Yaşanılan coğrafya düşünce tarzını nasıl etkiliyor?

Psikologlar coğrafyanın mantık, davranış ve benlik duygusu üzerindeki şaşırtıcı etkilerini ortaya koyuyor.

Bilim insanları bir süre öncesine kadar düşünme tarzlarının coğrafi konuma göre ne kadar farklı olabileceği üzerinde durmamıştı. Fakat 2010'da Behavıoral and Brain Sciences (Davranışsal ve Beyin Bilimleri) dergisi'nde yayımlanan bir makaleye göre, ğsikolojik araştırmalarda kullanılan deneklerin çoğu başta Amerikalı olmak üzere Batılı gençler, biraz para kazanmak için bu işlere giren üniversite öğrencileriydi.

Bu deneklerden varılan sonuçların insanın doğasına dair evrensel gerçekleri temsil ettiği, bütün insanların aynı olduğu sanılıyordu. Bu yüzden deneklerin çoğunun Batılı olmasında bir sakınca görülmüyor, sonuçların farklı çıkacağı tahmin edilmiyordu.

Oysa diğer kültürler içinde yapılan az sayıdaki araştırmalar, farklı davranış özelliklerine ve düşünce biçimlerine işaret ediyordu.

BİREYCİ Mİ KOLEKTİVİST Mİ?

Bunların başında "bireycilik" ve "kolektivizm" ayrımı geliyor. Genel olarak Batılılar daha bireyci, Hindistan, Japonya, Çin gibi Asya ülkelerinde yaşayan insanlar ise daha kolektivist oluyor.

Bireyciliğin gelişkin olduğu Batı toplumlarında bireysel başarıya, bireysel mutluluğa grup başarısından daha fazla önem atfedilir. Fakat bu durum kişinin kendisine aşırı güven duyması sonucunu da getirir. Örneğin, bir araştırmada Amerikalı profesörlerin yüzde 94'ü "ortalamadan daha iyi" olduklarını iddia ediyordu.

Oysa Doğu Asya'da böyle bir eğilime rastlanmadığı gibi, insanlar yeteneklerini olduğundan az gösterebiliyor. Bireyci toplumlarda yaşayanlar ayrıca kişisel tercih ve özgürlüğe daha fazla önem veriyor.

Bu fark başka alanlarda mantık yürütme konularında da karşımıza çıkıyor. Kolektivist toplumlarda yaşayan insanlar sorunlara daha "bütünsel" bir açıdan bakıyor, olaylar arasındaki ilişkiler üzerinde daha fazla yoğunlaşıyor. Oysa bireyci toplumlarda insanlar tek tek unsurlar üzerinde daha fazla duruyor, olguları daha sabit ve değişmez bir tarzda değerlendirmeye çalışıyor.

BÜTÜNSEL YAKLAŞIM

Örneğin uzun boylu birinin daha kısa boylu bir başka insanı korkuttuğunu gösteren bir fotoğrafa başka hiçbir ek bilgi olmadan bakan iki farklı kültürden insanı ele alalım. Batılılar muhtemelen daha uzun adamın kötü bir kişiliğe sahip olduğunu düşünecektir.

"Oysa bütünsel düşünen bir insan, iki kişi arasındaki ilişki üzerinde odaklanacak, uzun boylu adamın belki diğerinin patronu ya da babası olduğu sonucunu çıkaracaktır" diyor, dergideki makaleyi kaleme alan British Columbia Üniversitesi'nden Joseph Henrich.

BBC TÜRKÇE


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Temmuz 2017Yayınlanma Tarihi:24 Ocak 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.