Bıngıldağa dikkat

Yeni bebek sahibi olmuş anne-babalar, bebeklerinin kafasına zarar vereceği düşüncesiyle bu bölgeyi tutmaktan ve yıkamaktan çekinirler.

Halk arasında dokunulmaması gereken hassas bir bölge olarak görülen bıngıldak, sanılanın aksine son derece sağlamdır ve kafa travmalarında koruyucu kask görevi üstlenir. Uzmanlar, “Bıngıldak sanıldığı kadar hassas değildir, koruyucu zarı sağlamdır. Çok sert bir darbe almadıkça, hafif çarpmalardan zarar görmez” diyor.

BINGILDAK NEDİR?

Bıngıldak tıbbi söylemiyle fontanel olarak adlandırılır. Ve sanıldığı kadar da hassas değildir. Kafa kemiklerinin birleşme noktalarının arasındaki bağ dokudan oluşmuş bölge bıngıldak olarak adlandırılır. Beyin dokusu, kendini saran beyin zarları ve kafatası ile korunur. Kafatası birden fazla kemikten oluşur. Anne karnındaki dönemde bu kemikler arasında sütür denilen birleştirici hatlar ve bıngıldak adı verilen baklava dilimi şeklinde bölgeler vardır. Bıngıldağın üstü, saçlı deri ve derialtı yağ dokusu ile kaplıdır.

BAŞIN NERESİNDE BULUNUR?

Bıngıldak bebeğini kucağına alan her yeni annenin dikkatini çeken noktalardan biridir. Her bebeğin başında yumuşak bölgeler olmaktadır. Bebeğin kafasındaki kemikler karşı karşıya geldiğinde, arada oluşan boşluklar bıngıldaktır. Ancak sadece ön ve arka bıngıldak elle anlaşılabilir. Annelerin fark ettiği ve doktorların takip ettiği ön bıngıldaktır.

NE KADAR HASSASTIR?

Yeni doğanın beyni, koruyucu bir zar ile bu yumuşak bölgede koruma altına alınmıştır. Bıngıldak sanıldığı kadar hassas değildir, koruyucu zarı sağlamdır. Çok sert bir darbe almadıkça, hafif çarpmalardan zarar görmez. Bebek doğarken kafatası kemikleri henüz tam gelişmemiş ve son şeklini almamıştır. Bu esnek yapı kemiklerin üst üste gelip, kafatasına esneklik kazandırarak, doğum sırasında kafanın doğum kanalına girebilmesini ve doğumun kolay gerçekleşmesini sağlamaktadır. Ayrıca Kafa kemiklerinin ayrık ve yumuşak olması beynin büyümesine de olanak tanır. Bıngıldak olmazsa kafa kemikleri ve beyin büyüyemez. Beynin büyümemesi, gelişim ve zeka geriliğine sebep olabilir. Beyin büyümesi ancak kafatasının büyümesiyle mümkün olabilir.

GÖREVİ NEDİR?

Bıngıldağın iki önemli görevi vardır. Bunlardan biri, doğum esnasında bebeğin oldukça dar olan doğum kanalından kolayca geçmesine olanak sağlamak ve bebeğin beyninin dışarıya doğru rahatça büyümesine yardımcı olmaktır. İlk 2 yılda çok hızlı olan beyin büyümesine kafa kemiklerinin büyümesi uyum sağlayamaz. Bu sebeple kemikler arası birleşme yerleri yani sütürler ve bıngıldak sayesinde kafa büyüyerek, beyin dokusuna zarar gelmez. Kafa içinde gelişebilecek ani basınç ve hacim değişimlerinde kafa kemikleri esnek olmadığı için genişleyemez. Bıngıldak bu yan etkileri azaltabilir.

NE ZAMAN KAPANIR?

Yeni doğan bebeklerin başında 6 adet bıngıldak bulunur. Ön bıngıldak en büyük olanıdır. Alından arkaya doğru baklava şeklinde hissedilir. Genellikle 9-18 ay arasında kapanır. Bazen kapanması 24 ayı da bulabilir. Ön bıngıldak nadir olarak doğumda kapalı olabilir veya 9 aydan erken kapanabilir. Bu durumda sütürlerin açıklığı ve baş çevresinin büyümesi dikkatle izlenmelidir. Arka bıngıldak daha küçüktür, kafanın arka kısmında olur. Genellikle 3 ay civarında kapanır.

BINGILDAK HANGİ RAHATSIZLIKLARIN BELİRTİSİNİ VERİR?

Bıngıldak muayenesini yaparken bebeğin sakin ve oturur pozisyonda olması gerekmektedir. Vücuttaki sıvı kayıplarında bıngıldak çöker ve sıvı kaybının ciddiyeti hakkında fikir verir. İshal ve kusma yaşayan bir bebeğin de bıngıldağında çökme meydana gelebilir. Bu durum sıvı kaybının ciddi düzeylerde olduğunu göstermektedir. Acilen bebeğe yeterli miktarda su verilmesi gerekir. Bazen bıngıldakta şişme meydana gelebilir. Bu ise menenjitler, tümöral oluşumlar ve hidrosefali gibi durumlarda oluşur. Bazen bıngıldakta hafif damar atımı gözlenir, bu durum süt çocuklarında normaldir ve endişe edilmesine gerek yoktur. Ağlama, öksürme ve kusma sırasında bıngıldakta hafif kabarıklık gözlenmesi de normaldir. Bıngıldağın olduğundan fazla çıkıntılı durması da, kafa içi basıncının arttığına işaret eder ve doktor kontrolünü gerektirir. Erken müdahale edilmesi gereken durumlarda çocukta hastalığa dair başka bulgularda görülebilir.

HÜRRİYET


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:29 Ekim 2013Yayınlanma Tarihi:03 Kasım 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.