10 soruda horlama ve uyku apnesi

Horlama erkeğin kendisinden çok partnerini zorlayan bir tablo… İşte 10 soruda horlama ve uyku apnesi...

Ancak hafife almamak gerekiyor çünkü bu yüzden çiftler ayrı odalarda yatmak zorunda kalabiliyor. Bir adım öteye geçildiğinde ise hastalığın adı “uyku apnesi” oluyor ve erkeğin kalp sağlığından cinsel fonksiyonlarına kadar her türlü fiziksel fonksiyonunu etkiliyor.

HORLAMA NASIL MEYDANA GELİYOR?

Horlama, solunum esnasında havanın herhangi bir nedenle daralmış olan yutak ve geniz boşluğundan geçmesi ve çevredeki yumuşak dokuları titreştirmesiyle ortaya çıkan gürültülü ses olarak tanımlanıyor. Kadınlarda yağlanma daha çok kalça bölgesinde görülürken, erkeklerde boyun ve karın çevresinde olması nedeniyle erkeklerde horlamaya meyil artıyor. Kadınların kas yapısındaki farklılıklar da horlamada kadınlar için avantaj oluyor.

HORLAMAK BİR HASTALIK MI?

Uykuda nefes kesilmesinin olmadığı horlama kişiye herhangi bir zarar vermez. Eğer horlamayla birlikte uykusuzluk, güne sarkan sersemlik hissi, yorgunluk, konsantrasyon kaybı gibi şikayetler varsa bir hastalık olarak görülmeli. Basit horlamanın tedavisi nedene yönelik oluyor. Kilo verme, sigara ve alkolü bırakma, egzersiz ve yüksek yastıkla yatma gibi basit önlemler başlangıçta denenebilir. Ama burun tıkanıklığı ya da yumuşak damak-dil kökünden kaynaklanan bir sorun varsa bunu mutlaka ayrı olarak ele almak ve tedavi etmek gerekiyor.

UYKU APNESİ NEDİR? GENÇ ERKEKLERDE DE GÖRÜLÜYOR MU?

Uyku apnesi, uykuda soluk durması demektir. Nefes durmaları gece boyunca sık olarak tekrarlayabiliyor. Genç erkeklerde yüzde 4 oranında görülürken, bu oran 60 yaş üstündeki erkeklerde yüzde 28’lere ulaşıyor. Kısa boylu, şişman-göbekli, kısa boyunlu erkekler risk altında. Özellikle büyük dil, yüksek sert damak, sarkık yumuşak damak, uzun küçük dil, küçük ve geride çene yapısı, büyük bademcikler, burun etleri gibi sorunlar hastalığa zemin hazırlıyor.

HORLAMA VE UYKU APNESİ BEDENİ NASIL ETKİLİYOR?

Uyku apnesi; kalp krizinden felce, cinsel fonksiyon bozukluğundan obeziteye kadar birçok hastalığı tetikliyor. Uyku kalitesi bozuluyor. Kişi sabahları dinlenmiş kalkamıyor. Kendini yorgun ve halsiz hissediyor. Gün içinde fırsat buldukça uyuklamalar yaşanıyor. Sabah şiddetli ağız kuruluğu ve baş ağrısı, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, gece terlemeleri ve cinsel istekte azalma ile iktidarsızlık belirtilerden bazıları. Bunların dışında kalp ve beyin gibi hayati organlara daha az oksijen gitmesine bağlı olarak kalp krizi ve özellikle gece gelişen inme riski artıyor. Ayrıca uykudaki nefes durmaları sırasında veya sonunda kalp atımında düzensizlikler hatta ilerlemiş olgularda kısa süreli durmalar, nabız hızında ve kan basıncında yükselmeler olabiliyor.

UYKU APNESİ TEŞHİSİ NASIL KONUYOR?

Eğer uyku apnesinden şüpheleniliyorsa tanının kesinleştirilmesi ve hastalığın şiddetinin belirlenmesi için uyku testi şart. Uyku laboratuvarında tüm gece uyku incelemesi yapılmalı ve birçok parametre kaydedilerek değerlendirilmeli. Uyku laboratuvarında hastanın ne zaman uyanık, ne zaman uykuda olduğu, uykunun hangi dönemlerinde bulunduğu ve bunların gece içindeki oranları belirleniyor. Bunun için elektroensefalografi, göz hareketleri, ayrıca çene ve bacaklardan kas aktivitesi kayıtları, solunum olaylarının belirlenebilmesi için de ağız-burun solunumu, göğüs ve karnın solunum hareketleri, kan parsiyel oksijen basıncı, kalp atımı gibi birçok parametre, baş ve vücuda yerleştirilen elektrod, kemer ve diğer sensörlerle kaydediliyor.

UYKU APNESİ NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

Öncelikle kişinin özel hayatında bazı önlemler alması gerekiyor. Ayrıca uygun hastalarda CPAP denilen pozitif basınçlı hava maskesi kullanılabiliyor. Ağız içi aparatlar da bazen faydalı oluyor. CPAP ile ağız içinde sürekli bir pozitif basınç yaratıp dokuların gevşemesi önlenir ancak hastaların bu cihaza uyumları oldukça sıkıntılı oluyor.

CERRAHİ TEDAVİ NE ZAMAN ÖNERİLİYOR? NASIL UYGULANIYOR?

Cerrahi tedavinin başarısı doğru hastada doğru ameliyatı yaptığınız zaman var. Eğer burunda ileri derecede tıkanıklık varsa; burun kemiği eğriliği ve burun eti büyümesi ameliyatla düzeltilmeli. Dil kökü ve yumuşak damak problemi olanlarda daha dikkatli bir yaklaşım gerekiyor. Cerrahi yöntemler arasında en sık uygulananı UPPP ameliyatı. Bu ameliyat ile bademcikler, küçük dil ve yumuşak damak başta olmak üzere üst solunum yolundaki yumuşak doku fazlalıklarını azaltmayı ve dokuları gerginleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu yöntem her zaman kesin sonuç vermeyebilir, yıllar sonra horlama ve apne tekrar ortaya çıkabilir. Bu nedenle seçilmiş hastalarda yapılması daha uygun oluyor. Bunların yanı sıra dili askıya alma, dil köküne radyofrekans uygulaması ve çene ilerletme ameliyatları da uygun hastalarda uygulanabiliyor.

UYKU APNESİNE KARŞI ALINABİLECEK KİŞİSEL ÖNLEMLER VAR MI?

Öncelikle kişinin sosyal alışkanlıkları kontrol altına alınmalı, sigara ve alkol kesinlikle bırakılmalı. Gece hafif yiyecekler yenilmeli, un ve şekerden uzak durulmalı, eğer obezite varsa kilo verilmeli. Düzenli olarak yürüyüş, yüzme ve egzersiz yapılmalı.

UYKU APNESİNİN CİNSEL HAYATA ETKİSİ VAR MI?

Uyku apnesi cinsel fonksiyonları olumsuz etkiliyor, uykusuz, yorgun ve konsantrasyonu bozulmuş bir vücut zaten cinsel performans olarak yeterli olamıyor. Ayrıca cinsel organlara giden kan oksijen miktarı düşük olduğu için yeteri kadar temiz olmuyor. İktidarsızlık nedeni ile doktora başvuran erkeklerde uyku apnesi varlığının mutlaka araştırılması gerekiyor.

TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUYOR?

Uyku apnesi olan bir kişide kandaki oksijen miktarı normale göre azalıyor. Zaten uykusuzluk ve yorgunluk yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Bunun dışında kalp-dolaşım sistemi ve beyinle ilgili hayati önem taşıyan bölgelere temiz kan gitmiyor. Bu da kalp krizinden ani felce, hipertansiyondan cinsel fonksiyon bozukluğuna hatta obeziteye kadar pek çok hastalığın oluşumunu tetikliyor. Bu yüzden eğer varsa uyku apnesi tanısının gecikmeden konulması ve mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Aralık 2019Yayınlanma Tarihi:28 Ekim 2015

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.