325 bin dolarlık burger

Mark Post'un ürettiği 140 gramlık hamburger, gastronomik bir lezzet olarak kesinlikle kimsenin ilgisini çekmeyecek.

Mark Post'un ürettiği 140 gramlık hamburger, gastronomik bir lezzet olarak kesinlikle kimsenin ilgisini çekmeyecek.

Ancak Post yaptığı şeyin bazı insanların fikrini değiştireceğini umuyor. Laboratuva r or tamında yetiştirilen sığır kas dokusundan üretilen ve belki de Londra'daki bir etkinlikte birkaç hafta sonra pişirilip yenecek olan hamburgerin dünyaya (ve muhtemel araştırma fonu kaynaklarına) laboratuvarda cam tüpte et yetiştirilebileceğini göstermesi amaçlandı. Post geçen sonbaharda Maastricht Üniversitesi'ndeki bürosunda verdiği röportajda, "Bunun mümkün olduğunu gösterelim ve tartışmayı 'bu asla başarılamaz' noktasından, 'bunu yapabileceğimizi gösterdik, ama şimdi kaynak bulup bunun üzerinde çalışmalıyız' noktasına getirelim" dedi. Koridorun sonundaki, içinde pembemsi bir sıvı bulunan şeffaf plastik kaplarla dolu kültür dolaplarının yerleştirildiği laboratuvarda çalışan teknisyen, hassas bir işle meşguldü: Bir mezbahadan alınan sığır gerdanından çıkarılan belli bir tür hücreden başlayarak, burgeri üretmek için gereken on milyarlarca hücreyi yetiştirmek. Laboratuvarda et üretme fikri (soya fasulyesi veya diğer protein kaynaklarından hazırlanan yapay et değil, gerçek hayvan dokusu) uzun zamandır gündemde. Hayvan haklarından çevre sorunlarına kadar çeşitli konulara değinerek bu fikri destekleyen birçok görüş var. Çevre Bilimi ve Teknolojisi dergisinde yayınlanan 2011 tarihli bir çalışmaya göre, laboratuvar ortamında geniş çaplı et üretimi geleneksel sığır ve benzeri besi hayvanı yetiştirilmesi ve kesimine kıyasla su, toprak ve enerji kullanımını büyük ölçüde azaltabilir. Bu fikri destekleyenler, Çin ve diğer ülkelerde orta sınıfa mensup insan sayısının artması sonucu küresel et talebinin yükselmesiyle, bu çevreci görüşlerin giderek güçleneceğini söylüyor. Post kök hücre (başka hücrelere, örneğin kas hücreleri, dönüşebilen öncü hücreler) kul lanarak laboratuvarda et üretme ve tıp araştırmalarından uyarlanan doku ve organ yetiştirme teknikleri konusunda büyük ilerleme kaydetti. Laboratuvarda et üretmenin zor ve inanılmaz pahalı olduğu anlaşıldı. Bu konuda herkesten daha çok şey bilen Post, aslında Kasım'da yapılması planlanan hamburger pişirme etkinliğini sürekli erteledi. Post'un burgeri yaklaşık 20 bin ince kas dokusu şeridinden oluşuyor. Çeşitli özel tadım testleri yapan ve dokunun hiç yağ içermese bile "yeterince lezzetli" olduğunu söyleyen Post, Londra'daki etkinlikte sadece tuz ve biber eklemeyi planlıyor. Et, gelecekte hayvansal kökenli olmayan benzer malzemeyle değiştirilmesi gereken malzemelerle (hücre yetiştirme ortamı olarak kullanılan dana cenini serumu gibi) üretiliyor. Burgerin olağanüstü yüksek üretim maliyeti (325 bin dolar) şu ana kadar kimliği açıklanmayan bir bağışçı tarafından karşılandı. Post "miyosatelit" adı verilen ve kas dokusunun belli bir kısmında bulunan kök hücre türünü kullanıyor. Sığır gerdanından alınan bu hücreler, yetiştirme ortamı içeren kaplara yerleştiriliyor. Araştırmacı lar yaklaşık üç hafta boyunca sürekli olarak iki kat büyüyen hücreleri yetiştirmenin ve bölmenin en iyi yollarını öğrendi. Post'un laboratuvarında çalışan teknisyen Anon van Essen, "Ama milyarlarca hücreye ihtiyacımız var" diyor. Hücreler daha sonra plastik tabaktaki bir jelin üzerine dökülüyor. Yetiştirme ortamındaki besin maddeleri büyük oranda azaltılarak, hücreler fiilen aç bırakılıyor ve kas hücresine dönüşmeye zorlanıyor. Post "Hücrenin doğal farklılaşma eğiliminden yararlanıyoruz ve herhangi bir büyü yapmıyoruz" diyor. Farklılaşan hücreler zamanla birleşerek "miyotüp" adı verilen ilkel kas lifleri oluşturuyor. Post "Daha sonra kendilerini proteinle kaplamaya başlıyor ve organlaşarak kasılabilen parçalara dönüşüyorlar" diyor. Sonuçta ortaya, Post'un ifadesiyle pembe pirinç eriştesine benzer ufak bir doku şeridi çıkıyor. Hücrelerin hayatta kalmak için besin kaynağına yakın olması gerektiğinden, şeritler ince olmak zorunda. Daha kalın dokular (mesela hamburger yerine yapay biftek) üretmeye yönelik yöntemler, her hücreye besin taşımak için kan damarlarına benzer bir kanal ağı geliştirmeyi gerektirecek. Diğer araştırmacılar, miyosatelit hücrelerinden farklı olarak sonsuza kadar çoğalabilen ve yapay et üretmek için "çiftlik hayvanlarından bağımsız" hücre tedariki sağlayan farklı kök hücre türlerini inceliyor. Post "Dünyadaki besi hayvanı sayısını milyon kat azaltabilirsek mutlu olurum. Milyar kat azaltmam gerekmez" diyor. Post, "Bunun genel anlamda toplum üzerinde büyük etkisi olabileceğini fazlasıyla hissediyorum. Bu da büyük bir motivasyon kaynağı" diye ekliyor. THE NEW YORK TIMES


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:10 Haziran 2013Yayınlanma Tarihi:15 Haziran 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.