Erkeklerde aşırı yeme sendromu

Erkeklerde de aşırı yeme sendromu var. Peki bu sendrom nasıl düzelir. İşte aşırı yeme sendromu.

Erkeklerde de aşırı yeme sendromu var. Peki bu sendrom nasıl düzelir. İşte aşırı yeme sendromu.

Andrew Walen, bir saat içinde 70 tavuk kanadını mideye indirdikten sonra, bir sorun olduğunu fark etti. Aşırı yeme sendromundan muzdaripti ve yeme dürtüsü üzerinde kontrol sağlayamıyordu. Şu anda 39 yaşında olan Maryland, Columbia'dan psikolog Walen, "Sonunda hissizleşiyor ve kendimden nefret ediyordum. Kafamdaki ses sürekli 'Sen işe yaramazın tekisin' deyip duruyordu ve ben yine yemeğe yöneliyordum" diyor. Walen, "haftada en az iki kere, kontrolden çıkmış gibi hissederek iki saatlik bir zaman dilimi içinde çok miktarda yemek yeme" şeklinde tanımlanan aşırı yeme sendromuyla mücadele eden 8 milyon Amerikalıdan biri. Anoreksiya ve bulimia teşhisi konan kişilerin yüzde 10'u erkek olsa da, aşırı yeme her iki cinsi de neredeyse eşit derecede etkileyen bir sorun. 18 ila 65 yaşları arasındaki 46 bin 351 kadın ve erkek arasında yapılan bir araştırmada, kadınların yüzde 11'i, erkeklerinse yüzde 7,5'i yemek yerken kontrollerini kaybettiklerini belirtti. Araştırmanın yazarlarından Richard Bedrosian, "Erkekler arasında kontrolsüz yeme, stres, obezite, depresyon ve verimsiz bir iş hayatıyla doğrudan ilişkili" diyor. Ancak aşırı yeme sendromu, kadınlar için çeşitli zorluklar teşkil etse de, bir "kadın hastalığı" olarak gördükleri bu sendrom için nadiren tedaviye yönelen erkekler, daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. "The Good Eater" kitabının yazarı olan 49 yaşındaki Ron Saxen, "Erkekler genelde herhangi bir nedenden ötürü yardıma başvurmuyor" diyor. Saxen, en kötü dönemlerinde günde 10 bin ila 15 bin kalorilik hamburger, patates kızartması, çikolata, dondurma ve şekerleme yiyor, bunları yarım saat arayla tüketiyordu. Aşırı yeme sendromundan muzdarip olanların yüzde 70'i şişman ya da obez ama erkeklerde fazla kilo, kültürel olarak kadınlara kıyasla daha kabul edilebilir bir şey. Saxen, 40 yaşına geldiğinde nihayet bir psikologa görünmeye karar verdi. Artık yemek yerken kontrolünü kaybetmese de, iyileşme sürecinin halen devam ettiğini söylüyor. Erkeklerin çok azı oburluk ve duygusal çöküntü arasında bağlantı kurabiliyor. Walen da tedavi görmek zorunda kalanlardan. 2006'dan beri "kontrolünü tamamen kaybederek" yemeğe saldırmadığını ancak zaman zaman ipin ucunu kaçırdığını söylüyor. New York'ta bulunan psikiyatri kliniği Reeds Center'ın kurucusu ve direktörü olan Sarah J. Parker, bilişsel davranış terapisinin, kontrolsüz yiyenlere yönelik en başarılı tedavi seçeneği o lduğunu söylüyor. Tedavi genelde, bozulmuş düşünce biçimini tespit etme ve kişinin beslenme, uyku ve egzersiz alışkanlıklarını izleme üzerine odaklanıyor. Kontrolsüz yemek yiyenlerin çoğu, gün içinde besin tüketimlerini kısıtladıkları ve geceleri aşırı yedikleri için, onların günde ü ç a na ö ğün v e b ir a ra öğünle beslenmesini sağlamak hedefleniyor. Ekim 2011'de The Journal of Consulting and Clinical Psychology dergisinde yayımlanan bir araştırma, bilişsel davranış tedavisi gören hastaların yüzde 51'inin tedaviden bir yıl sonra eski beslenme alışkanlıklarına geri döndüklerini ortaya çıkardı. Parker, "İnsanlar kontrolsüz yeme alışkanlıklarından tamamen kurtulabiliyor mu? Ayda bir kere tıka basa yemek, kabul edilebilir mi? Bazıları bunu bir iyileşme olarak algılıyor" diyor. Uzmanlara göre en büyük zorluk, erkekleri ortaya çıkıp tedavi olmaya ikna etmek. Parker, "Bugün tıp öğrencilerini eğitiyor olsaydım, onlara 'Obez hastalarla zayıflama programlarını tartışırken, aşırı yeme alışkanlıkları olup olmadığını mutlaka sorun' derdim" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:03 Eylül 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.