Baba, anne çocuk ilişkilerinde yıpranmayı önlüyor

Aileler dikkat! Baba, anne çocuk ilişkilerinde yıpranmayı önlüyor. Dr. Barış Önen Ünsalver baba ve çocuk ilişkisinin çocuğa psikolojik yansımalarını anlattı.

Aileler dikkat! Baba, anne çocuk ilişkilerinde yıpranmayı önlüyor. Dr. Barış Önen Ünsalver baba ve çocuk ilişkisinin çocuğa psikolojik yansımalarını anlattı.

Babanın bebeklik ve okul öncesi dönemine bakıldığında anne ve çocuk arasındaki ilişkiye giren bir üçüncü kişi olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Feneryolu Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Dr. Barış Önen Ünsalver, babanın varlığıyla çocuğun anne dışında başkalarının da olduğunu gördüğünü söyledi. Ünsalver babanın anne ve çocuk arasındaki ilişkideki yıpranmaları da onarmaya yardımcı olduğunun altını çizdi. Dr. Barış Önen Ünsalver; “Anneye destek veren baba annenin kendisini dinlendirmesine alan yaratır. Anne şefkat ve çocuğun hayatta kalması için gerekli temel ihtiyaçlarını sağlarken baba çocukla daha çok oyun oynar, bazen rekabete girer. Baba, çocuğun yarışmacı olması ve bağımsızlaşmasında destek veren kişidir.

 

 

Baba, çocuk ve genç için özgürleşmenin yolunu açan ya da kapayan, bağımsızlaşmanın aracısı, güvenliğin koruyucusu, hayatı kolaylaştıran bir figürdür.

ÇOCUK DENİNCE NEDEN AKLA İLK OLARAK ANNE GELİYOR DA BABA GELMİYOR?

Gebelikten itibaren anne ve bebek arasında yaşanan ilişkinin yoğunluğu ve bebeğin doğum sonrası anneye bağımlılığı göz önüne alındığında zaten hayatın ilk yılları anne ve çocuk ilişkisi ön planda gidiyor. Toplumsal rollerden biri olan babanın ekonomik imkanları sağlamak zorunda olması çocukla baba arasındaki ilişkiyi daha da uzaklaştırabiliyor. Kültürel olarak da babaların çocuklarla fazla duygusal ilişkiye girmeden uzaktan (mesela uyurken öpmek gibi) sevmesi onay görüyor. Kültür babanın soğuk ve otoriter duruşunu destekliyor. Babanın arka planda kalması çocukta özgüven sorunlarına neden oluyor. Babanın yetersizliğinde, çocuk, içe kapanık, çekingen ya da tersine öfkesini kontrol etmekte zorluk yaşayan, saldırgan, sınırsız bir yapıda olabiliyor.

BABALARIN YAPTIĞI BAZI HATALAR NELERDİR?

- Günümüzdeki babalar kendi babalarıyla yaşadıkları olumsuzlukları çocuklarına yaşatmamak adında fazla tolerans gösterebiliyor. Çocuğu arkadaşı gibi görüp çocuğun yaşına uygun olmayan bilgilerle karşılaşmasını kolaylaştırabiliyor. - Sınır koymakta güçlük çekip her istediğini hemen yaparak çocukların talepkar ve tatminsiz olmasına zemin hazırlayabiliyorlar.

- Aşırı çalışan babalar çocukla yeterli bir duygusal bağ kuracak vakit oluşturamıyor. Baba bir atm makinesi gibi algılanıyor. - Duygusal olgunluğa erişmemiş babalar çocukla rekabete girebiliyor. Özellikle genç çocuğu gibi giyinip onun alışkanlıklarına özenen babalar görebiliyoruz. - Bazı babalar çocukla aralarındaki ilişki bozulmasın diye sorunlu davranışların çözümüyle ilgili sorumluluktan kaçınıyor ve çocuğu anneyle baş başa bırakabiliyor. Çocuk anne ve babayı iyi-kötü polis gibi görebiliyor bu durumda. - Bazı babalar da çocuklarından yüksek başarılar bekleyip çocukların taşıyabileceğinden fazlasına zorlanmasına neden oluyor ve sonuçta çocuklar ya tükeniyor, utangaç bir yapı geliştiriyor ya da diğer insanlarla kurdukları ilişkilerde zorlayıcı ve buyurgan olup sürekli bir yetersizlik duygusu taşıyorlar.

BABA ÇOCUĞA NASIL DAVRANMALI?

-Çocuklara öğretmen gibi ders verir tonda konuşmayın. -Onlara sorgu memuru gibi sorular sormayın. -Gözlerinin içine bakın, fiziksel temas kurun, okşayın, öpün. -Korkularını endişelerini sorun, karşılaştığınız cevaplar karşısında paniğe kapılmayın, çocuğunuzun yaşadığı güçlükleri kabullenin. -Korkuları ve güçsüzlüklerini cezalandırmayın çözüm bulmaları için yardım edin. - Bağışlayıcı olun. -İşinizden bahsedin. -Eşinize sevginizi gösterin ki çocuk kendisini bir sevgi ağacının meyvesi olarak görebilsin ve -kendisinden memnun olsun. -Eşinize duygusal ve fiziksel olarak destek olun.”

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:16 Mart 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.