Felsefi danışmanlıkla zihin eğitimi sağlanabilir

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Felsefe Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, başta intihar olmak üzere her türlü şiddetin önlenmesinde felsefi danışmanlık kavramının etkili olabileceğini söyledi.adnana_omerustaoglu

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Felsefe Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, başta intihar olmak üzere her türlü şiddetin önlenmesinde felsefi danışmanlık kavramının etkili olabileceğini söyledi.

FELSEFİ DANIŞMANLIKLA ZİHİN EĞİTİMİ SAĞLANABİLİR

felsefiiİntihar başta olmak üzere her türlü şiddet olayının ‘felsefi danışmanlık’ sayesinde önlenebileceğini belirten Prof.Dr. Adnan Ömerustaoğlu, ‘Felsefi danışmanlık en temelinde bir zihin eğitimidir. Benzer olayların yaşanmaması için bu konuda eğitime ihtiyaç var. Her şey zihinde başladığı için oranın eğitimi önem kazanıyor. Suçluların eğitilmesi için de durum böyle. Suçlunun suçu muhakeme edecek zihin eğitiminden geçmesi lazım.’ diye konuştu. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Felsefe Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, başta intihar olmak üzere her türlü şiddetin önlenmesinde felsefi danışmanlık kavramının etkili olabileceğini söyledi.

ESAS SORUN VAROLUŞSAL PROBLEM

Prof.Dr. Adnan Ömerustaoğlu, Mehmet Pişkin’in geride bıraktığı videonun tamamına bakıldığında esas problemin ‘varoluşsal problemi’ olduğunu belirterek ‘Bu problem aslında 21. yüzyıl insanında da var ve bu değişmiyor. Çok temel bir problem, varoluşsal problem yani ölüm karşısında ölümle ilgili, ölümle hesaplaşma bizi bazen alışılmamış sıradışı birtakım tepkiler koymaya, davranışlar sergilemeye de götürür. İntihar da bunlardan birisidir çünkü metafizk alanda eğer bir zenginleştirme yapamıyorsanız ölüm de sizin için bir bitiş gibi algılanmaya başlanabilir. Zaten bu kişinin konuşmasında var, tükenmişlik kelimesini kullanıyor. Her şeyi tükettim diyor. Burada tükenmeyle ilgili varoluşsal bir yaklaşım içerisinde.’ diye konuştu.

FELSEFEDE TÜKENMİŞLİK YOKTUR

Bu durumun aslında felsefenin insanlar için ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardığını belirten Prof.Dr. Adnan Ömerustaoğlu, şöyle devam etti: ‘Asıl felsefenin insanların yaşamında ne kadar önemli olduğunu anlatıyor, aslında burada bunun altını çizmek gerekiyor. Felsefede hiçbir zaman bir tükenmişlik yoktur. Bu dünyaya anlam vermede olsun, özgürlüğü, adaleti sorgulamak için olsun hiç fark etmiyor. Ucu hep açıktır. Onun üzerinde sizin fikri mesainiz hep devam eder. Düşünme ve tefekkür faaliyetiniz devam eder, onu sonlandıramazsınız. Çünkü felsefe sonlandırmaya müsaade etmez, onun öyle bir yanı vardır. O sürekli belli bir düşünsel zenginliktir aslında size sürekli bir umut verir yani umudun devrimcisi olmak gibi bir şey bu.’ dedi.

FELSEFİ DANIŞMANLIKTAN YARARLANMALIYIZ

‘Felsefenin çok önemli bir diğer yanı ise aslında hayatla çok ilgili olmasıdır’ diyen Prof. Dr. Ömerustaoğlu, günümüzde hayatı anlamak için felsefi danışmanlıktan yararlanılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: Felsefe her birimizin yaşamında var, bizim yaşamımızdaki bu felsefenin katkısını artırıcı bir okuma yapma, araştırma yapma, felsefi danışmanlıktan yararlanma yollarına yönelmemiz gerekiyor. Amerika’da bunu yapan dernekler var örgütlenme biçimleri ve merkezler var, felsefi danışmanlık, felsefi terapi yapan felsefe hocaları var. Bazıları bunu psikolog ve psikiyatristlerle çalışarak yapıyor. Bazıları bağımsız yapıyorlar. Biz ise her açıdan psikolog , psikiyatr ve felsefecilerin birlikte yapmaları açısından bu işe çok uygun ortamı olan bir üniversiteyiz. Bunu bağımsız yapma açısından da uygun üniversiteyiz.’

FELSEFE DÜNYA SORUNLARI İÇİN ÇÖZÜM ÜRETMELİ

Dünya sorunları karşısında felsefenin çözüm üretmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ömerustaoğlu, şöyle devam etti: ‘Ben felsefenin hayata değmesinden yanayım yani dünya sorunları karşısında felsefe çözüm üretmeli, aklın en derin kaynağı olarak burada felsefeden yararlanmalıyız. Felsefi danışmanlık, bu anlamda bireysel olan bir hizmeti bir terapi hizmeti olarak sunabilir. Özellikle burada bireyin varoluşsal sorunla başa çıkmasında, onların üstesinden gelebilmesi, onları karşılayabilmesi ve onlar karşısında aslında kaybolmaması ezilmemesi gerekiyor. Buradaki mesele bunu nasıl yapacak, bir anlam verme olayı var, bir anlama olayı var.

ZİHİNDE MUTLU OLMAYI ÜRETEBİLİRİZ

Bu bir sorgulama meselesi çünkü dünyada bizim gördüğümüz gibi olmayabilir her şey. Herşeyin farklı görünmesi mümkündür. Her zaman seçenek vardır. Mağlup olma, tükenme, isteksizlik mutsuzluk aslında bizim zihinden ürettiklerimizdir. Biz zihinde bunları üretiyoruz. Zihinde bunları üretmek yerine mutlu olmayı üretebiliriz. Herşeye rağmen yaşamayı biz yeniden üretebiliriz hatta kendi yaşamımızı kendimiz inşa ederiz.

FELSEFİ DANIŞMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARINDA YER ALMALI

Varoluşçu filozofların temel bakışı bu yöndedir. Felsefe, yaşamda yolu buldurma gibi misyona sahiptir. Bunu düşünerek felsefi bir danışmanlığın ne kadar gerekli olduğunu görmemiz gerekiyor. Bunun aslında eğitim programlarında da yer alması gerekiyor. Bununla ilgili bizde hukuksal anlamda düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Çünkü felsefe ruhun eğitimi, ruhun beslenmesi, ruhun iyileştirilmesi… Siz bir reçete yazıyorsunuz bedeni iyileştirmek istiyorsunuz. Ruhen ve bedenen sağlıklı olma halinden söz ediyorsunuz. Ruhu neyle eğiteceksiniz? Yani siz ağrı kesici ya da sakinleştirici verdiğiniz zaman neyi iyileştireceksiniz. İnsanın ruhunu arındırması, zihnini temizleyerek mutsuz olan üretimin üstesinden gelmesi, onu değiştirebilmesi yeni şeyleri yanına koyabilmesi lazım işte bu yeni şeyleri koymada felsefi danışmanlık bir rehberlik gibi yol gösterici aslında bir reçete vermiyorsunuz insana. Farklı düşünmeyi sağlayacak sorgularla aslında alternatif durumu hazırlıyorsunuz. Kişi burada zihin yapısını yeniden kuruyor.

FELSEFİ DANIŞMANLIK, ZİHİN EĞİTİMİ

Felsefi danışmanlığın en temelinde bir zihin eğitimi olduğunu belirten Prof.Dr. Adnan Ömerustaoğlu, ‘Bu eğitimi başarabilecek olan bu felsefi metodolojiyi kavramsal yapıyı bilen felsefi düşüncenin birikimine sahip olanlar bunu gerçekleştirebilir. Benzer olayların yaşanmaması için bu konuda eğitime ihtiyaç var. Sadece intihar olayları açısından değil, aile içindeki trafikteki, terör ve adi olaylar da dahil her türlü şiddet olylarının önlenmesi için bu eğitime ihtiyaç var. Aslında bütün insanların buna ihtiyacı var. Şiddeti uygulayan kişi bir anlam vererek bu eylemi gerçekleştiriyor. Ona verdiği anlam değişirse şiddet uygulamayla ilgili davranışı da değişmeye başlayacak. Her şey zihinde başladığı için oranın eğitimi önem kazanıyor. Suçluların eğitilmesi için de durum böyle. Onun zihninde suçu mahkum etmesi lazım. Siz suçluyu mahkum ederek suçu önleyemezsiniz. Çünkü o suçu tekrarlıyor. Suçlunun suçu mahkum edecek zihin eğitiminden geçmesi lazım. Şartlı salıverilenlerin de böyle bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Esas olan insanın mutlu olmayı başarabilmesidir.’ diye konuştu. Felsefe danışmanlığı konusunda Üsküdar Üniversitesi’nin çalışmaları olduğunu belirten Prof.Dr. Ömerustaoğlu, ‘Felsefi danışmanları yetiştirmek için üniversite olarak multidisipliner yapımız çok uygun. Psikiyatristler, psiklojik danışmanlar, psikoanalitikçiler ve felsefeciler burada. Böyle bir yapı içinde en ideal düzeyde felsefi danışmanları yetiştireceğimize inanıyorum.’ şeklinde konuştu. EĞİTİMAJANSI.COM

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:27 Ekim 2014

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.