Huyları değiştirmeye kalkışmayın

İnsanlar arasında karşılaşılan birçok sorunun temelinde kişilik çatışmalarının yattığı, kişilikleri değiştirmeye çalışmak yerine kişilikleri tanımak gerektiği bildirildi.

İnsanlar arasında karşılaşılan birçok sorunun temelinde kişilik çatışmalarının yattığı, kişilikleri değiştirmeye çalışmak yerine kişilikleri tanımak gerektiği  bildirildi.

Psikiyatrinin sosyal bilimler ve felsefeyle ilişkisi konularında yaptığı  çalışmalarla tanınan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri  Kliniği Şefi Prof. Dr. Erol Göka, toplumumuzda  psikolojinin hafife alındığını ve psikoloji terimlerinin önemsenmediğini  belirtti. Toplum hayatında yaşanan birçok sorunun temelinde kişilik çatışmalarının  yattığını ifade eden Göka, “Ömrümüzün dörtte biri kişilik çatışmalarıyla  geçiyor, bunun için mutlaka kişilikleri tanımamız gerekiyor. İşyerinde yapılan  araştırmalara göre bir yöneticinin vaktinin dörtte birini işyeri geçimsizlikleri  alıyor. Ailede bu oran daha yüksektir. Bunu çözmenin yolu kişilikleri tanımak ve  farklı kişilikler karşısında ne yapacağımıza dair fikir geliştirmektir” diye  konuştu. Psikolojiyle ilişkiler çok önemli olmasına rağmen bu konunun hafife  alındığını dile getiren Göka, “Psikolojiye arabamız kadar önem vermiyoruz.  Ehliyet alabilmek için kursa gidiyoruz, sınavda başarılı olursak ehliyet  alabiliyoruz ama evlilik için böyle bir kural yok ya da insan ilişkilerine  arabamıza verdiğimiz önemin onda birini bile vermiyoruz” dedi.

“KİŞİLİKLER DEĞİŞMEZ”

Herkesin, farklı ve değişmez kişiliği olduğunu anlatan Prof. Dr. Göka,  şunları söyledi: “Nasıl derimiz bedenimizi koruyorsa, kişiliğimiz de ruhumuzun örtüsüdür.  Hepimizin farklı bedeni gibi farklı kişilikleri var. Bu farklı kişiliklere karşı  nasıl davranmamız gerektiğini bilmemiz gerekir. Kişiliklerimiz farklı olduğu  kadar olgunlaşmamızda farklı. Bir insanın olgunlaşmanın hangi mertebesinde  olduğunu anlamamız gerekiyor. Bazı insanlar 40 yaşına gelmiştir ama 4 yaşından  bir farkı yoktur. Deve dişi gibi gözüken bazı insanlar davranışlarını kontrol  etme ve kimliğini geliştirme yönüne baktığımızda çocuktan farksızdır. Buna göre  de farklı kişilikler karşısında farklı davranış ilişkileri geliştirmemiz gerekir.  Kişilikler değişmez, insanın bedeni, göz rengi ve parmak damgası gibidir.  Dolayısıyla kimseyi değiştirmeye çalışmamak gerekir. Herkesin kendi doğrusu  vardır. Karşımızdaki insandan değişiklik istiyorsak, değiştirmek istediğimiz  yönünü küçültüp doğrudan onu değiştirmeye çalışmamız gerekir.” İnsanlar farkında olmasa bile yaşadıkları birçok sorunun temelinde  kişilik çatışmaları olduğunu belirten Göka, şöyle devam etti: “İnsanlar 'kocam cimri ne yapmalıyım, ben gezmekten hoşlanıyorum ama  eşim evden dışarı çıkmak istemiyor, alışveriş yapmak istiyorum ama arkadaşlarım  beni eleştiriyor' gibi sorunlardan dert yanabiliyor. Bunların temeline bakarsanız  hepsi kişilik çatışması. Günlük hayatımızda, evde, işyerinde ve sokakta  yaşadığımız birçok sorunun temelinde kişilik çatışması var. Bu konuda en ufak bir  bilgimiz olmadığı için herkes karanlıkta el yordamıyla gitmeye çalışıyor.  Halbuki, kendi kişiliğimizi ve karşımızdaki insanların kişiliğini tanımamız ve  ona göre davranışlar geliştirmemiz gerekiyor.” Kişilikler tanındıkça, insanın bu konuda ne kadar zengin olduğunun  anlaşılacağını ifade eden Prof. Dr. Erol Göka, insanların insan ilişkilerine özen  göstermeden ilişkilerini sürdürdüğünü fark etmesiyle sorunların çözüm  bulabileceğini sözlerine ekledi. A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:03 Ocak 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.