HOBİSİ MESLEĞİ OLDU
A.A
Para koleksiyonerliğine 25 yıl önce 5-6 yaşlarında Alman parasıyla hobi olarak başlayan kişi, dükkanında bu işin ticaretini yapıyor.
Işıkoğlu, 25 yıl önce 5-6 yaşlarında bir akrabasının verdiği Alman parasının ardından yerli ve yabancı paraları biriktirmeye karar verdiğini, 8-9 yaşlarında Beyazıt çevresindeki para koleksiyoncularından aldığı paralarla koleksiyonunu zenginleştirdiğini anlattı.
Asıl mesleğinin torna ve tesviyecilik olduğunu belirten Işıkoğlu, artık hem internet üzerinden, hem de Kapalıçarşı'daki dükkanından koleksiyonerler için para alış verişi yaptığını ifade etti.
Koleksiyonundaki paralar sayesinde ülkeleri tanımaya başladığını anlatan Işıkoğlu, eskiden yabancı ülkelerin paralarına sahip olmanın çok zor olduğunu, gemiciler sayesinde koleksiyonuna yabancı ülkelerin paralarını ekleyebildiğini dile getirdi.
Para koleksiyonerliğinin çok zevkli bir uğraş olduğunu, insanın kültür hazinesinin coğrafi ve tarihsel olarak geliştiğini ifade eden Işıkoğlu, "Benim için ucuz para toplayan da pahalısını toplayan da aynı kültür seviyesindedir" dedi.
EN PAHALI PARA
Işıkoğlu, birinci emisyon Türk parası olan 1000 liranın fiyatının 100 bin dolar civarında olduğunu, üzerinde Osmanlıca ve Fransızca yazıların yer aldığını söyledi. Bu paranın tedavüle çıkış tarihinin 1927, tedavülden kaldırılışının ise 1938 olduğunu ifade eden Işıkoğlu, bu paradan 6 tane olduğunun bilindiğini dile getirdi.
Işıkoğlu, paranın fiyatının, baskısına ve piyasadaki sayısına göre belirlendiğini anlattı.
"Günümüz parası ileride bir değer kazanmayacak çünkü baskı sayısı fazla. Yatırımlık bir para değil" diyen Işıkoğlu, baskıları az olduğu için geriye dönük 1 ve 5'inci emisyon arası paraların değerli olduğunu ifade etti.
"Dünyada kabul gören koleksiyonculuk, tematik olan koleksiyonculuktur. Yani üzerinde çiçek, böcek, hayvan resimleri olan paralardır. Bu paraların dünyada değeri olmasa bile koleksiyoncusu mutlaka var" diyen Işıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazıları ülke paralarını topluyor. Örneğin sırf Amerikan parası toplayan koleksiyonerler var. Amerikan parasının benim için cezbedici bir özelliği yok. Çünkü soğuk bir para, siyah-beyaz. Bazı ülkelerin paraları enflasyon olduğu halde, tematik olduğu için dünyada değer görüyor. Bizim Türk parasını her koleksiyonda bulamazsın. Türk parası estetik ve çok renkli değil. Örneğin bizim kendimize has kelebeklerimiz yok mu? Türk parasının ortasına bir kelebek resmi konsa biraz da renklendirilse bu para yok satar. Her koleksiyoncunun koleksiyonunda olur."
KOLEKSİYON YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Işıkoğlu, para koleksiyonu yaparken paranın bankadan çıktığı gibi olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Paranın, hiç el değmemiş olduğu zaman daha da değerli hale geldiğini belirten Işıkoğlu, bir paranın çili 5 liraysa kırılmışının 5 kuruş bile etmediğini anlattı.
Özellikle paranın saklanacağı föylerin asidinin alınmış olması gerektiğini, aksi halde paranın bozulduğunu ifade eden Işıkoğlu, "Kağıt para işi çok hassas. Madeni parayı saklaması daha kolay. Kağıt para 100-200 sene sonra yok olur gider ama madeni para 2-3 bin yıl dayanabiliyor" dedi.
Işıkoğlu, Türkiye'de yaklaşık 5-6 bin koleksiyonerin bulunduğunu, bu sayının diğer ülkelere göre çok az olduğunu belirtti.
Türkiye'de 1 ve 5'inci emisyon paraların estetik açısından daha iyi olduğunu kaydeden Işıkoğlu, "6 ve 7. emisyondaki paralar Türkiye'de enflasyonun şaha kalktığı dönemdeki paralardır. Yani 1970 yılından sonra basılan paralar baskısı çok olduğu için bunlar değeri az olan paralar" diye konuştu.
