Bu savaş böcekleri de etkiliyor

Bilim insanları ve biyoteknoloji şirketleri, bitki zararlılarına karşı yürütülen savaşta yeni bir silah üstünde çalışıyor.

Bilim insanları ve biyoteknoloji şirketleri, bitki zararlılarına karşı yürütülen savaşta yeni bir silah üstünde çalışıyor.

genetikbocekBu silah, genlerin etkisiz hale getirilmesi yoluyla haşereleri ve patojenleri yok eden Nobel ödüllü bir keşfe dayanıyor. Belli bir türe özgü genetik dizilime odaklanan söz konusu yöntem, faydalı böcekleri olumsuz etkilemeden zararlıları öldürme potansiyeline sahip; yani kimyasal pestisitlere göre önemli bir üstünlüğü olabilir. RNA müdahalesi ya da "RNAi" isimli teknolojiyi araştıran Kentucky Üniversitesi'nden böcekbilimci Subba Reddy Palli, "Nörolojik zehirler her şeyi öldürürken bu, sadece hedefe kilitleniyor" diyor. Oysa bazı uzmanlar genleri susturan etkenlerin dışarı salıverilmesiyle faydalı böceklerin, özellikle ortak genetik yapıları olan organizmaların, hatta belki insan sağlığının bile zarar göreceğinden endişe ediyor. Ulusal Balarısı Kurulu'nun pestisit mevzuatını düzenleyen ABD Çevre Koruma Ajansı'na ilettiği yorumlarda, "Şu anki bilgi düzeyiyle böyle bir teknolojiyi kullanmak, 1950'lerde DDT'yi kul lanma şeklimizden daha da cahilce olacaktır" deniyor. Arıcıların konuyla ilgisi, Monsanto firmasının hedef aldığı bir akar türüne dayanıyor. Son yıllardaki kitlesel balarısı ölümlerinden en azından kısmen bu akarın sorumu olduğu düşünülüyor. Monsanto, bünyesindeki RNAi'yle batı mısır kök kurdunu (tarımsal bitki zararlılarının en maliyetlilerinden biri) öldürebilecek bir genetik bileşime sahip olan bir mısır türü için de izin başvurusu yaptı. Şirketin bir başka çalışmasıysa, zararlı otları öldüren bir ürünün etkinliğini artıracak bir sprey. Bazı arı uzmanları, balarılarını kurtarmak için RNAi kullanma girişimlerine sıcak baktıklarını belirtiyor. Mısır, soya fasulyesi ve pamuk çiftçilerini temsil eden örgütler de bu teknolojiyi destekliyor. Mısır yetiştiricileri BT geni içeren ekinler kullanarak on yıldır kök kurduyla mücadele etmeye çalışıyor. GDO'lu olan bu ekinlerin özelliği, kendisini yiyen böceği öldüren bir zehir salgılaması. Fakat kurtlar artık buna da direnç geliştirmeye başladı. RNA müdahalesi, çift şeritli RNA'larla tetiklenen doğal bir olgudur. Genlerin hammaddesini oluşturan DNA'lar genelde çift şeritlidir (şu ünlü çift sarmal). Fakat hücrelerin habercisi olan RNA'lar genelde tek şeritli kimyasal öğelerdir ve genetik şifredeki harfleri temsil ederler. Bir hücre çift şeritli bir RNA'yla karşılaştığı zaman ona virüs muamelesi yapar. Bilim insanları, çift şeritli küçük bir RNA parçasını eşdeğer bir dizilimle sentezleyerek neredeyse tüm genleri etkisiz hale getirebileceklerini çabucak öğrendiler. Bu mekanizmayı ilk kez harekete geçirenler Fizyoloji/Tıp alanında 2006 Nobel Ödülü'ne hak kazandı. O zamanlar bu yöntemin tıpta, örneğin, patojen veya tümörlerdeki temel genlerin etkisiz hale getirilmesinde kullanılacağı varsayılmıştı. Şimdiye kadar araştırmacılar, bu RNA'ları insanlarda kan akışıyla ihtiyaç duyulan hücrelere ulaştırmakta zorlandı. Fakat kök kurdu gibi böcekler çift şeritli RNA'ları basbayağı yiyerek istenen etkiyi uyandırıyor. Ve bunun yollarından biri de, ilgili böceğin başlıca genlerinden birine karşılık gelen çift şeritli bir RNA'ya sahip GDO'lu ekinler geliştirmek. Monsanto firmasına ait kök kurdunu öldüren mısır bu türden çift şeritli bir RNA'yı üretecek şekilde tasarlandı. Monsanto, arılara verilen şerbete de RNA katarak onları varroa akarından korumanın yollarını arıyor. Varroa akarına karşı mücadelede şu an kullanılan pestisit spreyi arılara da zarar verebiliyor. Monsanto'daki arı sağlığı biriminin başında bulunan Jerry Hayes'in sözleriyle, "Büyük böceğin üstündeki küçük böceği öldürmeye çalışıyorduk." Çift şeritli RNA yalnızca akarda bulunan bir genetik dizilime yönlendirilirse arılar zarar görmeyecek. Fakat bazı bilim insanları dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Geçen yıl bir yazı yayınlayan ABD Tarım Bakanlığı'ndan iki böcekbilimci, farklı organizmalarda aynı genler bulunabildiği için RNAi pestisitlerinin başka böceklere de zarar verebileceğini belirtmişti. Kentucky ve Nebraska üniversitelerinin yürüttüğü bir araştırma, bir kök kurduna karşı geliştirilen çift şeritli bir RNA'nın faydalı bir tür olan uğurböceğini de öldürdüğünü ortaya koydu. Bu yılın başlarındaki bir kongre için hazırlanan bir tebliğde de Çevre Koruma Ajansı'ndan bilim insanları, RNAi'nin "ekolojik değerlendirmeler açısından yeni ve benzersiz riskler taşıdığını; bunların geleneksel kimyasal pestisitler için yapılan değerlendirmelerle kıyaslanamayacağını" açıkladılar. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:25 Mart 2014Yayınlanma Tarihi:15 Nisan 2014

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.