DUYARSIZ KİŞİLİKLERİMİZ

The New York Times

İkiyüzlü teknoloji: Hem zulümle savaşıyor hem de zulüm yapıyor.İşte internet ve insanlığa eksileri ve artıları...

 


Aydınlığın ve karanlığın güçleri arasında böyle büyük çatışmalara nadiren tanık oluruz. Ortadoğu'daki devrimlerin ülkeden ülkeye sıçramasını huşu içinde seyrediyoruz. Anlık dijital iletişimin hem zulme karşı bir silah olduğunu hem de ondan faydalanan despotların elinde bir zulüm aracına dönüştüğünü görüyoruz.

Bu süreç, ifade özgürlüğünün zevkini çıkaran bazı insanları büyük hedeflere yöneltirken, bunu suiistimal eden kimilerini de kışkırtıp düzeysizliğe itiyor. CBS muhabiri Lara Logan, Hüsnü Mübarek'in istifa ettiği o hararetli gecede Tahrir Meydanı'nda bir erkek çetesi tarafından sürüklenip dövülerek cinsel saldırıya uğrayınca, çoğumuz dehşete düştük.

Ancak internetteki bazı aşağılık kişiler, bu cesur savaş muhabirine hücum etmeye başladı. New York Üniversitesi'nin Hukuk ve Güvenlik Merkezi'nden burs alan ve The Nation, The New Yorker ve The Atlantic gibi yayınlarda çalışan gazeteci Nir Rosen, provokatörlüğü seviyor.

Rosen, Amerika'ya 11 Eylül'ü unutmasını tavsiye etti, İsrail'i yok edilmesi gereken bir iğrençlik olarak niteleyip Hamas, Hizbullah ve Taliban'ı destekledi. 2008'de Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin Irak'ta kuvvet artırımıyla ilgili toplantısında, komite başkanı Joe Biden'a "emperyalist bir güce, nasıl daha etkili bir emperyalist güç olunacağıyla ilgili tavsiye vermekten" rahatsız olduğunu söylemişti. Rosen şimdi Twitter mesajlarının 10 saniye gecikmeyle gitmesini diliyor olmalı.

Logan'a yapılan cinsel saldırı hakkında Salı günü neşeyle mesaj atan Rosen, "Tanrım, şehit olup övülecek gibi gözüktüğü bu zamanda, en azından önemli bir savaş çığırtkanı olduğunu hatırlamalıyız" dedi.

Logan'ın daha önce Kahire'de hırpalanan Anderson Cooper'ı "geçmeye" çalıştığını iddia eden Rosen, "Aynısı Anderson'ın da başına gelseydi komik olurdu" diye ekledi. Bursunu kaybeden Rosen sızlanarak özür dilerken, "ABD'nin emperyal maceralarını savunduğu" ve beyaz ve ünlü oluşundan dolayı çok ilgi çektiği için, Logan'ı "kıskandığını" söyledi.

Rosen, Salon adlı sitede sanki Logan'ın reyting uğruna cinsel saldırıya uğramak istediği iddiasında ince bir ayrıntı varmış gibi, "Twitter ince ayrıntılara uygun bir yer değil" dedi. Twitter'da bin yeni takipçi kazanmasına şaşırdığını öne süren Rosen, "İnternette tuhaf bir röntgencilik kültürü var. Herkes bir sonraki kavgayı bekliyor" dedi.

E ahbap, bir süredir "Sineklerin Tanrısı" filmine benzeyen ortama sen de katıldın. Muhafazakâr blogcu Debbie Schlussel, Logan'a sağdan tokat atarken "Lara, hayvanların yaptığı bu 'devrim'in baş destekçilerindendi. Artık İslami devrimin ne olduğunu biliyor" diye yazdı.

LA Weekly blogunda Logan'ın aşk hayatını kurcalayan Simone Wilson, muhafazakâr Mofo Politics blog sitesinde, Logan'ın Mısır polisince alıkonulmasının ardından 3 Şubat'ta çıkan alaycı yorumu alıntıladı: "Aman Tanrım! Onu tutanlardan biri olsaydım ve ceza almasaydım, ona tümüyle tecavüz ederdim." İnternetteki anonimlik, bilgisayar bilimcisi Jaron Lanier'in "sadizm kültürü" dediği şeyi yarattı. Yahoo'daki bazı yorumlar mide bulandırıcıydı. Bir yorumcu "Layığını buldu" derken, Hillbilly Nation rumuzlu yorumcu "Çekici ve aptal kadın muhabirler başarı peşinde koşunca böyle olur. Orada olması gereken Katie'ydi" diye ekledi.

Senatör Scott Brown'ın, çocukken bir kamp rehberinin cinsel tacizine uğradığına dair ifşaatıyla ilgili bir "60 Dakika" haberi, programın internet sitesinde birçoğu siyasi etkenlerle yazılan sert yorumlara hedef oldu. "Acupuncturegirl" rumuzlu okuyucu, "Scott, kapa çeneni. Yapmacıksın" derken 'Dutra1', "Tamam Scott, bedavadan merhamet topladın. Şimdi aynaya bak. Bir erkek görebiliyor musun?" diye yazdı.

"İnternet Yanılgısı: İnternetteki Özgürlüğün Karanlık Yüzü" kitabının yazarı Evgeny Morozov, sahte bir samimiyet yaratan Twitter için, "İnsanın en kötü tarafını açığa çıkarabilir. Büyük fikirler oluşturmak yerine dikkat çekmeye çabalıyorsunuz. Bu yüzden sığ, komik, aykırı ve alaycı oluyorsunuz" dedi. "Sığlık: İnternetin Beynimize Ettikleri" kitabının yazarı Nicholas Carr, teknolojinin iyi ve kötü içgüdüler dâhil her şeyi güçlendirdiğini söylüyor. Carr teknoloji ahlak kavramından bağımsız olduğu için beynimizin rahatsız edici biçimlerde yeniden programlanabileceğini belirtiyor. Carr, "Araştırmacılara göre, derin duygularımıza ulaşmak için sessiz ve dikkatli olmalıyız.

Sürekli sözümüz kesilip dikkatimiz dağılınca, empati duygumuz adeta kısa devre yapar. Empatiyi bırakıp aklına geleni hemen söylemeyi özendirince, daha önceleri olmayacak iğrençliklerle karşılaşırsınız" diyor. The New Republic'in edebiyat editörü Leon Wieseltier, internette kitap yorumuna başladığında, sosyopatlardan sakınmak için yorumları yasaklamış. Wieseltier "Sitemde çirkeflik istemiyorum. Gerçek hayatta asla muhatap olmayacağım insanlarla sanal ortamda niye uğraşayım? Teknoloji, başka bir yerde hoş görülmeyen çirkin ifadeleri neden aklasın?" diyor. Sahi neden?


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:28 Şubat 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.