DİKKATİ DAĞILAN BEYİNLER

The New York Times


Yeni nesil mesajlar, internet ve oyunlar arasında öğreniyor. Ama bir sorun var…

 


Aileler ve Eğitimciler, öğrencilerin dijital teknolojiye ne kadar kapıldığından şikayet ededursun, Amerika’ da bir çok okul bu teknolojiyi giderek daha yoğun bir şekilde kullanmayı sürdürüyor.

Bunun örneklerinden biri de Silikon Vadisi’ndeki ormanlık tepelerin arasında bulunan Woodside Lisesi.

Başka okullara olduğu gibi burada da öğrenciler cep telefonundan günde yüzlerce mesaj atıyor veya video oyunlarında saatlerini harcıyor. Ayrıca Facebook’ ta hesabı olmayan yok gibi. Eski bir müzisyen olan 37 yaşındaki müdür David Reilly ise 21’inci yüzyılın öğrencileriyle onların istedikleri koşulda diyalog kurmaya kararlı. Örnek olarak öğrencilerle iletişim kurmaları için öğretmenlerden Web siteleri açmalarını istiyor, dijital araçlarla nasıl müzik kaydedileceği hakkında dersler açıyor, Çince öğrenmek için iPad’ lere fon buluyor ve bir multimedya merkezi için 3 milyon dolar bağış topluyor.

‘’ BlackBreyy ve video oyunlarından dikkatlerini almaya çalışıyorum ‘’diyor.

Araştırmacılara göre teknolojinin etkisinde gelişen gençlerin beyini, bir şeye odaklanma konusunda zorlanabilir. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’ nde doçent olan ve Boston’daki Medya ve Çocuk Merkezi’nin yöneticiliğini yapan Michael Rich, ‘’ Bu gençlerin beyinleri bir şeye odaklanmak değil dalda dala atlamaya göre ayarlanmış. Ekranların karşısında yetişen ve beyin devreleri farklı gelişen bir nesil olacaklarından endişe ediliyor ‘’ diyor.

Vishal Singh, teknolojiyle öğrenme arasındaki gerilimin somutlaşmış bir örneği 17 yaşındaki Vishal, hem bilgisayarla dikkati kolayca dağılabilen hem de onları son derece iyi kullana bilen zeki bir öğrenci.

Lisedeki ilk yılında dijital kamera ve yazılımlarla bazı video görüntüleri hazırlamış ve bu sayede popüler olmuş. Vishal, ailesinin teknoloji destek uzmanlığını da yapıyor.

Laboratuar müdürü olan babası Satendra’ nın bilgisayarındaki kayıp belgeleri geri kazanmasına, San Francisco havaalanında güvenlik müdiresi olan annesi Indra’ nın da kensi Web sitesi kurmasına yardım ediyor.

Fakat haftada 10 saatini video oyunlarına harcamayı ihmal etmiyor. Hafta içinde bile Facebook’ taki durumunu gece yarıları düzenli olarak güncelliyor. İnternetteki videoların bağlantılarını vermesinden dolayı öyle bir ünü var ki, yakın arkadaşları ona ‘’

Aklını Teknolojiyle Bozmuş Yeni Bir Nesil Yetişiyor

Öğretmenlerine göre Vishal en parlak öğrencilerinden biri. Fakat geçtiğimiz dönem İngilizce ve matematikte pek iyi değilmiş. Film eleştirisindeyse en yüksek notu almış. Reilly ‘’ Vishal iki dünya arasında sıkışıp kalmış bir çocuk ‘’ diyor. Yani bir yanda sanal dünyanın, öbür yanda gerçek hayatın arasında.
Son dönemdeki araştırmalar, gençlerin bilgisayarı öğrenme değil, eğlence amaçlı kullandıklarını ortaya koyuyor. 14 yaşındaki Allison Miller ayda 27 bin cep telefonu mesajı alıp gönderiyor. Aynı anda yedi sohbeti sürdürürken parmakları şimşek hızıyla hareket ediyor. Fakat bu hünerin bir bedeli var. Son karnesinde üç dersten en yüksek notu almaması onca işi bir arada yürütmesine bağlıyor. ‘’ Örneğin bir ev ödevi için kitap okurken bir mesaj geliyor ve okumaya ara verip kitabı bir kenara bırakıyorum, telefonu alıp mesaja cevap veriyorum, 20 dakika sonra fark ediyorum ki, ödevi unutmuşum ‘’ diyor.

Utangaç öğrenciler içinse teknoloji bir arkadaşlık ortamı değil, bir sığınak oluşturuyor. İçine kapanı 14 yaşındaki Ramon Ochoa-Lopez hafta içleri günde 6 saat video oyunları oynuyor ve hafta sonları bu süre daha da artıyor. Ödevlerini okuldan önce tuvalette yapmaya çalışıyor. ‘’ Kendimi bu yolla başkalarından ayırıyorum ‘’ diyor Ramon. ‘’ Annemle kardeşlerimden biri tartıştığı zaman odama çekilip oyun oynuyorum, kaçıyorum ‘’ diye ekliyor.

Bazı aileler bilgisayarı tamamen bağrına basmış. ‘’ Teknolojinin zirvesinde değilseniz dünyanın da zirvesinde olamazsınız ‘’ diyen 56 yaşındaki emekli soruşturma memuru John McMullen’ ın oğlu Sean okuldan sonra dört saat, hafta sonları da bunun iki katı kadar video oyunu oynuyor. Aslında daha da çok oynuyormuş ama notlarının biraz fazla düştüğünü görünce alışkanlığına gen vurmuş. Sean bazen oyunu bırakıp ders çalışması için ailesinin onu zorlamasını istediğini belirtiyor. Fakat yine de dikkatinin dağınık olmasından oyunları sorumlu tutmuyor. ‘’ Oyunlar boşluk yaratmıyor, tersine boşlukları dolduruyor ‘’ diyor.

Dersleri iyi olan, ama sınavlardan daha yüksek not almak isteyen Sam Crocker interneti suçluyor. ‘’ Kitap okuyabileceğimi biliyorum ama bir bakmışım facebook’ tayım ‘’ diyor. ‘’ Facebook’ şaşırtıcı yanı, hiç bir şey yapmadığınız hissi vermesi. Boş boş oturduğunuz halde kendinizi yeni de tatmin olmuş hissediyorsunuz.’’

Nörobilim uzmanları Sam ve Vishal gibi insanları inceliyor. Örneğin Alman araştırmacılar, video oyunu oynamanın televizyon izlemeye göre bariz derecede düşük bir uyku kalitesine yol açtığını, öğrencilerin de sözcük hatırlama yeteneğini ‘’ önemli ölçüde olumsuz etkilediğini ‘’ buldu.

San Francisco’ daki California Üniversitesi’ nden bilim insanları da fareler üstünde yürüttükleri deneylerde, yeni tecrübelerin beyinde yeni faaliyet kalıpları yarattığını gördüler. Fakat burada önemli bir faktör var: O kalıpların işleme konması için keşfe ara vermek gerekiyor. Gerek bunlar, gerek öbür beyin araştırmaları gösteriyor ki beynin bilgiyi sentezlemesi, fikirler arasında bağlantı kurması hatta benlik duygusunu geliştirmesi için arada bir durup dinlenmesi gerekiyor. Harvard Tıp Fakültesi’ nden Rich, ‘’Vücut için uyku neyse beyin içinde ara vermek odur. Oysa çocuklar sürekli bir uyarım halindeler ‘’ diyor.

Vishal bunun kanıtı. ‘’ Aynı anda hem Facebook’ tayım hemde YouTube’ da hem bir iki arkadaşımla sohbet ediyorum hemde müzik dinliyorum. Bir milyon iş üstündeyim ‘’diyor. ‘’ Bazen kendi kendime, bunlara bir son verim ödevimi yapmalıyım diyorum ama elimden bir şey gelmiyor ‘’ diye ekliyor. Fakat film yapmayı da internet sayesine öğrenmiş. İnternet olmasaydı ‘’ hayatta ne yapmak istediğimi bulamazdım ‘’ diyor.

Woodside’ daki öğretmenlerse bilgisayarı yaygınlaştırmanın doğru çözüm olup olmadığından emin değiller.
Karizmatik Latince öğretmeni Alan Eaton, ‘’ Bu bir facia ‘’ diyor. Ona göre teknoloji, öğrencilerin ‘’ dikkatini ve dayanıklılığını darmadağın etti ‘’. Okulların teknoloji benimsemesi de durumu kötüleştiriyor.

Eaton, ‘’ Rock ‘n’ roll doğduğunda onu teknolojiye yaptığımız gibi sınıflara sokmadık’’ diye ekliyor.

Fakat Reilly eğitimde bilgisayarlara yer vermenin öğrencileri okula bağlayacağını ve derin analitik düşünceden ödün vermeksizin onlara teknik beceri kazandıracağını umuyor. Ancak Vishal örneğine bakılırsa bular giderek bağdaşmaz bir hal alıyor. Öğretmen Marcia Blonden, okul dönemine iyi bir başlangıç yapan Visha’ in kötü alışkanlıklara kapıldığını belirtiyor.

Vishal’ se kendini filmciliğe adadığını söylüyor. Fakat geç saatte Facebook’ a girmeyi ve video görüntüleri için internette gezinmeyi de ihmal etmiyor. Facebook güncellemeleri bunun kanıtı.

Cumartesi: 23.55: ‘’ Montaj, montaj, montaj ‘’
Pazar: 15.55: ‘’ 8 saatten uzun montaj, hepsi üç dakikalık bir sahne için. Kafa = Ölü. ‘’
Pazar: 23.00: ‘’ Eğlenceli gündü, sonunda biraz dinlenebildim…şimdi şu ödev…’’
California’ daki Woodside Lisesi’ nden öğrenciler öğle yemeklerinde ve teneffüslerde cep telefonlarını kullanabiliyorlar. Bir çoğu günde yüzlerce mesaj atıyor.

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:28 Kasım 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.