İnsan-ı Kamil kimdir?

Ahmet Özhan: “İlk İnsan-ı Kamil Hz. Âdem’dir” dedi. İnsan-ı Kamil kimdir?

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü tarafından Kerim Vakfı’nın katkılarıyla altıncısı düzenlenen Tasavvuf Kültürü ve Musikisi Söyleşileri devam ediyor. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Görevlisi, sanatçı Ahmet Özhan’ın seslendirdiği tasavvuf musikisi eşliğinde gerçekleşen programda bu ay “İnsan-ı Kamil Kimdir?” konusu ele alındı.

İnsan-ı Kamil kimdir?

Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans salonunda düzenlenen programın moderatörlüğünü Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Bedirhan üstlendi.

Konuşmasına İnsan-ı Kamil’in ne olduğunu anlatarak başlayan Özhan, İnsan-ı Kamil kavramının tasavvufun temel taşlarından biri olduğunu söyledi. Kavramın daha öncelerde Kamil mümin kelimesinin karşılığında kullanıldığını, sonradan tasavvuf felsefesinde özel bir anlam kazandığını dile getirdi. İnsan-ı Kamil kelimesinin günümüzde rehber, delil, kılavuz ve yol gösteren kelimelerine karşılık geldiğini de sözlerine ekledi.

 “İlk İnsan-ı Kamil Hz. Âdem’dir”

Sözlerinin devamında, İnsan-ı Kamil kavramını kendi sisteminde farklı bir forma dönüştüren ilk düşünür olan İbnü’l Arabi’ye değinen Özhan, İbnü’l Arabi’ye göre Hz. Âdem’in ilk İnsan-ı Kamil örneği olduğunu dile getirdi.

Tasavvuf ve İslam’ı birbirinden kopuk düşünmeyin”

Konuşmasının devamında tasavvufun İnsan-ı Kamil anlayışını getirdiğini söyleyen Özhan, bütün bu anlayışın tasavvufa bağlanmasını, tasavvuf diye ayrı bir ekolün oluşturulmasını yanlış bulduğunu dile getirdi ve “İslam diye bir şey vardır, yanı sıra bir şey yoktur. Tasavvuf da kelam gibi, akaid gibi İslam’ı kavrayış biçimlerindendir. Tasavvuf ve İslam’ı birbirinden kopuk düşünmeyin” dedi.

 “Yaratanı merak etmek, ona yönelmek İnsan-ı Kamil’in özelliğidir”

Ahmet Özhan, her varlıkta güç görme ve zamanla bu gücün kaynağını arama merakının meydana geldiğini ve zamanla ona yönelmenin başladığını dile getirdi. Varlığın özünde yaratanını merak etme ve bulabilme kabiliyetinin iç içe olduğunun altını çizen Özhan, “İnsan denilen varlığın halifesi olarak ortaya çıkmış olan bilinç, mutlaka yaratanını merak etmek, aramak ve netice itibariyle bunları tahakkuk ettirebilecek bir kuvvette yaratılmıştır” dedi.

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:18 Nisan 2019Yayınlanma Tarihi:17 Nisan 2019

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.