Akran zorbalığı depresyona sokuyor!

Akran zorbalığı, mutsuz ediyor, hatta aşırı maruz kalınca intihara sürükleyebiliyor. Dünya da akran zorbalığına çare arıyor.

Okul başlıyor diye ağlıyor, okula gitmemek için türlü türlü bahaneler uyduruyor. Ödevine yardım etsen belki sever” diyor üst komşumuz Hatice. Ama kolay olmadı. 12 yaşındaki Aykut herkesin ondan daha başarılı olacağına inandığından ödev yapmayı reddediyordu. Sabahları apartmanda hep aynı kavga... Kız kardeşi Ebru abisiyle görünmekten çekiniyor, okula ondan ayrı gidiyordu. Bir sabah ağlayarak şöyle dedi, “Anne anlamıyorsun, beni de o abim olduğu için dışlayacaklar!” İkisinin de dersleri düştü, evde sürekli okula gitmeme sorunu... Okuldaki çocuklar Aykut’a akran zorbalığı yapıyor olmasın? Ailesine düşüncemi söylediğimde “Çocuktur, yaramazlık işte” diye geçiştirdiler. Sanki aile işine karıştım diye ben de hedefteydim! Oysa emindim. Aykut’un derslerdeki başarısızlığının, hayataki özgüvensizliğinin altında bu yatıyordu. Zorbalık derecesi artarsa sonucu vahim olabilir…

Zorbalık konusunda ilk bilimsel çalışmaları yapan Norveçli Dan Olweus’un tanımıyla; bir birey ya da grup tarafından savunmasız birine karşı yapılan, fiziksel veya psikolojik sonuçları olan ve süreklilik arz eden bir saldırganlık türü bu. Yaşıt bireylerin birbirine yaptığınaysa akran zorbalığı deniyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Gülşah Ergin, “Akran zorbalığının içerisinde istismarın alt türleri var” diyor. “İsim takmak, sataşmak, dalga geçmek, vurmak, itmek, eşyalarını zorla almak, korkutmak, umursamamak, oyuna veya gruba dahil etmemek, dedikodular yaymak şeklinde karşımıza çıkabiliyor.” Bununla kalmıyor, zorbalıklar sosyal medyaya da yansıyor ve döneme ayak uydurup siber akran zorbalığına dönüşüyor. Her geçen gün mağdur sayısı da artıyor. Bu saldırganlık adeta çağın sorununa dönüşmüş durumda, eğer önlem alınmazsa ağır sonuçları olacak.

TÜRKİYE’DE ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 19’U MAĞDUR

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı geçen yılın Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi Projesi’nin sonuçları ortaya çıktı, cuma günü Habertürk manşete taşıdı. En çarpıcı veriyse şuydu: Akran zorbalığıyla karşılaşan öğrencinin başarısı düşüyor. Üstelik bu sonuç PISA ve TIMMS verilerinde de görülüyor. Dahası, ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin global araştırmasına göre 11-24 yaş arası intiharların ilk üç nedeninden biri akran zorbalığı. Bu tür bir duruma maruz kalan lise öğrencilerinin yüzde 14’ü ölmeyi çözüm olarak görüyor. Sadece ABD’de yılda 4 bin 400 genç bu nedenle intihar ediyor. ABC News’in geçen yıl yayınladığı bir habere göre ABD’deki çocukların yüzde 30’u zorbalığa maruz kalıyor ve 160 binden fazla çocuk bu nedenle okula gitmek istemiyor. Silahla okul basıp dünyaya haber olanların neredeyse hepsi çocukken zorbalık mağduru. Japonya ve İngiltere’deki genç intiharların yarısının nedeni de akran zorbalığı: 3 öğrenciden 1’i saldırgan akranını kurumlara şikâyet etmiş.

Türkiye’de de durum pek farklı değil. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) okullarda zorbalık raporuna göre ortaokul ve lise öğrencilerinin yüzde 19’u ayda birkaç kez akranları tarafından fiziksel ya da sözel şiddete maruz kalıyor. Oranın en düşük olduğu ülkelerse Tayvan, Güney Kore, Hollanda, İrlanda ve Portekiz.

‘POPÜLER OLMA ARZUSU’

Peki henüz eğitim çağındaki çocuklar boş vakitlerinde oyun oynamak yerine niçin birbirlerine eziyet ediyor? Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Onur Noyan, “Zorbalık yapan kişilerde genellikle intikam alma duygusu, popüler olma ve beğenilme arzusu, başarısızlık ve hayal kırıklıklarını gidermeye çalışmak yatıyor” diyor. Bunların yanı sıra Yale Üniversitesi’nin 2010’da yayımlanan raporunda akran zorbalıklarının altında aile içi şiddet ve farklılıkları kabul edememe olduğu yazıyor. Erkek öğrenciler, kız öğrencilere nazaran daha fazla fiziksel şiddete maruz kalıyor. Ancak kız öğrencilerde sözel şiddet daha yaygın.

Kocaeli Üniversitesi’nin TÜBİTAK ile yaptığı araştırmaya göre çocuklar siber zorbalığa maruz kaldığında “Durumu ailemle paylaşırım” diyenlerin oranı yüzde 37, “Öğretmenimle paylaşırım” diyenlerin oranıysa yüzde 15.

Hatırlıyorum, ortaokulda diğer arkadaşlarıma göre daha hızlı büyüdüğüm için bana da lakap takar, dalga geçerlerdi. Kendimi sürekli savunmak zorunda kalırdım. Savunamayanlarsa en arka sırada oturup herkesten uzak olmaya çalışırdı.

Zorbalık yapanların önemli bölümü yaptığının kötü olduğundan bihaber. Empati yeteneği düşük olduğundan akranının neler hissettiğini düşünemiyor. Bu ona bir video oyun gibi eğlenceli geliyor. Zira oyun dünyası bu durumdan da faydalanmıştı. 2006’da piyasaya sürülen Bully adlı video oyunda karakteriniz önce zorbalık görüyor sonra da zorbaya dönüşüyordu. Milyonlar satan oyun bugün hâlâ oynanıyor, ülkemizde de popüler.

YA ÇOCUĞUNUZ ZORBAYSA?

Zorbalık sonradan öğrenilen bir davranış olduğundan, aksini öğreterek bu sorunla başa çıkmak mümkün. Neredeyse tüm uzmanların çözüm önerisi aynı. Eğer mağdursanız, durumu yetişkinlere bildirin, cesur olun, zorbalığın komik bir tarafı olmadığını karşınızdakine anlatın, gerekirse ailenizle polise başvurabilirsiniz. Eğer çocuğunuz mağdursa, okul yönetimi ve zorba çocuğun ailesiyle konuşun, çocuğunuza cesaret verin, çözümden kaçmamayı öğretip iyi bir örnek olun, onu anladığınızı sık sık söyleyin, psikolojik destek alın. Ayrıca çocuğunuzu başkasına yapılan zorbalığa karşı sessiz kalmaması konusunda da eğitmelisiniz.

2012’de, 4 Mayıs, “zorbalık karşıtı gün” olarak Birleşmiş Milletler tarafından tanındı. ABD, Avustralya ve Avrupa’da her yıl 4 Mayıs, Pink Shirt Day olarak da anılıyor. Bu hareketi zorbalık mağduru Jadrien Cota için iki arkadaşı başlattı.

Ya sizin çocuğunuz zorbaysa? Öncelikle bunun nereden kaynaklanabileceğini düşünün, aile içindeki durum mu ona yansıyor yoksa kendi çevresindeki bir sıkıntı mı patlak veriyor? Ona zorbalığın komik olmadığını, böyle giderse yalnız kalacağını, insanları üzdüğünü söyleyin. Agresif davranışlar sergilerse psikolojik destekle ilerleyin. Ama ne olursa olsun çocuğunuza bunun olmasına müsaade etmeyin.

Çocuğunuzun zorbalık gördüğünü nasıl anlarsınız?

Eğer şu belirtiler varsa, mutlaka harekete geçin:

Korku, sık irkilme
Kaygı
Altını ıslatma
Uyku düzeninde bozulma, kâbus görme
Agresif davranışlar
İntihar eğilimi
Özgüven eksikliği
İçe kapanma
Okulda başarısızlık
Okula gitmemek
Okullar ne yapmalı?

Çankaya Rehberlik ve Araştırma Merkezi okullardaki zorbalığa karşı okulların görevlerini şu şekilde sıralıyor:

Zorbalık problemi kabul edilmeli. Zorba ve kurbana yardım etmeli
İdareciler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler arasında farkındalık sağlanmalı.
Okulda kurallar net olarak tanımlanmalı. Okulun zorbalıkla nasıl baş edeceği açık bir şekilde ifade edilmeli.
Öğrenciler ve veliler zorbalık olaylarını okul personeline bildirmek için yönlendirilmeli.

BAŞARISIZ GİRİŞİM

Türkiye’de 2013’te Okullarda Akran Zorbalığını Önleme Programı başlatıldı. Çankaya Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından seçilen okullarda veliden okuldaki kantin görevlisine kadar herkesin akran zorbalığı hakkında bilgilendirilmesi ve dönemsel dersler verilmesi planlandı. Merkezi aradığımda işlerin planladığı gibi gitmediği, programın rehberlik derslerine dahil edildiği ve yakında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda yeni bir projesi olacağı söylendi.

ZORBALI YAPIMLAR

Yönetmen Lee Hirsch 2012’de çektiği Bully adlı belgeselde, akran zorbalığı mağduru 5 aileyi ve çocuğun hikâyesini anlatıyor. Vurucu ve rahatsız edici noktalara değinen bir yapım. Çocuğunuzun neler hissettiğini anlamanız için mutlaka izleyin. Ayrıca Netflix’in ünlü dizisi “Ölmek İçin 13 Sebep”te genç bir kızın akran zorbalığı yüzünden intiharını araştıran çocukların hikâyesi anlatılıyor. Bu konuda sinemada da birçok film var; Stephen King’in 1974’teki kitabından uyarlanan Carrie: Günah Tohumu, Lindsay Lohan’ın oynadığı komedi filmi Mean Girls, Bang Bang You’re Dead, Thirteen, That’s What I Am, Chicken Little, liste uzayıp gidiyor.

HABERTÜRK / ECE ULUSUM


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:20 Eylül 2019Yayınlanma Tarihi:05 Aralık 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.