'İnsanları sevmiyorum, insanlara güvenmiyorum'
Benim sorunum insanlara güvenmemek, insanları sevmemek.

Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor…
SORU Sorunum aşırı derecede sinirli olmam. Sinirlendiğim zaman kendime hakim olamam elime ne geçiyorsa kırıp geçiriyorum. Bağırıp duruyorum bu halimden öncelikle kendim olmak üzere eşim ve ailem oldukça rahatsız. CEVAP Yerinde ve duruma uygun olarak uygun dozda sinirlilik doğal bir tepki olarak görülür. Aşırı sinirli olmaktan siz ve aileniz yakındığınız için önemli bir durum olarak değerlendirmek gerekir. Zararlarını zaten yaşıyorsunuz. Bu durumda ilk yapılacak olan, nelere ve ne zaman sinirlendiğinizi belirlemek olmalıdır. Ardından solunum egzersizi ve öfke kontrol programı uygulamak yararlı olur. Bunlar için bu konuda çalışan bir psikiyatrist veya bir psikologa başvurmanız sorunu çözmede yararlı olacaktır. SORU Benim sorunum insanlara güvenmemek, insanları sevmemek, 31 yaşındayım 25 yaşında iş hayatına başladım bir çok işe girdim çıktım insanlarla anlaşamıyorum haksızlık çok oluyor çalışmak istiyorum ancak iş hayatında sebat edemiyorum bu sefer hayatta kalmak içimden gelmiyor ailemde işe girmemi istiyor zaman zaman ölmek istiyorum. CEVAP İnsanları sevmek, gerektiği kadar güvenmek toplum yaşamında olmazsa olmazlardandır. Bu özellikleri taşımak sağlıklı insan ilişkileri için gereklidir, aksi halde insan yapayalnız kalır. İş yaşamında haksızlıkların olması herkesin bildiği bir durumdur. Birey olarak bizim haksızlıklara karşı çıkmamız ne kadar doğruysa, gücümüzü ve etkimizi bilerek her şeyi düzeltemeyeceğimiz de o kadar doğrudur. Kimi zaman işimizi yapıp düzeltemeyeceğimiz durumlara karışmamak da bir seçenek olabilir. Haksızlığa tahammül edememek obsesif kişilik yapısındaki kişilerde sık görülür. Bu kadar kısa sürede çok sayıda iş değiştirmek bazı kişilik yapısındaki insanlarda belirgin bir özelliktir. Özellikle altı yıldır yaptıklarınızı, işlerinizi ve neden değiştirmek zorunda kaldığınızı gözden geçirmeniz kendiniz hakkında bilgi verecektir. Gerek duyarsanız, bir psikiyatristle bunları gözden geçirip çözüm yolu bulmaya çalışırsınız. SORU Kız kardeşim var, kocasından boşandı, 2 aylık bir evlilikleri olmuştu, sonra çok mutsuzdu ama, onu hala seviyormuş, geçenlerde kocasının başkasıyla evleneceğini öğrenmiş, ilaç içip intihara kalkıştı. Şimdi birisiyle görüşüyor, biraz morali düzeldi, ama çok kaprisli, öfkeli, ilişkisi de o yüzden inişli çıkışlı oluyor. Bir türlü psikoloğa gitmeye ikna edemiyoruz. Ne yapmamız gerekiyor. CEVAP Boşanma eşi kaybetmekten sonra gelen en önemli stres etkeni olarak kabul edilir. İki aylık evlilikten sonra boşanmaya farklı açıdan da bakılabilir. Hatadan yol yakınken dönmek olarak bakılırsa, yarattığı sıkıntı daha kısa sürede atlatılabilir. Son iniş çıkışlı durumu boşanmanın etkisine bağlı olabileceği gibi, kişilik özelliklerine de bağlı olabilir (boşanmanın nedenlerini bilmek bu konuda bilgi verir). Bir kişinin psikiyatriste isteyerek gitmesi önemlidir, zorla götürülürse tedavide işbirliği sağlamak çok zor olur. Bunu aşmak için hastalık veya tedavi kavramlarını kullanmamaya özen gösterilmelidir. İntihar girişimi ve içilen ilacın etkileri gibi konular, öfke, varsa bedensel yakınmaları öne çıkarılarak ikna etmeye çalışmak uygun olur.