Genomun Geleceği

Bir insanın 40 yaşına geldiğinde Akciğer kanseri olacağı veya 45 yaşına geldiğinde Alzheimer hastası olacağı genlerinde yazılıdır. Eğer bu gen kozatif denilen kesin bir gense o kişi ne yaparsa yapsın istediği kadar sigara içmesin veya matematik profesörü olsun o hastalığa yakalanmaktadır. Bu gerçek irade sahibi insanı düşündürmektedir. Gen haritasının (Genom) çıkarılması bu gerçeği değiştirme yönünde önemli bir adım olmuştur. Bunun için Gen haritasının çıkarılması Atom enerjisinin bulunması gibi devrim niteliğinde bir olay olarak algılandı.

BİYOLOJİK BİLGİ

Her hücre bir kimya fabrikasıdır. Bu kimya fabrikasında sentezlenmesi gereken binlerce ürün vardır. Bu ürünler vücudumuza giren mikroba karşı üretilen antikor olabilir, göz yaşımız olabilir, burnumuzdaki kıl olabilir veya beynimizde bilgilerin depolanması olabilir.

Bir hücre normal şartlarda, hastalıklar haricinde hiç hata yapmaz. Hücrenin faaliyetinde kural hatasız işlevdir. İstisna hatalı işlevdir. İstisnalar ile hastalıklar oluşur.

Mükemmel bir kimya fabrikası olan hücrenin kumanda merkezi çekirdeğindeki DNA kodudur. Bu kod kahvaltıda bolca yediğimiz amino asitlerden 4 tanesinin farklı dizilişi ile oluşur.

Vücudumuzda 75 trilyon hücre ve her hücrede de 3,2 milyar yapıtaşı ihtiva eden DNA molekülü vardır.

Bir DNA molekülündeki harfler yanyana dizilecek olsa biner sahifelik 10.000 kitaptaki bilgiye eşittir. Üst üste dizilse 70m yüksekliğinde yani 15 katlık bina boyunda bilgi hazinesi demektir.

Bir DNA zincirinin boyu 1,5m uzunluğundadır, ikili sarmal şeklinde uzar. Üzerindeki yapıtaşı gruplaşarak 100.000 civarında geni meydana getirir. Bir bakteri hücresinde sadece 3.000 gen vardır. Boyumuz, göz rengimiz, burnumuzun kaç santim olacağı temel kişilik özelliklerimiz, duygularımız düşüncelerimiz hep bu genlerde ifade bulmaktadır.

BİYOLOJİK BİLGİDEN KADERE

“Her şey intizam-ı kadere tabidir, her şey vücudundan evvel ve vücudundan sonra yazılmıştır”. Bu Kur’ani ifadenin moleküler biyolojideki karşılığı “Her canlı gen haritasında yazılı bilgiye tabidir, her canlı meydana gelmeden önce genetik program olarak yazılıdır. Her hücre ömrünün sonuna doğru yaşadıklarını bir sonraki hücreye devreder”.

Küçük ve basit bir hücre var olmadan önce yazıldığına göre, koca kainatın var olmadan önce yazılmamış olması mümkün mü? İşte kainatı milyonlarca yıl önce sıfır hacimde iken ilmi ezeli ile yazan yüce yaratıcı akıl yürütme yöntemleri ile “Vacibül vücut” tur. Var olması mantıksal olarak zaruridir.

Bunun için Clinton veciz bir ifade ile diyor ki “ Tanrının hayatı yarattığı dili bugün öğreniyoruz.....Tanrının en kutsal armağanının ne kadar harika, güzel ve karmaşık olduğunu daha yakından anlıyoruz...”

Evrenin sırlarını çözmede insanlığı güzel günlere götürmede din ve bilimin uzlaşması önümüzdeki günlerin gündemi olacaktır.

GENLER VE HASTALIKLAR

İlk somut bilgi 1953 yılında Watson ve Crick tarafından bulundu. 2000 yılında da gen haritası açıklandı. Gen haritasında 100.000 civarında genin 289’unun hastalıklarla ilgili olduğu anlaşıldı. Bir kişinin babası- annesi genç yaşta kalp krizi geçirdiyse , şeker hastası ise gençler bu durumda sorumludur.

Bir de yatkınlık genleri vardır. Yani hastalığa yatkınlık genetik olarak tevarüs eder. Eğer kişi kendisine iyi bakarsa , dengeli beslenir, kötü alışkanlıklardan uzak durur sakin ve huzurlu bir hayat sürerse genetik olarak aday olduğu halde hasta olmayabilir.

Açıklanan proje özellikle kalıtsal hastalıklar konusunda önemli ümitler vaat ediyor. 21. yüzyılın tıbbı yüksek teknoloji tıbbı olacaktır.

GENOMİK TIP DÖNEMİ

1400’lü yıllarda vücut anatomisi açıklandı hastalıkların tedavisinde bir devrim oldu. 2000’li yıllarda gen anatomisi açıklandı. Önümüzdeki yıllar tıptaki erken tanı ve tedavi uygulamalarında büyük değişimlere gebedir. Hipotez şöyle: Gen taşıyıcılar geliştirilecek gen tedavisi gerçekleştirilecek örnek olarak Alzheimer geni taşıyan çocuğun genlerindeki o şifre iptal edilecek ve çocuk o yaşa geldiğinde Alzheimer hastası olmayacak.

ÖLÜMSÜZLÜK MÜMKÜN MÜ?

DNA’nın çoğalmasından kaç defa çoğalacağı başlangıçta planlanmıştır. Şu anki bilgilere göre “ programlanmış hücre ölümleri ” ile zamanı gelen hücre kendi kendini yok etmektedir. Kaplumbağada 200 sene insanda belki 100 sene sonra hiçbir hastalık yoksa DNA kendi kendini yok edecektir. Ömür uzaması ancak bazı hastalıkları yok etmekle mümkün olacaktır.

Ortalama yaş 40-50 ‘den 70-80 ‘e çıktı. Kalıtsal hastalıklar önlenirse 90-100 ‘e çıkacaktır.Ama bugünkü bilgilerle ölümsüzlük teorik olarak bile mümkün değildir.

ETİK BOYUT

İnsanın genetik haritasının ortaya çıkarılmasıyla alevlenen etik ve yasal tartışmalar sürerken, bakışlar Birleşmiş Milletler Örgütü üzerine odaklandı. 1997 yılının kasım ayında BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün ( UNESCO ) düzenlediği konferansta “ Birleşmiş Gen Haritası ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” yayınlanmıştı. Bu bildiride, üye ülkelerden genetik hakların koruma altına alınması için gerekli yasal düzenlemelerin yapmaları istendi. İnsan Onuru ve Genetik Harita, Genetik Haklar gibi alt başlıkları bulunan bildirgede 25 madde yer alıyor. Bildirgede bulunan bazı maddeler şöyle:

Madde 2 : Genetik yapısı ne olursa olsun herkesin saygı görmeye hakkı vardır.

Madde 4 : Doğal halindeki “ Human Genome” ticari kar elde etmek için kullanılmaması gerekir.

Madde 5 : Bireye ancak ulusal yasalar çerçevesinde uygulanacak araştırma, tedavi ve teşhis metodunun potansiyel riskleri ve faydaları belirtildikten sonra genetik müdahale yapılabilir.

Madde 6 : Hiç kimse genetik yapısı yüzünden ayrımcılığa tabi tutulamaz. Çünkü bu durumda insan hakları, temel özgürlükler, ve insan onuruna zarar verici sonuçlar ortaya çıkabilir.

Madde 7 : Araştırma amacıyla insanlardan alınan genetik veriler, başka amaçla kullanılamaz ve yasalar uyarınca bu bilgilerin gizli tutulması gerekir.

Madde 8 : Genetik müdahale sonucunda vücudunda herhangi bir hasar oluşan kişinin tazminat açma hakkı bulunması gerekiyor.

Madde 10 : Özellikle biyoloji, genetik ve tıp dalında yürütülen araştırmalarda, insan hakları, temel özgürlükler ve insan onuruna saygı gösterilmelidir.

Madde 11 : Klonlama gibi insan onuruna aykırı üreme metotlarına izin verilmemelidir. Ülke ve uluslararası kuruluşlar gerekli önlemleri almalıdır.

Madde 12 : Ülkeler, deklarasyonda yer alan prensiplerin uygulanması için gerekli önlemleri almalıdır.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Ocak 2000

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.