Eşim beni sürekli aldatıyor

On yedi yıllık evliliğimi yıkmak istiyorum, fakat yapamıyorum. Eşim sürekli beni aldatıyor ve ben kimseye anlatamıyorum. İki tane çocuğum var. Aldattığını kabul ediyor ama boşanmak istemiyor.

 CEVAP Evliliklerin sürdürülmesinin güç, yıkılmasının kolay olduğu söylenir. Oysa bir evliliği bitirme kararı vermek de, bitirmek de sanıldığı kadar kolay değildir. Belirtilen durumda evliliğin fiilen yıkılıp yıkılmadığını eşlerin birlikte değerlendirmesi gerekir. Belki sözü edilen, evliliğin resmen sona erdirilmesidir. Erkek aldatıyor, bunu kabul ediyor ve boşanmaya yanaşmıyorsa, erkekle ilgili ciddi sorunlar var demektir. Hukuksal yönden boşanmayı istemese de, kusurlu taraf olduğu için görüşünün herhangi bir değeri yoktur. Böyle bir durumda kadının önündeki seçenekleri mantık ve duygu dengesi içinde değerlendirerek karar vermesi gerekir. Bu seçeneklerden bazıları şunlar olabilir: Erkeğin aldatmayı kesin olarak bırakması ve bunu sürdüreceği güvencesini vermesi; erkekle kadının evliliklerini ve geleceğini birlikte değerlendirip karar vermesi; bir evlilik terapistinden yardım alma girişimi; kadının boşanma konusunda karar vermesi. Bu ve benzeri seçenekleri kadın gözden geçirip birinde veya birkaçında karar vermesi ve uygulaması uygun olur.

SORU Ben lise 2 öğrencisiyim. Yıllardır annem babam kavga eder ama son 5 senedir kavga yok ve ben çok mutluyum. Ama şimdi  tartıştıkları zaman kokuyorum ve titriyorum, kafama her şeyi takıyorum, nerdeyse delireceğim.

CEVAP Yaşadığımız olaylar belleğimizde depolanır. Depolananlar yalnız olayın nasıl olduğu ve onunla ilgili düşünceler değil, aynı zamanda duygulardır da. Her olayın veya anının duygusal bir ögesi de vardır. Olayların sürekli olarak yaşanması, bu olayla ilgili düşünce ve duyguların yerleşmesine neden olur. İnsan zihni ve bedeni benzer durumlara karşı hazırlık yaparak önlemini alır. Benzer bir olay ortaya çıktığında veya olayın ortaya çıkma olasılığı görüldüğünde zihnimiz ve bedenimiz hemen savunmaya geçer. Böylece olayın yaratabileceği tehlikeli sonuçları azaltmaya veya gidermeye çalışır. Burada belirtilen belirtiler bu anlamda savunma çabalarıdır. Ancak bu belirtiler yalnız anne-baba tartışınca ortaya çıktığı için geçicidir ve anksiyete belirtileri olarak kabul edilmelidir.

SORU Ben bel fıtığı için MR'a girecektim ama orası kapalı yer olduğu için sanki orada nefesiz kalacağım gibi oluyorum; hemen çıkıyorum ve çekinemiyorum. Bu yıllar önce de olmuştu, küçük bir odada misafirlikte yerde yatmak için yer hazırlamıştılar ve ben bir türlü uyuyamadım ve oradan kalktım bir de arabaların arka kısmında da duramıyorum.

CEVAP Korkuların değişik türleri vardır ve bunlardan biri de, kapalı yer(de kalma) korkusudur. Yaşadığımız korku sıkıntı yaratıyor; günlük, aile, iş/okul yaşamımızı etkiliyor; o yerlerden kaçınmamıza neden oluyorsa, bir rahatsızlık olarak değerlendirilir. Bu durumda tedavi gerekir. Kimi zaman yaşam nadir karşılaşılan durumlarda korku yaşanabilir. Bunlar nadir olduğu için insanın işlevselliğini pek bozmaz. Bu nedenle tedavi konusu tartışılabilir. Burada belirtilen durum çok nadirse, yalnız bu durumlarda geçici olarak sakinleştirici/yatıştırıcı ilaçlar kullanılabilir.