Öfke ile başa çıkmanın yolları

Kendini haklı çıkarmaya çalışan iç ses, öfke duygusunun nedenini karşı tarafta arama ve mutlaka bir neden bulma çabası içindedir. İşte öfke ile başa çıkmanın yolları.

Tüm bunlar öfkemizi beslemeye, dolayısıyla kendimize fiziksel ve psikolojik olarak zarar vermemize neden olur. Peki beslenen bu öfkeyi dışa vurmak, yatışmamız için doğru hareket midir?

Öfkelendiğinizde ne yapmanız gerekiyor?

Uzmanlar anlatıyor:

Öfke, güçlü ve başedilmesi zor bir duygudur, evet. Ancak kontrol edilemez bir duygu değildir. Kontrol edilemeyeceğine dair bu inanç, bizleri bu duyguyla yüzleşmekten ve mücadele etmekten alıkoyar. Böylece, öfkelenme durumunda yapılacak birşey olmadığına inanır, bu duygu ve dolayısıyla sebep olduğu davranışları normalleştirmeye, sıradanlaştırmaya çalışırız.

Öfkeyi dışa vurmak, öfkeyi yatıştırmanın en kötü yollarından biridir. İnanılan tersine araştırmalar göstermiştir ki, öfkeyi sözel ve ya saldırgan davranışlarla dışa vurmak, öfkeyi azaltmak yerine arttırır. Öfke yatıştığında, öfkemize sebep olan durum ve kişilerle yüzleşmek ve anlaşmazlığı gidermeye çalışmak en sağlıklı yoldur. Öfkeyle başetme konusunda genel olarak önerilen "kendinize zaman tanımak" davranışı, tanıdığınız o zaman içerisinde ne yaptığınızla ilgilidir. Eğer o zamanı kendinizin haklı olduğuna dair kanıt aramakla ve buna dair iç konuşmalarla geçiriyorsanız öfkeyle baş etmeyi bırakın öfkenizi beslemiş olursunuz.

Öfke uyandıracak düşünceler, zihninizi meşgul etmeyi sürdürdükçe, her yeni düşünce yeni bir öfke dalgasına zemin hazırlayacaktır. Tabi ki kendinize ve ya karşınızdakine zarar verebilecek kadar öfkeliyseniz ortamdan ve kişiden uzaklaşmak gerekir. Öfke patlamalarınızla nasıl başedebileceğinizi öğrenme sürecinde bu işe yaramaktadır. Önce ilgi odağını değiştirerek öfkeyi yatıştırmaya çalışmak, sonrasında olayları farklı şekillerde ele almak, olayı, durumu, kişiyi tekrar değerlendirerek onlara da belli bir haklılık payı vererek bakmak, yani yeniden yapılandırmak öfkeyle başetmede en sağlıklı yoldur.

"Öfkelendiğimizde, 'Beni çileden çıkardı.', 'Ben aslında böyle biri değilim, onun yüzünden oldu.' ifadelerini sık kullanırız. Böylece o duyguyu kendi denetimimiz dışında bir alana çıkarır, yapabileceğimiz birşey olmadığına inanırız. Kısacası, öfkemizin sorumluluğunu almayız. Bizleri öfkelendiren olay ve kişiler değil, onlara verdiğimiz anlam ve onlardan beklentilerimizdir. Öyle olmasaydı hepimiz aynı olay ve durumlar karşısında aynı seviyede öfkelenirdik. Dolayısıyla, düşüncelerimizin bir sonucu olarak hissettiğimiz duyguların sorumluluğunu almak, hangi düşünce ve inançla beslendiğini belirleyip bunları değiştirmeye çalışmak öfkeyle başetmeninilk adımıdır."

HÜRRİYET


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:10 Temmuz 2015Yayınlanma Tarihi:13 Temmuz 2015

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.