BAĞIMLILIĞIN KAÇ ÇEŞİT TEDAVİSİ VAR

BAĞIMLILIĞIN KAÇ ÇEŞİT TEDAVİSİ VARDR. ADNAN ÇOBAN
PSK. ORHAN GÜMÜŞEL

a. Bilişsel terapiler: Madde kullanım bozukluğu olan bireylerde bir zaman sonra adeta maddenin yarattığı bir kişilik oluşur.

Sanki kişinin kendisi gitmiş ve madde kullanan yeni bir kişilik hâkim konuma geçmiştir. Bunun sonucunda kişinin bilişsel algıları bozulmakta, hayata bakış, mutlu olma ve zevk alma duyguları değişmektedir. Sanki madde almadan mutlu olamayacakları, madde sayesinde mutlu olabildikleri, zevk alma unsuru olarak yalnızca maddenin olduğu, maddenin çalışmasını ve günlük aktivitelerini düzenlediği gibi yanlış düşünce kalıpları gelişir. Bu yanlış inanışlardan dolayıdır ki madde kullanan insanlar kendilerini ölümün eşiğine getiren şey madde olduğu halde onu bırakmak istemez, hatta faydalı olduğunu savunacak kadar içgörüsüz bir hale gelir. Bazen de defalarca bırakıp başlamanın etkisiyle artık maddeyi bırakamayacakları şeklinde bir inanç gelişir ve bırakma konusundaki cesaretlerini iyice kaybederler. Bilişsel terapilerle kişide oluşan bu yanlış düşünce kalıpları düzeltilmeye ve içgörü kazandırılmaya çalışılır.

b. Davranışçı terapiler: Madde kullanan kişiler bırakma aşamasında özellikle yoksunluk dönemlerinde dayanamayıp istemeyerek de olsa tekrar madde alırlar. Buna sebep aşerme dediğimiz yoğun madde alım isteğidir. Bu isteğin ilaçlarla azaltılmasına, kişinin bu dönemde kendisine hâkim olmasına yardımcı olunur, ancak davranışçı yaklaşımlarla da desteklenme zorunluluğu vardır. Kişinin bu dönemde maddenin yerine geçebilecek bir alana yönlendirilmesine gayret edilir ve madde almaması için ne gibi davranışların geliştirilebileceği tespit edilir.

c. Psikoteknik uygulamalar:  Neurobiofeedback (Nöroterapi) (sinirsel ve bedensel geribildirim tekniği); maddenin bırakılması ilk dönemlerde aşırı bir stres ve gerginlik oluşturmaktadır. Stres anında vücutta deri direncinin artmasına bağlı olarak uyuşma ve karıncalanma, deri ısısının düşmesine bağlı olarak ellerde ayaklarda üşüme ve soğuk terleme, kaslarda kasılmaya bağlı olarak gerginlik, kasılmalar, kramplar ve baş ağrıları, kalpte hızlanmaya bağlı olarak çarpıntı ve nabızda artma, damarlarda büzüşmeye bağlı olarak kan basıncında yükselme gibi fiziksel değişiklikler oluşmaktadır. 'Neurobiofeedback (Nöroterapi)' sinirsel ve bedensel geribildirim anlamına gelmektedir ve beyin dalgalarındaki ve bu bahsedilen fiziksel değişikliklerdeki geribildirime göre hareket eden bir yöntemdir. Kas kasılması olduysa gevşemeye, deri direnci arttıysa azaltmaya, deri ısısı azaldıysa yükseltmeye, kalp hızı arttıysa düşürmeye yönelik manevralar belirlemede ve bunları hastanın kendi başına günlük hayatta, stresli durumlarda kullanmasını sağlamada kullanılır. Bu fiziksel parametreleri normale getirmek için kullanılan kısmına 'bio-feedback' yani bedensel geribildirim, stres anında gelişen elektriksel beyin değişikliklerini normale getirmek için kullanılan kısmına ise 'neuro-feedback' yani sinirsel geribildirim adı verilir. İki yöntemin birlikte kullanıldığı şekline de 'neurobiofeedback' denilmektedir. Maddeyi bırakamama ve tekrar alma sebeplerinden en önemlisi bırakma döneminde ortaya çıkan sıkıntının kontrol altına alınamamasıdır. Bu durumda ortaya çıkan sıkıntı bulgularının bilgisayar ortamında azaltmaya yönelik manevralarla düzeldiğini gören kişinin hem cesaretinin artmakta hem de sıkıntısını kontrol etmeyi öğrenmektedir.

RehaCom (Kognitif Rehabilitasyon): Bu yöntem de beyin fonksiyonlarındaki bozulmalara bağlı olarak ortaya çıkan dikkat kusurlarını düzeltmede etkilidir. Bir manada bozulmuş dikkatin yeniden eğitilmesi ve yeniden geliştirilmesi için hazırlanmış bir yöntemdir. Madde kullanım bozukluklarında, madde kullanımı ile ilgili olaylara, nesnelere, ortamlara, isimlere karşı bir dikkat artışı olur. Kişi bir türlü dikkatini maddeden alamaz. Maddeye yoğunlaşma ve maddeyle aşırı uğraş kişiyi maddeye yönlendirir. Sonuçta başarısız bırakma girişimleri söz konusu olur. Bu meyanda RehaCom çok etkili olmakta ve kişinin dikkatini olması gereken nötr hale getirmeye çalışır. Madde düşüncesiyle kirlenmiş dikkati bir manada temizler ve dikkati madde harici alanlara yönlendirebilme becerisini geliştirir. Bu psikoteknik uygulamaları hızla madde tedavisinde yerini almaya başlamıştır. ABD ve Avrupa'da yıllardır uygulanmaktadırlar. Beyin rehabilitasyon programları diyoruz buna. Maddenin beyinde yarattığı biyolojik etkiyi gidermektir  buradaki amaç. Bir bağımlılık türü beyinde özellikle dikkat şebekelerinde disfonksiyona neden olur. Gereğinden fazla uyarılan ya da uyarılması gerekirken inhibe edilen beyin ritmini yitirir ve yorulur. Madde aldığımız durumda, maddenin etken maddesine göre beynimizdeki etkisi de değişiyor. Nöron alışverişindeki düzeni bozuyor. Bağımlılık yaratan maddeye, mesela alkole maruz kalan sinir hücreleri hareket yeteneğini kaybeder.Sonuç olarak bioelektrik ve biokimyasal ileti düzeninde aksamalar yaşanır. Kişi kendisini anlatamaz, söyleneni anlayamaz ve giderek öfkelenir. Madde kullanan insanların öfkeliilği vardır. Biz bu sistemde orada bozulan ritmi yerine koymaya çabalıyoruz. Beyne kondisyon çalışması yaptırıyoruz.

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:18 Aralık 2008

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.