Mutsuz Çocuk Kalmasın - Gençliğin Hormon Savaşları

Gençliğin hormon savaşları

12-21 yaş arasında, vücudundaki hormon değişimine uyum sağlayamayan gencin psikolojisi ve sosyal ilişkileri bozuluyor. Çözüm, aile ve öğretmenlerin 'sevgi reçetesi'nden geçiyor: Paylaşım, anlayış ve sorumluluk verme

Ergenlik döneminde, hem fizyolojik hem de psikolojik değişmeler kişide belirgin ve hızlı biçimde gözlenir. Dönemin temel özelliği her iki anlamda da çatışmanın yaşanmasıdır. Bir başka deyişle ergenlik tam anlamıyla bir savaş dönemidir.

Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Psikolog Orhan Gümüşel, ergenlik dönemini şöyle özetliyor: 'Ergenlik insan yaşamında psikofizyolojik değişimin çok hızlı ve boyutlu olduğu iki dönemden biridir. Bu dönemlerin birincisi 0-6 yaş gelişim evresi ve diğeri de genel olarak 12-21 yaşları olarak kabul gören ergenlik dönemidir. Fizyolojik açıdan hormon savaşlarının, psikolojik açıdan da kişilik savaşlarının verildiği bir yapılanmadır. Kaçınılmaz olarak hem ergenin hem de yakın ve dolaylı sosyal çevresinin sıklıkla yaşadığı duygu ise gerginlik ve buna dayalı kaygı yaşantılarıdır.'

Gümüşel, bu döneme adım atıldığında ergenlerin sürekli olarak yeni bilgiler, yeni ilişki sistemleri ve sorumluluklarla baş başa kaldığına dikkat çekiyor.

Psikolog Orhan Gümüşel, bu dönemde arkadaşlık ilişkilerinin ergen üzerindeki etkisini şöyle anlatıyor:

'Arkadaşlık ilişkilerindeki olumsuz yapılanmalar, karşımıza genel olarak aynı tür sorunları yaşayan insanların paylaşımları, hatta küçük cemaatvari grup yapılanmaları olarak çıkıyor. Toplum kuralları ya da değerleriyle çatışma çok kolay oluyor. Topluluğa karşı duyulan ve ergenliğin doğal yapısında var olan adaletsiz otoriteye karşı olma güdüsüyle suça eğilim, antisosyal yapılanma, yıkıcı davranış unsurları gibi sorunlar ortaya çıkıyor.

Değişim dönemindeki gencin süper egosu da gelişimini tamamladığı için karşılaştığı duruma bir savunma reaksiyonuyla yaklaşıyor. Orhan Gümüşel, bu durumu şöyle açıklıyor: 'Benlik ve dürtüler üst benlik tarafından kontrol altına alınamaz. Genç, korunma içgüdüsüyle hareket eder. Bu dönemde dengeli kişilik anlamına gelen, duygu-düşünce-davranış uyumu verimli biçimde ortaya konamayabilir.'

Dürtülerini kontrol edemiyor

Bu dönemde ortaya çıkabilecek sorunlar şöyle sıralanıyor:

Tik ve kaygı bozuklukları (Strese bağlı, şiddetlenerek veya hafifleyerek aynı belirtilerle devam edebilir)

Korkular, ayrılma kaygısı (Bunlar yetişkinlikte bağımlı kişilik, depresyon, panik bozukluk ve obsesif-kompülsif bozukluk tabloları şeklinde ortaya çıkabilir)

Zeka geriliği veya özel öğrenme bozuklukları gibi rahatsızlıkların yansımaları ya da belirtileri olarak ortaya çıkabilecek sorunlar; ketlenme, içe kapanma, ilişkiye girememe, donukluk ve yavaşlık

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu veya çeşitli nedenlere dayalı davranış bozukluğu yaşayan ergenlerde; saldırgan davranışlar, öfke kontrolünde sorunlar, antisosyal davranış yapılanması ve suça eğilim

Ergenin yaşam düzenini, kalitesini, zamansız, derinden veya sürekli etkileyebilecek olayların olması da sorunlar doğurabilir (Doğal afetler, aileden birisinin vefatı, taşınma, sakatlanma, uzun süreli sağlık sorunları, ekonomik problemler)

İçe kapanık ya da saldırgan, lakayt ya da çok hırslı kişilik özelliklerinin öne çıkması, dürtü kontrol sorunları, sosyal ilişkilenmede güçlükler, uyum bozuklukları.

Sorunların takipçisi olun

Ergenlikte görülen problemlere karşı duyarlı olmak gerektiğini vurgulayan Psikolog Orhan Gümüşel,

'Şikayetler aşağıda belirtilen bir tabloya neden olduğunda profesyonel yardım alınmalı' diyor.

Şikayetlerin artması ve süreklilik kazanması (Bu süreyi 3-6 ay gibi düşünebiliriz)

Çözüm üretme zorluğu, hedefsizsizlik, keyifsizlik

Baş-boyun veya kas ağrıları

Uyku ve yeme problemleri

Okul başarısında sürekli düşme eğilimi ya da değişkenlik

Unutkanlık, sorumluluk ve inisiyatif alamama.

Rekabetçi genci spora yönlendirin

Psikolog Orhan Gümüşel, aile ve öğretmenlerin nelere dikkat etmesi gerektiğini şöyle anlatıyor:

Değer verildiği, sevildiği mesajını tutarlı ve sürekli bir şekilde abartmadan vermek

Her türlü kıyaslamadan kaçınmak

Hatayı öne çıkaran, negatif disiplin anlayışından çözüme odaklanan pozitif disiplin anlayışına geçmek

Yapıcı eleştiri sistemi geliştirmek. Eleştiride kişiliği zedeleyici unsurları bulundurmamak

Anne-baba tutumlarında ve kuralların uygulanmasında eşgüdüm

Özerkliğine müdahale etmeden, özel hayatını rahatça paylaşabileceği koşulları sağlamak

Aileyle ilgili karar alma ve uygulama mekanizmasına katılımını sağlamak (Kontrolcü, baskıcı ya da aşırı özgürlükçü tutumlardan uzak durmak)

Hata yapmasına şans tanımak, hatalarının sonucunda bedel ödemesine imkan bırakmak

Özellikle dışa dönük, rekabetçi kişilik özellikleri taşıyan gençler için spor ya da proje olanakları sunmak

İçe dönük kişilerde ise inisiyatif alabilecekleri ve başarı duygularını tatmine dayalı görevler vermek

İyi ve kişiye özel yapılandırılmış zaman yönetimi ve görev planlarını oluşturmak.

 

 

 


//www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2003/12/05/yazidizi/yazidizi1.html

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:05 Aralık 2003

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.