Kadınlar için sekste hayal gücü önemli

Zaman zaman erkeklerde de görülse de cinsellik araştırmacıları, bu tuhaf otoerotizm türünün çoğunlukla kadınlarda ortaya çıktığını keşfetti.

Zaman zaman erkeklerde de görülse de cinsellik araştırmacıları, bu tuhaf otoerotizm türünün çoğunlukla kadınlarda ortaya çıktığını keşfetti.

kadinseksBilim, yüzlerce yıldır tuhaf şeyleri inceliyor. Devasa deniz canavarları, Hazreti İsa'ya benzeyen çeşitli görüntüler, uzay gemisi gördüğünü iddia edenler, vs. Spontane orgazm kavramını ilk duyduğumda, bunun ancak bir kinaye olabileceğini ve en cesur araştırmacıların bile anlayamayacağı bir şey olduğunu düşündüm. Yanılmışım. Görünen o ki bu konunun etrafında yüz yıldan uzun süredir dolanan bilim, hem olgunun nörofizyolojik temelini hem de yaygınlığını belirleme konusunda son dönemlerde kayda değer bir ilerleme sağladı. Zaman zaman erkeklerde de görülse de cinsellik araştırmacıları, bu tuhaf otoerotizm türünün çoğunlukla kadınlarda ortaya çıktığını keşfetti. New Jersey'deki Rutgers Üniversitesi'nden araştırmacılar, kadın deneklerin başlarını makinelere sokup onlara erotik fantezilere odaklanmalarını söyledi. Beyin taramaları, beynin zevk merkezlerinin günlük orgazmdan ayırt edilemeyecek şekilde parladığını gösterdi. Bilim insanları, üremeye doğrudan etkisi olmayan kadın orgazmının amacını uzun süredir tartışıyor. Spontane orgazm ise gizemi daha da artırıyor. Bu yeni araştırma insan fizyolojisiyle ilgili ne kadar az şey bildiğimizi gösteriyor. Araştırmalar doktorların "ruhsal çiftleşme" adı verilen bir olguyu tanımladığı yüzyıldan önce başladı. Manhattan'daki Metropolitan Dispanseri ve Kadın ve Çocuk Hastanesi'nin başhekimi T. J. McGillicuddy, 1896'da "Kadınlarda Fonksiyonel Sinir Sistemi Bozukluğu" isimli bir kitap yayımladı.

CİNSEL SORUNLARINIZI ÇÖZÜN

"İstem dışı orgazmlar" kadınların yaşam enerjilerini düşürür ve "melankoli ve ruhsal zayıflığa yol açar" diye yazdı. Buna çare olarak sert yatak ve soğuk sünger banyosu önerdi. Spontane orgazmın üzerindeki kara leke, cinsellik araştırmacılarının otoerotizmi insan olmanın bir parçası olarak görmeye başlamalarıyla ortadan kalktı. Önde gelen bir İngiliz doktor olan Havelock Ellis, bu olguyu 1897 ve 1910 arasında basılan, cinsel davranışlarla ilgili altı ciltlik çığır açan bir kitapta tasvir etti. Cinsel görüntülere odaklanmanın "tamamen normal insanlar bile olsalar, her iki cinste de spontane orgazmlara yol açabildiğini" söyledi. 1940'ların sonu ve 1950'lerin başında Indiana Üniversitesi'nden Alfred C. Kinsey ve meslektaşlarının yaptığı çalışmalar, yaygın bir inancı (Erkekler kadınlardan daha hızlı orgazma ulaşır) yalanladı. Artık bilim, en azından bazı kadınlar için tek gerekenin geniş bir hayal gücü olduğunu öne sürüyor. 1992'de San Francisco'daki Institute for Advanced Study of Human Sexuality'den doktora öğrencisi Gina Ogden ve Rutgers Üniversitesi'nden biyolog Barry R. Komisaruk, "orgazmın doğasını yeniden değerlendirmek" için çağrıda bulunan bir makale yayınladı. Laboratuvar ortamında olmalarına rağmen hem kendilerini elleriyle uyararak hem de cinsel fanteziler kurarak orgazma ulaşan kadınları incelediler. Bilim insanları her iki durumun da tansiyon ve kalp ritmini yükselttiğini ve ağrıya tahammüllerini artırdığını keşfetti. Komisaruk, Rutgers'deki araştırmasına beyin taramalarını da ekledi. 2003 yılında MR görüntüleri kadınların elle uyarılırken de cinsel fanteziler kurarken de beyinlerindeki zevk bölgelerinin neredeyse birebir aynı yandığını gösterdi. 2010 yılında Nöroloji Vakfı'nın yıllık toplantısında Rutgers'in ekibi bilim insanlarının bu olgunun kökenine ulaşmaya yakın olduğunu sürpriz bir bulgu ile sundu. MR görüntüleri, göğüslerinin ve cinsel organlarının uyarıldığını düşünen kadınların, beyinlerindeki ilişkili uyarı alanlarının parladığını gösterdi. Rutgers'de doktor öğrencisi olan Nan Wise, duyu organlarının nasıl genelde korteks tepkilerinden sorumlu tutulduğunu ima ederek, "Duyu korteksi geleneksel olarak böyle algılanmaz" diyor. Ogden kadın cinselliğinin kabul edilmiş tanımını genişlettiği için araştırmayı övüyor. "Cinsellik araştırmaları uzun süre boyunca yanlış ya da çok kısıtlı sorular sorarak kadınları göz ardı etti. Eğer olan biteni (insanların ne yaptığını, söylediğini ve hissettiğini) fark edersek, daha iyi bir iş çıkarabiliriz" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:14 Ekim 2013Yayınlanma Tarihi:20 Ekim 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.