Otizmli bireyler göz teması kurmaktan kaçınıyor mu?

Otizm spektrum bozukluğu (ASD) olan bireyler genellikle başkalarının gözlerinin içine bakmakta zorlanırlar. Bu kaçınma davranışı tipik olarak sosyal ve kişisel kayıtsızlığın bir işareti olarak yorumlanır. Fakat, otizmli bireylerin bu davranışının sebebi pek de düşünüldüğü gibi değil.

Otizmli bireyler başkasının gözlerinin içerisine bakmanın kendilerini rahatsız ettiğini ve kendilerinde stres yarattığını düşünüyorlar. Hatta bazıları bu davranışın kendilerini ‘’yaktığını’’ bile söylüyorlar. Bütün bu beyanlar nörolojik bir durumu işaret ediyor. Yeni yapılan bir araştırmada da bilim insanları, bu davranışın gerçekleşmesinde rol oynayan beyin mekanizmalarını açıklığa kavuşturmak için çalışma yürüttüler. Yapılan çalışmanın bulguları Nature Scientific Reports’da yayımlandı.

Yaygın düşüncenin aksine, otizmli bireylerin diğer kişilere karşı gerçekleştirdikleri bu davranışın sebebi umursamazlık değil. Yapılan çalışmanın sonuçları, bu davranışın beynin belli bir bölümündeki aşırı aktifleşmeden kaynaklanan aşırı uyarılmayı azaltmanın bir yolu olduğunu gösteriyor.

Bu araştırmanın anahtarı yeni doğanlarda yüzlere yönelik doğal yönelmeden sorumlu olan ve daha sonra da duygu algısında önemli olan beynin korteks altı sisteminde yatıyor. Korteks altı sistem spesifik olarak göz temasıyla aktive edilebilir.

Daha önceki çalışmanın bulgularına göre, otizmli bireyler direkt bakış ve duygusal ifade ile ortaya çıkan etkilere karşı aşırı duyarlılar. Şimdi ise bilim insanları önceki çalışmalarını daha da ileri götürerek otizmi bireylerin farklı duygular taşıyan yüzlerin gözlerine baktıklarında neler olduğunu araştırdılar.

Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanılan bu çalışmada bilim insanları otizmli bireylerin ve kontrol grubunun korteks altı sistemindeki yüz işleme bileşenlerinin aktivasyon farklılıklarını ölçtüler. Yapılan çalışma sırasında her iki gruptan katılımcılar hem bütün olarak yüzlere hem de yalnızca göz bölgesine bakılabilecek şekilde organize edilmiş yüzlere baktılar. Bütün olarak yüzlere bakarlarken, hem otizmli olan hem de olmayan bireylerdeki aktivasyonlar aynıydı. Fakat yalnızca göz bölgesine odaklandıklarında, otizmli katılımcılarda yüksek aktivasyon gözlemlendi. Bu durum özellikle korkutucu yüzlere bakarlarken gerçekleşirken aynı zamanda mutlu, nötr ve sinirli yüzlere bakarlarken de gözlemlendi.

Çalışmanın bulguları, otizmli bireylerde beynin uyarıcı ve inhibe edici sinyal ağları arasında bir dengesizlik olduğu hipotezini destekliyor. Beyinde temel olarak uyarıcı ve inhibe edici olmak üzere iki grup nörotransmitter madde bulunur. Sinapslarda bu iki farklı grup nörotransmitter madde ile sinyallerin bazıları artırılırken bazıları azaltılır. Muhtemelen çeşitli genetik ve çevresel nedenlerin sonucunda bu iki nörotransmitter madde arasında ortaya çıkabilecek bir dengesizlik, yüz algılamasında yer alan korteks altı devredeki uyarıcı sinyalleri güçlendirebilir. Bu durum, göz temasına karşı normal olmayan reaksiyonla, doğrudan bakıştan kaçınmayla ve dolayısıyla da sosyal beyindeki normal olmayan gelişmeyle sonuçlanabilir.

BİLİMFİLİ


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:02 Nisan 2018Yayınlanma Tarihi:06 Temmuz 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.