Tatilin depresyonu mu olur?

Tatil depresyonu, “Tatilin depresyonu mu olur?” dedir­ten cinsten inanılması güç bir depresyon şekli. Heyecanla çıkılan tatil sonrası eski, alışıldık düzene geri dönmek, artık heyecanlandırma­yan günlük uğraşlara eşlik etmek depresyonu da beraberinde getiriyor.

Tahammülsüzlük, konsantrasyon güçlüğü, çabuk sinirlenme veya ağlamanın yanında, uyku ve iştah dü­zensizliği, tanımlanamayan ağrılar, sabahlan yorgun kalkma da tatil sonrası yaşanabilen sıkıntılardan bazıları. Uzmanlar bu duygu halinin yaptıkları işle, yaşadıkları yerle veya ilişkileriyle zaten sıkıntıları olan kişilerde daha yoğun yaşandığını söylüyor. Tatili, tüm bu sıkıntılardan bir kaçış için seçen kişiler dönüşte bu sorunların aynı şekilde kendileri­ni beklediğini gördüğünde zihinsel, duygusal, hatta bedensel sıkıntılar yaşayabiliyorlar.

Tatil depresyonunun yaşanmaması, yaşandığı takdirde en az badireyle atlatıla­bilmesi için neler yapılması gerektiği konu­sunda, Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Uzman Psikolog Orhan Gümüşel’in bir dizi önerisi var.

AKTİF DİNLENME ÖNEMLİ

Tatil dönemlerinde iki tür dinlenme, mo­deli var. Biri aktif diğeri pasif. Pasif dinlenen­ler yani tatili hiçbir şey yapmayarak sadece yatarak, televizyon izleyerek geçirenlerin geri dönüşte okula adaptasyonu zor oluyor. Bu yüzden öğrenciler tatil dönemlerini aktif geçirmeliler. Tatil dönemlerini özellikle entellektüel birikimlerine yatırım olacak gör­meliler. Bir spor dalı ile ilgileniyorsa bunun­la uğraşabilir, sanat dalı ile ilgileniyorsa yeni bir şeyler üretmeye çalışabilir ya da elinden geldiğince kitap okumayı arttırabilir.

RUTİNİ BOZMAMAK GEREKİYOR

Tatil dönemlerinde elbette uyku saatle­ri daha esnek hale gelebilir ve birkaç kilo alınabilir. Ancak tatil öncesi rutinini çok fazla bozmamak, yatma ve uyanma saatle­rini çok farklı saatlere çekmemek gerekiyor. Beslenme düzeninde de değişiklik olmamalı, örneğin öğrenci normal zamanda sabah saat 7-8 gibi kalkıyorsa tatilde en fazla 1 -2 saat geç kalkmasında fayda var. Aksi takdirde eski alışkanlıklara dönmek çok zor olur. Bu durum da kişinin kendini daha yorgun ve isteksiz hissetmesine neden olur.

AİLE İLİŞKİLERİ ARTMALI

Tatil dönemleri aile içi iletişimi arttırmak için iyi bir fırsat. Aileler, bu dönemlere özel planlar yaparak çocuklarıyla daha fazla vakit geçirebilir. Aile içi iletişimin artması ve aile bireyleri ile daha fazla zaman geçirmek hayata karşı motivasyonu arttırır. Ailelerin bu günler için fedakarlık yapması şart. Yıllık izinlerinin bir kısmını en azından bu günler için ayırabilirler.

AKADEMİSYENLERİN DE DESTEĞİ ŞART

Tatil dönüşü yaşanan duygular yalnızca öğrencilere özel bir durum değil. Akademis­yenler de aynı duyguları yaşıyor. Okulun ilk günleri akademisyenlerin daha hafif bir tempoyla döneme başlaması gerekiyor. Böylece hem kendilerine hem öğrencilere bir adaptasyon süreci tanımış olurlar. *

ÖĞRENCİ MUTLAKA OKULDA OLMALI

Tatil bitti ve okul dönemi başladı. “Nasıl­sa dersler yoğun değil” düşüncesiyle okula gitmemezlik yapılmamalı. Bu her şeyi gecik­tirmekten başka bir işe yaramaz. Ne olursa olsun tatil bittikten sonra okul çatısının ' altında olunmalı. Çok aktif olmaya da gerek yok. En azından motivasyonun yaratılması için bu süreçte okuldan uzak durulmamalı.

HÜRRİYET


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:05 Mayıs 2022Yayınlanma Tarihi:11 Şubat 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.