu ve davranışlarını yerine göre uygun şekilde ayarlayamaz, aşırı tepkisel ya da içe dönük olurlar. İnsan ilişkilerinde sorun yaşarlar. Büyüdüklerinde kimseye güvenemezler. Devamlı çevrelerinden iyilik değil kötülük beklentisi içinde olurlar. Eş seçerken ya ondan ona giderler ya da bir kişiye yapışıp kalırlar. Devamlı terk edilme korkusu içinde yaşarlar. Çünkü kendilerini değerli bulmazlar ya da narsistik bir savunma geliştirerek 'en değerli benim' gibi bir yanılsamaya düşerler. Kimse onlara zarar vermesin diye onlar başkalarına acımasız davranır, terk edilmemek için terk eder. Okul çocuğu ise 'ben bunu anlamadım' diyemez, 'öğretmen anlatamıyor' ya da 'ders çalışmayı sevmiyorum' bahanesiyle aslında başaramadığı derslerden uzak kalmaya çabalar. 'Ben kötüyüm' diyemez, 'sen kötüsün' der. Aslında bu şekilde sadece kırılgan özbenliğini korumaya çalışır. Bazıları da kendini o kadar yetersiz ve güvensiz hisseder ki devamlı birilerine muhtaç yaşar. Bağımlı kişilik geliştiren bu kişiler depresyona da çok yatkın olurlar. Kolayca kırılır, hayatla mücadele edecek gücü kendilerinde bulamazlar. Karamsardırlar." A.A
Paylaş:



İlginizi Çekebilcek Diğer Yazılar
  • Erkekleri Etkilemenin Yolları nelerdir? Erkekler nelerden hoşlanıyor? Erkekler nelerden etkileniyor? İşte kadınlar için 10 adımda erkekleri etkileme
  • Günümüz şartlarında aldatmanın tanımı biraz karıştı. Facebook, internet, sosyal ortamlar ve iş ortamları...
  • Evleneli 8 ay oldu eşimi çok seviyorum ama bizi bize bırakmıyorlar eşimin ailesi tarafından sürekli rahatsızlık hissediyorum neden gelmediniz, kaldını
  • Ben 16 yıllık evliyim. Eşim özünde iyi bir insan ancak çok aşırı küfürler ediyor.
  • Sevdiğiniz erkeği gerçekten tanıyor musunuz? Mesela kafasından geçeni hissetmeniz, atacağı adımı tahmin etmeniz mümkün mü?
  • Ben eşimle pek anlaşamıyorum. Daha çok onun ailesiyle hiç anlaşamıyorum. Annesinin ve babasının seslerini bile duyunca tüylerim diken diken oluyor. Çü
  • Randevu Al