AĞIZ KOKUSU BOŞANMA NEDENİ

A.A

Ağız ve diş  hijyeni çok önemli. Uzmanlar, ağız kokusunun çiftlerin boşanma nedeni  olabildiğini açıkladı.

 


Atatürk Üniversitesi (AÜ) Diş  Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Varol Çanakçı, ağız ve diş  hijyeninin önemine vurgu yaparak, ağız kokusunun çiftlerin boşanma nedeni  olabildiğini söyledi.

Periodontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Çanakçı, ağız ve diş sağlığına çok dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, diş  eti hastalıklarının bir çok olumsuz sonuçları beraberinde getirdiğini belirtti.

Diş hastalıklarının, böbrek hastalıkları başta olmak üzere birçok  hastalığı tetiklediğini anlatan Çanakçı, “Ağız hijyenine her yaşta, çocukluk,  gençlik, hamilelik, ihtiyarlık her dönemde mutlaka çok dikkat edilmesi gerekiyor.  Çünkü diş eti hastalıkları, dişin çürümesi, sallanması, dişin altındaki kemiğin  çürümesi yaşlılıkta daha da artabilir” dedi.

Ağızdaki bakterilerin vücudun her tarafında faaliyet gösterdiğini  belirten Çanakçı, şunları kaydetti:

“Bu gün baktığınız zaman, ağız kokusu bir boşanma nedeni bile oluyor.  Ağız kokusu, o kişinin toplumdaki konumunu da belli ediyor. Bunun için tabii  insanlar ağız ve diş hijyenine çok önem vermelidir. Batıda ağız kokusu iyi  görülmüyor. Ama ülkemizde normalmiş gibi görüldüğü için bu sayı fazla. Halbuki  bunların kötü olduğunu, böyle şeylerin uyarılması gerektiğini herkes birbirine  anlatsa bu hastalıklar bu kadar da artmaz. Son yıllarda bazı çiftler ağız kokusu  şikayetiyle bize geliyorlar. Ağız kokuları olduğu için tedavi olmak istiyorlar.  Bunlar çok önemli.”

Ağız ve diş sağlığının, hem insan sağlığı hem de sosyal yaşantısı  açısından önem arz ettiğini vurgulayan Çanakçı, ağız hijyenine dikkat edilmemesi  durumunda, istenmeyen sosyal ve benzeri olumsuzlukların ortaya çıkabildiğini dile  getirdi.
        
 "HER 10 KİŞİDEN 9'U BU HASTALIĞA YAKALANIYOR”

Guinness rekorlar kitabına giren birinci hastalığın diş eti hastalıkları  olduğunu anlatan Çanakçı, “Türkiye'nin ve dünyanın en birinci hastalığı diş eti  hastalığıdır. Ülkemizde bu hastalık yüzde 90'lara varıyor. Her 10 kişiden 9'u bu  hastalığa yakalanıyor. Diş eti hastalığının önemi de burada anlaşılıyor” diye  konuştu.

Son yıllarda ağız ve diş hijyeni konusunda ülkemizde önemli yol kat  edildiğini de belirten Çanakçı, ağız sağlığı konusunda önceki yıllara oranla  mesafe alındığını ancak istenilen düzeyde olmadığını söyledi.

Diş ve ağız sağlığının artık çocukluk döneminde anlatılmaya başlandığını  belirten Çanakçı, şöyle konuştu:

“Önceki yıllara oranla ağız ve diş sağlığı bakımında önemli bir yol  katettik. Dişsiz bireyler bile, çocuklarının ileride diş eksikliği, diş eti  hastalıkları olmasın diye onların ağız ve diş sağlığına önem veriyor.  Çocuklarının dişi eğri olsa bile bütün aile seferber oluyor ve düzeltilmesi için  tedavi ettiriyor. Yani ilerlemeler oluyor. Bu ilerlemeler hem sosyal hayatın  değişmesiyle hem de insanların bilinçlenmesiyle oluyor. Kendiliğinde oluşan bir  olay değil yani. Basının, okulların, diş hekimlerinin rolü büyük bunda. İlerleme  var ama bu ilerleme istenilen seviyede değil.”
       

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:26 Ekim 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.