Manik Atak - Patlamak üzere olan bir bomba

Duygudurumun neşe yönünde yükselmesi (çizginin üstüne çıkması) sonucunda hasta kendini çok iyi hisseder ve neşeli, keyifli, mutlu veya coşkulu (öforik) olur. Her şeye güler, kahkahalar atar, yüksek sesle müzik dinler, şarkılar söyler ve bulunduğu ortamı, yanındaki kişileri umursamaz.

Görüşme yapılırken doktorun talep etmesi üzerine hiç çekinmeden şarkı söyleyip oynayan (sesi güzel olmasa da) hastada duygudurumun yükseldiği söylenebilir.

Diğer taraftan hastanın neşesi bulaşıcı olur ve kendisi güldüğü gibi çevresindekileri de güldürür.

Coşkulu halin bir sonraki basamağı taşkınlık yapma, öfke ve saldırganlık (irritabilite) sergilemedir. Hasta kendisine, çevresindeki insanlara ve eşyalara zarar verecek durumdadır. Çok çabuk sinirlenir, bağırıp çağırmaya ve vurup kırmaya başlar. Saygı ve hoşgörüden uzaklaşır, küfürlü konuşur, hakaretler eder. Evde cam çerçeve bırakmaz, tüm eşyaları parçalar. Şiddete eğilim artar ve karşısındaki dövmeye hatta bıçaklamaya kalkışabilir. Fiziksel sağlık açısından yanındaki insanlar ve kendisi risk altındadır. Adli olaylara karışabilir.

Duygudurum genellikle coşkulu olma ve saldırganlık arasında dalgalanır. Ara sıra çok kısa süreli hüzün ve ağlamaların bulunması anormal bir bulgu değildir.

Dünyanın en güçlü, zeki ve güzel insanı 

Benlik değer duygusu ve kendine güven abartılı yükselir (ego kabarması; grandiyözite); kendini çok güçlü, zeki, güzel görmeye başlar. Bu yükseliş gerçeği değerlendirme bozulduğu takdirde psikotik seviyelere ulaşır (megalomani). “Sokakta yirmi kişi aynı anda sana saldırsa ne yaparsın?” sorusuna hastanın cevabı “hepsini birden döverim” olur ve benzer durum gerçek hayatta vukuu bulursa kaçmayı düşünmeksizin hiç çekinmeden gözü kara bir şekilde kavgaya tutuşur. Çok kısa sürede yürüyerek İstanbul’dan Ankara’ya gidebileceğini, ağır eşyaları tek parmakla kaldırabileceğini iddia edebilir ve diğer insanları küçümseyebilir. Dinleyene komik veya saçma gelen bu ifadeler hasta için gerçektir ve inanarak söyler. Zekâsı o kadar açılır ki bilmediği, hatırlamadığı yoktur. Her konuda fikir beyan eder ve hatalı olsa da iddialaşır. Kısacası o anda dünyada ondan daha güçlü, zeki ve güzel kimse yoktur.

Bireysel kontrolün kaybı 

Sosyal ve ahlaki kuralları çiğneyen bir rahatlık ve girişkenlik ortaya çıkar. Aile büyüklerinin yanında küfürlü konuşmaya, cinsel içerikli fıkralar anlatmaya başlar. Çekingen bir insan iken oldukça rahat bir şekilde hayatı ile ilgili gizli saklı ne kadar mahrem bilgiler varsa diğer insanlara anlatabilir. Önceden yanında sesini dahi çıkaramadığı babasının yüzüne sigara dumanını üfleyip hakaretler edebilir. Aslında hastalık nedeniyle oto kontrolün kaybına bağlı olarak bilinçaltında bastırdığı ne kadar dürtüsü varsa ortaya çıkar. Çoğu manik hastanın rahatlığına bağlı olarak söylediği sözler ve yaptığı hareketler toplum kurallarını hiçe sayar şekildedir.

Artan zekânın ürünleri: Projeler ve eserler 

Yeni ilgi ve istekler ortaya çıkabilir, kendine güvenin aşırı artışı ile riskli davranışlar içine girebilir. Yeni projeler geliştirilir ve bu projeler oldukça uçuk fikirlerle doludur.

Rahatsızlık döneminde riskli davranışlar nedeniyle hastaların kanunen koruma altına alınması ve bazı sınırlamalar getirilmesi uygundur.

Birbirinden ilgisiz konularda sayfalar dolusu kitap ve bitip tükenmek bilmeyen dizelere sahip şiirler yazma, dinleyenin kulaklarını tırmalayan bir sesle şarkı kasetleri doldurma gibi davranışları sergileyen hastalara günlük yaşamda sıkça rastlamak mümkündür.

Çok çalışan beyin

Kendiliğinden (spontan) dikkat ve bellek artar. Geçmişte yaşadığı olayları en ince detaylarına kadar hatırlayıp anlatır, en ufak ayrıntılara dikkat edip görür. Ancak dikkatini her şeye yönelttiği için konuya yoğunlaşamaz, konsantre olamaz ve önemsiz bir uyaranla dikkati çabuk dağılır (distraktibilite). Çağrışımları çok hızlanır, “beyninin çok çalıştığını, düşüncelerinin çok yoğunlaştığını” söyler.

Tipik psikotik özellikler 

Gerçeği test etme yetisinin kaybolduğu durumlarda psikotik özellikli manik ataktan bahsedilir, klinik tabloya sanrılar (hezeyan, delüzyon) ve varsanılar (hallüsinasyon) eklenir. Psikotik belirtilerin teması tipik olarak megalomanik niteliktedir.

En büyük benim 

“Dünyayı ben yönetiyorum”, “padişah soyundan geldiğim için tüm insanlar önümde eğilmeli”, herhangi bir tahsili yok iken “bu seçimlerde başbakan olacağım”, beş parasız bir insan iken “ben gizli milyarderim, bir sözümle tüm kapılar açılır, dilediğime her türlü parasal desteği verebilirim” gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz hatalı düşünceler büyüklük hezeyanı (megalomani) olarak değerlendirilir ve manik hastalar için tipiktir.

Büyüklük hezeyanı nedeniyle hasta çevresindeki tüm insanlara tepeden bakar, bakışlarıyla ve konuşmalarıyla karşısındakini ezer. Bazen o kadar ezici hale gelir ki diğer insanları muhatap kabul etmez, kesinlikle konuşmaz, söylenenlere kulak asmaz.

Dini ve milli duyguların yoğunlaşması 

Dini ve milli duyguları abartılı olarak yoğunlaşan kimi manik hastalarda “Allah’a yakınlaştım, nice mertebeler kazandım, özel güç ve görevler verildi, evliya oldum, ben İsa-mesihim, mesih oldum, aslında Allah benim, Fatih Sultan Mehmet babamdır, Atatürk benim doğuşumla yeniden dünyaya geldi” düşüncelerinin var olduğu tespit edilebilir. Bu kişiler çoğu zaman toplum tarafından eğlence konusu yapılarak dışlanırlar nadiren de kendisine inananlar bularak el üstünde tutulurlar.

Atipik psikotik belirtiler 

Atipik olarak gerçek dışı düşünceler megalomanik temadan bağımsız olarak paranoid ya da bizar (olması mümkün olmayan) nitelikte olabilir.

İnsanların kendisiyle uğraşmaları ve hatta zarar vermeleri riskinin olması             

“Başka insanlar tarafından komplo kurulması, suikast düzenlenmesi, evine dinleme cihazı yerleştirilmesi, kameralarla takip edilmesi, taciz edilmesi ve yemeklerine zehir konulması” gibi ifadelerle anlaşılan düşmanlık görme (persekütuvar) hezeyanları hastada olabilir ve bu nedenle saldırganlık veya şiddete başvurma eylemleri görülebilir.

Komplo kurulduğunu düşünen bir hastanın tüm sosyal ilişkileri bozulur ve toplumdan uzaklaşır.

Dünya liderleri bana âşık 

Statü olarak daha üstün olan kişilerin kendisine aşık olduğuna inanma (erotomanik) hezeyanı varsa hasta o kişileri sık sık telefon açarak, mektup yazarak veya izleyerek rahatsız edebilir, büyük aşk yaşadıklarını ve bu ilişkiden çocuk sahibi olduklarını söyleyebilir. Hatta aşığının eşine veya sevgilisine karşı düşmanlık besleyebilir.

Patolojik kıskançlık   

Bazen evli manik hastalarda önde gelen belirti abartılı kıskançlık ve aşırı şüphecilik olabilir. Aldatılma ve sadakatsizlik ana konudur. Eşinin üstünü arar, cep telefonu ve kredi kartı hesap dökümlerini kontrol eder, eşyaların yer değiştirilmesinden dahi kuşkulanır, takip edebilir. Kliniğe aldatıldığı için boşanma kararı vererek gelen bazı danışanlarda aslında patolojik kıskançlık bulunduğu ve bu kıskançlığın temelinde bir manik atağın yattığı pek çok kez müşahede edilebilir.

Düşüncelerim okunuyor 

Kontrol edilme (duyguların ve davranışların bazı dış güçler tarafından kontrol edildiği), düşüncelerinin radyoda yayımlanması, okunması, zihnine düşünce sokulması veya çıkarılması, uzaylılar tarafından beyninin çalınması gibi hatalı düşünceler bizar hezeyanlara örnek olarak verilebilir.

Hastalar hezeyan olarak adlandırılan bu gerçek dışı düşüncelerini doğrular şekilde, daha çok işitsel tarzda olan varsanılara (hallüsinasyon) sahip olabilirler. “Kendisinin en güçlü ve zeki insan olduğunu söyleyen sesler duyduğunu” anlatan bir kişide objesiz algı olarak açıklanan hallüsinasyonun (hatalı algı)  var olduğu kabul edilir. Daha az olarak görsel halüsinasyonlar da olabilir (uyanıkken meleklerle görüştüğünü ve kendisine vahiy getirdiklerini anlatan bir hastada olduğu gibi).

Enerjinin eyleme yansıması: Çok konuşma ve hareketlilik 

Duygudurumdaki yükselmenin bir sonucu olarak fiziksel ve ruhsal enerjideki artış konuşma ve hareketin hızlanmasına neden olur. Konuşma artar (Lögore, ishal-i kelam), hızlanır, kesilemez hale gelir (basınçlı konuşma). Ses tonu artar, bağırarak konuşur. Karşısındakine konuşma hakkı tanımaz, ancak müdahale edilerek susturulabilir, müdahale olmazsa saatlerce konuşabilir. Öfkeye paralel olarak konuşma tarzı sert olabilir, yakınları tarafından “dövecek gibi konuşuyor” şeklinde tanımlanabilir. Düşünce akışının hızlanması nedeniyle konudan konuya atlayan bir konuşma (düşünce uçuşması) sergilenebilir. “Efendim ne diyordum, bugünlerde çok güçlüyüm, arkadaşımın yeni aldığı arabanın motor gücü beni çok etkiledi, amcaoğlu sanayide motorcu size yardımcı olabilir, sanayide bir güzel köfteler yapıyorlar anlatamam, eşimin köftelerinden sonra yemede yanında yat, aslında isteyerek evlenmedim, beni zorla evlendirdiler…”. Sonu gelmeyen, konudan konuya atlayan ancak şizofrenideki konuşmadan farklı olarak cümleler arasında anlam kopukluğu olmayan ve dinleyeni yeri geldiğinde güldüren yeri geldiğinde bunaltan bir konuşmayı saatlerce dinleyebilirsiniz.

Hareketler çok artar ve hızlanır. Yerinde duramaz, sürekli gezmek ve seyahat etmek ister, evden kaçar, kıpır kıpır ve enerjik bir insan haline gelir.

Hastalar bazen yapışkan bir hal alırlar (viskösite). Tekrar tekrar yanınıza gelirler, aynı şeyi sorarlar. Bir şekilde yanınızdan uzaklaştırsanız da birkaç dakika sonra yanınızda beliriverirler ve konuşma bombardımanına devam ederler. Eğer birde telefon numaranız eline geçerse uygun olun veya olmayın aynı gün defalarca sizi ararlar ve sürekli konuşmak isterler.

Darphane olsa dayanmaz 

“Akıl sır erdiremiyorum, alışverişe gitmiş ve indirimde olduğu için aynı ayakkabıdan 8 çift almış, hiç birini de kullanmıyor. Daha da ilginci ileride lazım olur diye olmayan arabamıza 2 çift lastik almış. Parayı nereye, nasıl harcayacağını önceden kestirmek mümkün değil. Kredi kartlarının borçları aldı başını gidiyor, para harcama hızına darphane olsa dayanmaz. Artık dayanacak gücümüz kalmadı”. Gerçekten de aşırı para harcama ve alışveriş yapma bir hastalık belirtisi olarak karşımıza sık çıkar. Şayet klinikte çalışanların çoğuna bir hasta tarafından abartılı şekilde çiçekler ve hatta çelenkler gönderilirse o hastanın manik atakta olduğundan şüphelenilir. “Borç yiğidin kamçısıdır” ancak bir manik hasta için asla değildir. Zira atağın sonlanması ile geride ciddi borç yükü kalabilir ve hastanın depresyona girmesine neden olabilir. Bunun için hastalık döneminde alışveriş yapma ve para harcama yönünden hastanın gözetim altında tutulması uygundur.

Gereksiz aktiviteler; uyku ve iştah 

Hastalığın ilk belirtilerinden bir tanesi de uykusuzluktur. Sabahlara kadar oturur, ya hiç uyumaz ya da bir iki saatlik uyku ile idare eder. Uykunun ve iştahın düzene sokulması tedavinin önemli bir parçasıdır. Uykusuzluk manik atağa zemin hazırlar. Hiç uyumamaya rağmen enerjinin hiç azalmaması, sabahları hareketlilik ve konuşmanın artarak devam etmesi gözden kaçmayacak bir durumdur. “Sabahlara kadar uyanık, hiç uyumuyor, yine de yorulmak nedir bilmiyor, sanki hepimizin gücünü toplayıp buna vermişler”. “24 saat beynim düşünüyor, yatağa uzansam da projelerim gözümün önünden gitmiyor, yorulmuyorum ama verimli de olamıyorum, bir kısır döngü içindeyim”. Sonuçta uykusuzluk duygudurumun neşe yönüne kaymasına neden olabilir.

Genelde iştah azalır, hem hareketliliğe hem de beslenmenin azalmasına bağlı olarak kilo kaybı görülebilir. Diğer taraftan sigara ve alkol tüketimi artabilir.

Uyuyan yanardağın patlaması: libido artışı

Cinsel istek ve performans çok artar. Bu dönemde evlenme isteği artar. Hastalık döneminde her önüne gelene âşık olma, evlenme teklif etme, yakın ilgi gösterme sık karşılaşılan davranışlardır. Böyle dönemlerde yapılan evlilikler uzun soluklu olmamakta, yapılan evlilikler hastalığın yatışması sonrası sorgulanmaktadır. Bir başka ilginç bulgu hastalık dönemlerinde evlenen manik hastaların tercih ettikleri eşlerin de duygudurum bozukluklarına daha yatkın olabilmesidir.

Uzm. Dr. Hasan Basri İzgi


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:01 Haziran 2012Yayınlanma Tarihi:25 Ocak 2009

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.