SON YILLARDA ARTAN BİR SORUN: ERKEN ERGENLİK

SON YILLARDA ARTAN BİR SORUN: Erkek çocuklarda dokuz, kız çocuklarda sekiz yaşından önce başlayan ergenlik belirtileri "erken ergenlik" sorununa işaret ediyor. Bu çocukların en büyük sorunu ergenlik çağında yaşamaları gereken fiziksel değişimleri ve psikolojik sorunları küçük yaşta yaşamalan. Ne yazık ki tek sorun bu değil, erken ergenlik boy kısalığına neden olurken özellikle erkek çocuklar için çok ciddi bir hastalığın habercisi de olabilir.

FÜSUN SAKA / fusunsaka@gmail.com

Günümüzün hormonlu gı­dalar yiyen, bol uyaranlı ekranlara bakıp hayatı öğrenen çocuklarından bazıları onlar. Çocuk olmaları gereken yaşta ergenliğin getirdiği değişimleri ya­şamak zorunda kaldıklarından durum­larını kabullenmekte zorlanıyorlar. Oyuncak bebekleriyle oynayan kız çocuğu birden âdet kanaması ve hijyenik pedlerle uğraşmak zo­runda kalıyor. Tıpkı ergen­lik çağındaki gibi kendini ne çocuk ne de ergen olarak görebildiğinden kimlik çatışması yaşıyor. Bu dönemde aileleriyle, arkadaşlarıyla, okul ve öğretmenleri ile çatış­malar yaşıyor, agresifleşiyor, kendine güvensiz­lik, kendini beğenmeme gibi pek çok olumsuz duy­gular hissediyor. Özellikle son 10 yılın önemli problemleri arasında kabul edilen erken ergenlik konusunda, Kadıköy Şifa Has­tanesi Kadın Doğum Uzmanı Opr.Dr. Evrim Aksoy net bir ta­nım yaparak şunları söylüyor: "Ergenlik çocukluktan erişkinliğe geçilen dönemdir. Çocuk fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan değişim ya­şar. Bu dönemin sonunda üreme yete­neği kazanılmış olur. Ergenlik yaşı nor­malde kız çocuklarında 8-13, erkek çocuklarda ise 9-14 yaş arasıdır. Eğer, er­genlik belirtileri kızlarda sekiz yaşından, erkeklerde ise dokuz yaşından önce gö­rülüyorsa bu 'erken ergenlik' dediğimiz duruma işaret eder. Normalde ergenli­ğin kızlardaki ilk belirtisi, meme doku­sunun büyümesi, bunu takiben genital bölge ve koltukaltı kıllarının ortaya çık­ması ve nihayetinde âdet kanamasının başlamasıdır. Erkeklerde ise ilk belirti testislerin büyümesi, penisin büyümesi, genital bölge ve koltukaltı kıllarının or­taya çıkması, seste kalınlaşma, vücut kas kitlesinin artışı ve erişkin görünüme ulaşılmasıdır. İşte tüm bu belirtilerin bir arada ya da tek başına, kızlarda sekiz er­keklerde ise dokuz yaşından önce görül­mesi erken ergenliği gösterir,"

Uzmanlar hastalığı net bir biçimde tanımlıyorlar. Ancak "Bu sorun son yıl­larda neden bu kadar arttı" sorusunun yanıtları o kadar net değil. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Anabilim dalı Öğretim Üyesi ve Pediatri Endokri­noloji Bilim dalı Başkanı Prof. Dr. Oya Ercan, bu konuda Türkiye'de yapılan araştırmaların genel bir sonuç çıkarmak için yetersiz olduğuna dikkat çekiyor, Erken ergenliğin nedenleri konusunda özellikle büyük kentlerde yapılan araş­tırma sonuçlan bazı ipuçları veriyor. Er­can'a göre erken ergenlik aslında bir hastalık. Küçük yaşlarda başlayan ve ne­deni birçok hastalığa bağlı olabilen bu hastalık dışında yaşanan erken ergenlik ise son yıllarda aileleri kaygılandırmaya başladı. Çünkü, daha çok sosyoekono­mik düzeyi yüksek olan aile çocuklarının hastalığı olarak seyrediyor. Çoğunlukla kilolu çocuklar erken ergenlik riski ile karşı karşıya kalıyor. Ercan, "Bize gelen vakalardan aldığım izlenim, bazı çocuk­lar buna yatkın olabiliyor. Şu anda mev­cut klinik çalışmalarda bu sorun istatis­tiksel olarak gözlenmiyor ama klinik açı­dan ergenliğin erken başlamasının kilo ile ilintili olduğu görülüyor. Çevresel faktörler de çok önemli. Hormon gibi davranan kimyasallar var örneğin. Göz­lendiği kadarıyla endokrin bozucu mad­deler ve radyasyon bu konuda etkili olabilir. Tam adını koyamayacağımız bir yı­ğın uyaran var ve bunlar belki büyük şe­hirlerde daha fazla" diyor.

Hormonal dengeyi bozan maddeler

 

Hormonlu, hazır, dondurulmuş gıdalarla beslenme alışkanlığı da erken ergenliğe yol açan faktörler arasında.

Prof. Dr. Ercan'a göre özellikle ta­rım ilaçları, kozmetiklerde ve plastik malzemelerde bulunan kimyasallar cid­di risk taşıyor. Mesela plastik bardaklar, dondurulmuş gıdaların poşetlendiği ambalaj malzemeleri sıkıntı yaratan maddeler arasında sıralanabilir. Ve ta­bii ki, radyasyon.

Opr. Dr. Evrim Aksoy ise erken ergenliğin kızlarda erkeklerden daha sık yaşandığını ve çoğu zaman nedeninin ortaya konamadığını belirtiyor. Aksoy'a göre bunun altında beyin tümörleri, be­yinde apse- enfeksiyonlar, böbreküstü bezi tümörleri, yumurtalık ve testis tü­mörleri gibi önemli bir tıbbi problem de olabiliyor. Aksoy, erken ergenlik yaşa­yan erkek çocukların daha büyük risk altında olduğunu da sözlerine ekliyor.

Erken ergenlik çocuğu sadece ço­cukluğunu yaşamaktan alıkoymuyor. Uzmanlar, erken ergenliğe giren çocuk­lar erken büyümeye başladıklarından kemiklerdeki büyüme noktalarının da­ha Önce kapandığını, sonuçta akranla­rından daha kısa boylu olduklarını ve erkenden yaşadıkları âdet kanaması, erişkin görünüm gibi durumların bu ço­cukları psikolojik açıdan da zor duruma soktuğunu belirtiyor.

Tedavi aşaması

Altta yatan başka ciddi bir problem yoksa tedavi, erken girilmiş bu ergenli­ğin durdurulmasını amaçlıyor. Tedavide kullanılan ve hormon içeren ilaçlar er­genliği durdurduktan sonra gelişmenin devamına izin vermek için ilaçlar ke­siliyor.

ERKEN ERGENLİK ÜZERİNE NOTLAR

*Ergenlik dönemi çocukluktan erişkinliğe geçilen bir süreçtir.

* Bu süreç içerisinde çocuklarda önemli bedensel ve ruhsal değişiklikler meydana gelir.

* Ergenlik belirtileri kızlarda 8-13 yaş (orta­lama îl-11,5 yaş), erkeklerde ise 9-14 yaş (ortalama 11,5-12 yaş) arasında başlar. » Ergenlik bulgularının kız çocuklarında sekiz, erkek çocuklarında ise dokuz yaşın­dan önce ortaya çıkmasına "Erken Ergen­lik" denir.

* Bu durum genellikle ergenlik hormonları­nın zamanından önce faaliyete geçmesi so­nucu ortaya çıkar.

* Beyin hormonlarının erken salgılanması ya da yumurtalık ve böbreküstü bezinden salgılanan hormonlann aşın olmasıyla ilgili­dir.

* Beyin tümörleri, beyin apse, kist ve en­feksiyonları, kızlarda yumurtalık kist ve tü­mörleri, böbreküstü bezi tümörleri, tiroid hormon eksikliği (hipotiroidi) ve tedavi amacıyla kullanılan bazı hormonların erken ergenliği tetiklediği de bilinmektedir.

* Çocuklann erken ergenliğe girmelerinde genetik faktörler de etkili olabilir.

* Erken ergenlik fiziksel bir soruna daya­lı ise mutlaka ortaya çıkarılmalı ve tedavi edilmelidir.

* Ailelerin zaman geçirmeden bir endokri­noloji uzmanına başvurmaları gerekir.

ERKEN ERGENLİK VE PSİKOLOJİK SORUNLAR

Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi klinik psikologlarından Hande Sinirlioğlu Ertaş' la erken ergenlik ve beraberinde getirdiği so­runlar üzerine konuştuk.

Erken ergenlikle birlikte yaşanacak sorunlar neler olabilir?

Çocukların erken yaşlarda ergenlik dönemi­ne girmeleri birtakım sakıncaları da berabe­rinde getiriyor. Öncelikli olarak erken ergen­lik altında ciddi bir fiziksel sorun olabiliyor. Çocuk ergenlikle birlikte enerjisini yanlış ye­re kanalize edebiliyor, depresyona girebili­yor, ruhsal ve bedensel olarak hiç de hazır olmadığı bir cinsel deneyim yaşayabiliyor, kı­sa boylu ve aşın kilolu olabiliyor, çeşitli sağ­lık sorunlarıyla karşılaşabiliyor. Yaşlarından dolayı fiziksel ve ruhsal gelişimlerin çok hızlı, yoğun ve yaşına göre ürkütücü olması "Ben farklıyım" duygusunun gelişmesine yol aça­biliyor. Çocuk sosyal ilişkilerde ve kişilik ge­lişiminde sorunlar yaşayabiliyor.

Erken ergenliğin önüne geçmek mümkün  mü?

Erken ergenliğin önüne geçmek mümkün ol­mayabilir ama bu süreci doktor kontrolünde geçirmek önemlidir. Doktorlar gerekli tetkikleri yaparak, özel bir neden varsa bunu orta­ya çıkaracak ve tedavi edecektir.

Erken ergenlik sorunu son yıllarda neden arttı?

Ergenlik yaşının düşmesinde geçmiş yıllara oranla çocukların daha iyi beslenmesi, pro­teinli gıda tüketiminin artması ve sosyo-ekonomik alanda gelişme, zenginleşme, kimyasallar ve hormonlu gıdalar etkili. Çevresel uyaranlar ve psikolojik bazı sebeplerle erken ergenlik gelişebiliyor. Ancak sadece fiziksel etmenler değil çevresel ve psikolojik etmen­ler de gittikçe düşen ergenlik yaşı ve erken ergenliğin nedenleri arasında sayılmaya baş­landı. Gerek yoğun eğitim yarışı, gerekse eğitim dışı aktivitelerle çocuklar "oyun ço­cukluğu" dönemini çabuk tamamlamak zo­runda kalabiliyor. Geri kalan zamanlarsa duygusal bağların kurulabileceği sosyal ileti­şimlerden çok bilgisayar ve televizyon başın­da geçiyor. Medyadaki modeller, televizyon ve bilgisayar çocuklara yetişkin hayatını tüm detaylarıyla açıyor. Artık çocuklara yönelik çizgi film karakterleri dahi yetişkin bedene yakın, yetişkin rolleri alan karakterler. Bu ka­rakterlerin beden imajına verdikleri önem ve karşı cinsle ilişkileri dikkat çekiyor. Ergenlik dönemi sorunlarından olan kimlik çatışmala­rını, aile içi iletişim sorunlarını, arkadaşlık ilişkilerinde yaşanan sorunları bu çocuklar küçük yaşlarda yaşıyorlar. Bu süreçte çocuk ve ailenin ergenlik dönemi ile ilgili bilgilendi­rilmesi ve psikolojik danışmanlık alınması önemli hale geliyor.

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:10 Kasım 2008

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.