Bağımlılıktan kurtulabilirsiniz

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz bağımlılıktan kurtulmanın yollarını anlattı. Bağımlılıktan kurtulabilirsiniz.

Prof. Dr. Nesrin Dilbaz bağımlılıktan kurtulmanın yollarını anlattı. Bağımlılıktan kurtulabilirsiniz.

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi, NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz bağımlılıktan kurtulmanın yollarını PSİKOHAYAT Dergisinin son sayısında anlattı.

BAĞIMLILIKLA İLGİLİ BİLGİ ALIN

Öfkeniz sizi bunaltıp insanlardan uzaklaştırabilir. Siz insanlardan uzaklaşmadan, öfkeniz sizden doğru ve kalıcı bir şekilde uzaklaşabilir. Bağımlılık, hem bedensel ve ruhsal alanda ortaya çıkan klinik tablo hem de uzantıları olan toplumsal sorunlarla beraber düşünüldüğünde, çağımızın en önemli sağlık sorunu olmaya aday görünüyor. Bu özellik gerek toplumun her kesimini ilgilendirmesi gerekse bir toplumdan diğerine sınır tanımaz yaygınlığı nedeniyle her geçen gün daha da büyük anlam taşıyor, taşıyacak. Çünkü sorun, yalnızca madde kullanan bireyi değil o bireyin içine doğduğu aileyi, ailenin parçası olduğu toplumu ve giderek o toplumda kültürel yapı özelliklerinden ekonomik işleyişe kadar geniş bir alanı ilgilendirmekte ve etkilemektedir. Çocuk, ergen ve genç erişkinlerde görülen madde bağımlılığı sorunu, başlangıçta yaşanan problemler nedeniyle ortaya çıkan iç sıkıntısı ve kaygıyı azaltmak için yaşanıyor gibi görünse de kısa bir süre sonra kendi başına diğer tüm sorunların toplamından daha önemli olmaya başlar. Önemli bir toplum sağlığı sorunu olan madde kullanımı ve bağımlılığı mücadelesinde amacımız hiçbir madde kullanımına başlanmamasını sağlamak, sağlık ve yaşam kalitesini yükseltmek, madde kullanmadığı için gencin kendinden gurur duymasını sağlayarak madde kullanmayana destek olmak, madde kullanan ve bağımlı olanları da tedavi ve rehabilite ederek sağlığından sorumlu bireyler olmalarını sağlamaktır.

MADDE KULLANIMI ORANLARI HIZLA ARTIYOR

Son yıllarda tüm Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde ergenler ve gençler arasında alkol ve yasadışı madde kullanımında bir artış söz konusudur. Bu ergen grupları genellikle okul devamsızlığı yapanlar, depresyon veya yıkıcı davranışı olanlar, evden kaçanlar, adalet sistemi içine dahil olmuş olanlar, sıklıkla bar, kulüp ve diskoya gidenlerden oluşur. Madde kullanımı ile ilgili risk faktörlerini üç grupta toplayabiliriz: 1. Biyolojik faktörler (Genetik faktörler gibi). 2. Psikolojik ve davranışsal faktörler (Emosyonel bozukluklar, öğrenme güçlükleri, dürtüsellik, davranış bozuklukları gibi). 3. Sosyal ve çevre ile ilgili faktörler (Ebeveynlerin madde kullanması, aile desteğinin az olması, akademik başarının düşük olması, akran ilişkileri, ekonomik ve sosyal desteğin olmaması vb.). Eğer bu faktörlerden bir tanesi dahi güçlü bir olumsuz etkiye sahip ise madde kullanma olasılığı yüksektir. Bu faktörlerden bir veya daha fazlası olumlu yönde güçlü ise genci madde kullanımına karşı koruyabilmektedir.

GENETİK BAĞIMLILIKTA ÖNEMLİ BİR ETKEN

Alkol bağımlılığı olan ana babaların çocukları, alkol bağımlılığının karmaşık genetik bir bozukluk olması nedeniyle yüksek risk taşıyan çocuklar olarak değerlendirilmektedir. Bu çocuklar yalnızca alkol bağımlılığı açısından değil, diğer psikopatolojiler açısından da risk taşımaktadırlar. Alkol bağımlılarının çocuklarında dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), karşı gelme bozukluğu (KGB), davranım bozukluğu (DB), depresyon ve anksiyete bozuklukları kontrol grubuna göre daha yüksek oranlardadır. Maddelerin, çeşitli psikiyatrik sorunlarda belirtileri giderme amaçlı kullanılması söz konusu olabilmektedir. Bunlar arasında en sık adı geçen sorunlardan kendilik değeri düşüklüğü, depresyon, DEHB, anksiyete bozuklukları, fiziksel cinsel ve duygusal istismar önde gelmektedir. DEHB erken başlangıçlı psikoaktif madde kullanımı açısından bir risk faktörüdür. Aile içinde madde kullanımı olan çocuklarda madde kullanımı daha sıktır. Aile üyelerinin madde kullanımı ile ilgili tutum ve düşünceleri olumlu yönde ise bu da risk oluşturmaktadır. Bu konuda ailenin toleransının fazla olması, uygun olmayan disiplin yöntemleri de madde kullanımını arttırmaktadır. Son yıllarda tüm Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde ergen ve gençler arasında alkol ve yasadışı madde kullanımında bir artış söz konusudur. Bu ergen grupları genellikle okul devamsızlığı yapanlar, depresyon veya yıkıcı davranışı olanlar, evden kaçanlar, adalet sistemi içine dahil olmuş olanlar, sıklıkla bar, pub ve diskoya gidenlerden oluşur. Madde kullanımı ve bağımlılığı mücadelesinde amacımız hiçbir madde kullanımına başlanmamasını sağlamak, sağlık ve yaşam kalitesini yükseltmek, madde kullanmadığı için gencin kendinden gurur duymasını sağlayarak madde kullanmayana destek olmak, madde kullanan ve bağımlı olanları da tedavi ve rehabilite ederek sağlığından sorumlu bireyler olmalarını sağlamaktır.

ÇOCUK VE GENÇLERDE ALKOL-MADDE KULLANIMI İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ

BİYOLOJİK FAKTÖRLER

Genetik özellikler; Alkol veya madde kullanımında aile öyküsü; Ailede dürtü kontrol bozukluğu, davranış bozukluğu, duygudurum bozukluğu veya antisosyal kişilik bozukluğu öyküsü.

PSİKOLOJİK VE DAVRANIŞSAL FAKTÖRLER

Nörokognitif değişiklikler; Duygudurum bozuklukları; Anksiyete bozuklukları; Dürtüsellik; Öğrenme güçlükleri; Sosyal becerilerde düşüklük; Madde kullanımı ile ilgili olumlu tutum ve davranışlar; Hostilite ve agresyon; Düşük benlik saygısı;  İsyankarlık; Olumsuz yaşam deneyimleri; Davranış bozuklukları; Çabuk öfkelenme; Fiziksel travma; Erken başlangıç

AİLESEL FAKTÖRLER

Ailede alkol, madde kullanımı ya da kumar sorunu olması; Ailenin alkol ve madde kullanımı ve kumara karşı olumlu tutumu; Aile desteğinin az olması; Ailenin çocuğunu izlemede yetersiz olması; Özellikle öğrenme güçlüğü ve davranış problemi olan çocuklara karşı ebeveyn becerilerinin etkisiz olması.

OKULLA İLİŞKİLİ FAKTÖRLER

Akademik başarı; Olumsuz, disiplinsiz ve güvensiz bir okul ortamı; Öğretmenin beklentilerinin düşük olması; Madde kullanımına karşı açık bir okul politikasının olmaması; Okul sorumluluğunun olmaması; Sınıfta içine kapanık ya da agresif davranışlar sergileme.

ARKADAŞ FAKTÖRÜ

Arkadaşlarının madde kullanması ve bulundurması; Alkol, madde kullanımı ve kumarı onalayıcı tutum ve davranışlar; Davranış bozukluğu olan arkadaşlarının olması; Arkadaşları tarafından reddedilme; Sosyal becerilerinin zayıf olması.

TOPLUMSAL FAKTÖRLER

Ekonomik ve sosyal olanakların kısıtlı olması; Eğitim olanaklarının yeterli olmaması; Yüksek suç oranının olması; Yüksek göç oranı; Toplumsal normların alkol ve madde bağımlılığı ve kumara izin vermesi. PSİKOHAYAT SAYI 11

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Haziran 2012Yayınlanma Tarihi:08 Mayıs 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.