Depresyon ve Aile

Ağır depresyonda olan kişilerde geleceğe dair ve çevresindeki aile bireylerine karşın olumsuz düşünceler hakimdir. Ağır depresyonda olan kişilerde geleceğe dair ve çevresindeki aile bireylerine karşın olumsuz düşünceler hakimdir.  İçlerine kapanık, enerjileri düşük ve sosyal yaşamdan uzaktırlar. Bu nedenle de aile bireyleri onları ne kadar günlük yaşamın içine sokmaya çalışsada bu gayretlerinin sonucunu alamamak aile bireylerinin de stresli olmalarına sebep olur. Dikkat dağınıklığı, aşırı hassasiyet, kendini değersiz hissetmeleri nedeniyle bulundukları ortamda ki kişilerle ilişkilerini zorlaştırır. Kendilerini güçsüz hissetmeleri ve karamsar algılayışları nedeniyle de yardım almak da aynı zamanda bu kişiler için oldukça zordur. Bu noktada  aile bireyleri  hayatlarının merkezine depresyonda olan kişiyi rahatlatmak ve olumsuz düşüncelerinin gerçek olmadığını anlatmakla geçirdiklerinde  bu kişiler anlaşılmadıklarını hissederler. Kişiyi zorlamak da çaresiz hissetmesine neden olur ki bu da durumu çıkmaza sokar. Eğer burda depresyon yaşayan kişi çocuksa ebeveynin günlük yaşamdan uzaklaşmış halleri, mutsuzluk, karamsarlık, sorumluluklarını yerine getirememesi çocuğa sevilmediğini, değersiz görüldüğünü hisettirebilir.  Aile üyelerinin depresyonun kendi başına üstesinden gelme çabaları sonuç vermez. Hastalığın derinleşmesine neden olur. Aile içi yaklaşımlar ve ilişkiler konusunda bir uzman psikologdan yardım almak gerekir. Bu noktada her ailenin kendine has bir yapısı vardır. Bu yapı içinde stresle nasıl başa çıkıldığı, durumun diğer aile bireylerini nasıl etkilediği ve nasıl yaklaşıldığı üzerinde durmak gerekir.