TEOG duygusal zekayı düşürüyor

Psikolog Nazende Ceren Öksüz araştırdı: TEOG duygusal zekayı düşürüyor.

Klinik Psikolog Nazende Ceren Öksüz’ün, TEOG’a hazırlanan öğrenciler üzerinde yaptığı araştırma, sınav hazırlığının duygusal zekâyı yarı yarıya düşürdüğünü ortaya koydu. Sınav, çocuklarda kendini ifade etme, empati ve problem çözme becerilerini köreltiyor. Araştırma, TEOG’la birlikte çocuğa mutlu olmayı öğretmeyi de şart koşuyor.

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Nazende Ceren Öksüz’ün, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş’e (TEOG) hazırlanan çocuklar üzerinde yaptığı araştırma, Fransa’da düzenlenen Avrupa Pozitif Psikoloji Kongresi’nde büyük ilgi uyandırdı. 13-14 yaş grubundan sağlıklı çocuklar üzerinde 6 ay yürütülen araştırmanın sonuçlarına göre, TEOG’a hazırlanan çocukların duygusal zekâsında neredeyse yarı yarıya düşüş saptandı. Bu çocuklar empati kurma, kişisel problemlerini çözme ve kendini ifade etme kabiliyetlerini önemli ölçüde kaybetti. Buna karşın bir grup çocuğa da 6 ay boyunca psikolojik destek verildi. Mutlu olma yöntemlerinin öğretildiği bu gruptaki çocukların duygusal zekâları ise, TEOG’a rağmen yüzde 25 oranında arttı.

MUTSUZ ÇOCUKLAR

Rekabet ve görev odaklı yetiştirilen çocukların mutlu olmayı öğrenemediklerini, bu durumun da zamanla duygusal zekâda düşüşe neden olduğunu ifade eden Öksüz, araştırmasını şöyle özetledi:

“Üsküdar İlköğretim Okulu’ndan herhangi bir problemi olmayan ve öğretmenlerine sorun çıkarmayan 30 çocuk seçtik. Bu çocuklara en başta duygusal zekâ, yaşam doyumu ve sorun çözme kabiliyetlerini ölçen bir test gerçekleştirdik. Sonraki 6 ay boyunca grubun yarısına pozitif psikoloji yöntemleri kullanarak mutlu olma tekniklerini ve zaman yönetimini öğrettik. Her hafta en az 3 kez sokakta tanımadığı birine veya bir sokak hayvanına yardım etmesi ve her gün günlük tutarak mutlu edici olayları yazması gibi kurallar koyduk.”

ŞÜKRETMEK İYİ GELİYOR

“Yapılan araştırmalara göre yardımseverlik ile mutluluk arasında ciddi bir bağlantı var. Bu nedenle yardımseverlik üzerinde ciddi bir şekilde çalışarak, çocuklarda alışkanlık haline gelmesini sağladık. Arkadaşlarıyla simit yiyebilmek ve yürüyebilen ayaklara sahip olmak gibi basit görünen durumlara şükretmeyi öğrettik. Elindekinin kıymetin bilme ve küçük güzellikleri keşfetme yöntemlerini öğrendiler 6 ay boyunca. Her biri eski Türkçe öğrenmek ve graffiti sanatıyla uğraşmak gibi çeşitli hobiler de edindi. TEOG’a hazırlanan bu çocukların araştırma süresinin bitiminde duygusal zekâları, empati ve ifade yetenekleri yüzde 25 arttı. Diğer gruptaki çocukları ise, TEOG hazırlığı adeta yedi bitirdi. Duygusal zekâ düzeylerinde ciddi bir düşüş gerçekleşti.”

ÇOCUKLARIMIZI ACIMASIZ YAPIYOR

Araştırmanın Türkiye’de kendi alanında bir ilk olduğunu dile getiren Klinik Psikolog Nazende Ceren Öksüz, 13-14 yaşındaki çocukların gün boyu ders çalışmaya mecbur bırakılmalarının yol açtığı olumsuz sonuçları şöyle açıklıyor: “Zamanla mutlu olmayı unutuyorlar ve sonunda kendilerini sevemez hale getiriliyorlar. Kendilerini keşfetmeye vakit bulamıyorlar. Kendini sevemeyen bir insan dış dünyayı da sevemez. Bu da agresif davranışların ve şiddetin doğmasına yol açıyor. Duygularını ifade edemeyen insanlar öfke patlamaları yaşıyor. Duygusal zekâdaki düşüş gelecek nesiller üzerinde acımasızlık ve vicdansızlığa varıncaya kadar birçok kritik sonuca yol açabilir.”

KAYGI BÜYÜTÜLMEMELİ

Duygusal zekası yüksek çocukların sınav kaynaklı performans kaygısından derin bir düzeyde etkilendiğini ve daha kolay depresyona girdiğini ifade eden Çocuk ve Ergen Psikoloğu Özge Özkan ise, “Bu durum çocukların sosyal ilişkilerini etkileyerek çocuğun içine kapanmasına yol açar. Bu noktada ailenin serinkanlı davranması ve sınav başarısını çok büyütmemesi gerekir” bilgisini paylaştı.

 


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:26 Nisan 2017Yayınlanma Tarihi:19 Eylül 2016

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.