Çocuğunuz utangaç ise kendinizi sorgulayın

Çocuğunuz utangaç ise önce kendinizi sorgulayın. Bu 4 ebeveyn modeline dikkat!

Temelinde tenkit, alay, küçümseme, kıyaslama ve hatta şiddet bulunan ‘yıkıcı iletişim’ biçiminin, çocuğu utangaçlığa ittiğini söyleyen uzmanlar, anne ve babanın önce kendi tavırlarını sorgulaması gerektiğini belirtiyor.

“Yıkıcı iletişimi seçen anne-babaların dikkati sürekli olarak çocuğun hatalı davranışlarına odaklıdır. Çocukların yaptığı olumlu davranışlar üzerinde durmazlar. Örneğin; çocuk sınavdan 3 kez iyi not aldığında ‘aferin’ demez ama 1 kez kırık not alınca hemen kızıp eleştirir. Utangaçlığı tetikleyen anne –baba modellerini ise şöyle sıralayabiliriz:

1. KORUYUCU ANNE-BABA MODELİ:

Çocuk adına her şeyi kendi yapan anne-babadır. Çocuğa davranış tarzları ‘Tutma düşürürsün, dokunma kırarsın, koşma düşersin, dışarı çıkma üşürsün, oynama terlersin, yabancılara yaklaşma sana kötülük ederler…’ gibidir. Bu anne-babaların bazılarında korkulu-kaygılı kişilik özelliklerine rastlanır.

2. BASKICI VE OTORİTER ANNE-BABA MODELİ

Çocuğa fırsat vermeyen, her davranışını kontrol edip istediği kalıba sokmaya çalışan anne-baba modelidir. Çocuğun hiçbir konuda fikri sorulmaz, doğruyu yanlışı bilmeyeceği düşünülür ve anne-baba onun adına karar verir. Çocuk ayrı bir birey olmaktan ziyade anne-babanın bir uydusudur. Çocuğa dayak atma ve ağır cezalar verme gibi davranışlar gözlemlenir.

3. YARGILAYICI VE ELEŞTİREL ANNE-BABA MODELİ

‘Beceriksizsin, başarısızsın, kardeşin senden daha güzel yapıyor, arkadaşın senden daha başarılı sen onun gibi güzel yapamıyorsun…’ gibi söylemlerin hakim olduğu ve çocuğu sürekli eleştiren, kıyaslayan, aşağılayan anne-baba tutumudur.

4. SEVGİSİZ, İLGİSİZ ANNE-BABA MODELİ

Bu anne ve babaların çocukları odasında kendi başına, ortamlarda ilgisiz, sevgisiz, onaysız (aferin, bravo gibi) bırakılır ve çocuk dikkatini çevreye ve kişilere çekecek uyaranlardan yoksun kalır. İçine kapanır, sosyal yönü gelişmez. Bizim ülkemiz gibi bazı ülkelerde, kültürlerde ailelerde, utangaç ve çekingen kişiliğin (usluluk terbiyelilik, efendilik, uysallık gibi) olarak değerlendirilip onaylanması da utangaç kişiliğin nedenlerindendir. Bunun yanı sıra çocuklardan güçlerinin üstünde performans beklemek çekingenlik yaratır. Mükemmeliyetçi öğretmenler ve anne-babalar çocuklara kendilerini eksikli yetersiz hissettirirler. Bir diğer önemli neden ise yetişkinlerin tutarsız davranışlarıdır. Çocuğu önce öpüp severken 1 dakika sonra kızmak; doğru denilen bir şeye bir başka zaman yanlış demek gibi tutumlar çocuğun kendisine ve ailesine olan güvenini yok eder.”

UTANGAÇLIĞI AŞMAK İÇİN ANNE VE BABALARA DÜŞEN GÖREVLER

1. Öncelikle ebeveynler utangaçlık sorunu önemsemeli. ‘Nasıl olsa küçük daha, büyüyünce değişir’ diyerek utangaçlık temelinin pekişmesine engel olmalı. Gerekeni yapmalı sonuç alamazsa profesyonel bir yardım almalı.

2. Utangaç çocukla olumlu iletişim kuran bir anne-baba modeli benimsenmeli. Olumlu iletişim çocuğun doğru yaptıklarına odaklanmaktır, sevgi ve ilgi gösterip ona karşı sabırlı olmaktır.

3. Çocuklara sorumluluklar verilmeli, deneme yanılma yoluyla tecrübe kazanmasına zemin hazırlanmalı, bu şekilde çocuğun kendi güvenini artırmalı.

4. 3 yaşından itibaren çocuk okul öncesi eğitim kurumlarına gönderilmeli.

5. Çocuğa oyun, arkadaş ortamları sağlanmalı ve ne yapacağına dair direktiflerden uzak durmalı.

6. Girişken ve sosyal olması için baskı yapmamalı ve sosyal faaliyetler içeren etkinliklerle ilgisini çekmeye çalışmalı.

7. Başkalarının yanında çocuğun utangaç olduğundan bahsetmemeli aksine başarılı yönleri dile getirilmeli.

8. Kardeşler arasında ayrımcılık yapılmamalı. Çocuklar birbirileriyle rekabete sürüklenmemeli, birinin yapabildiği bir başarı karşısında diğerinin yapamadığını vurgulayan kıyaslamalardan uzak durulmalı.

HÜRRİYET AİLE


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:16 Ocak 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.