Arzularını Dizginlemek de Bir Gelişimdir

Popüler psikolojide insan aklının tetiklenmesi ve insan iç dünyasında motivasyonunun artması için “insanın kendini beğenmesi” teşvik edildi. İnsana ham iyi duyguların bilinçsiz bir biçimde verilmesinin birçok sakıncalarını son yıllarda görmeye başladık. Pozitif düşünce bilinçli bir çerçeve içinde insan psikolojisi üzerinde bilgisi olmayan kişilerce verildiğinde veya kişiliği hazır olmayan bir insana verildiğinde mantık hataları yapılmaya başlanıyor. Yanlış uygulamalar sonrasında daha iyi bir iş bulma arzusu ile işinden ayrılan, eşinden boşanan, manik bozukluk hastalığı tablosu ile psikiyatri kliniklerine başvuran olgulara sıklıkla rastlamaya başladık ne yazık ki. İnsana özgüven aşılayıp onu tetiklemekte kullanılan yöntem “olumluyu kabul edip olumsuzu atmak”tır. Bu teorik olarak çok mantıklı görünmesine rağmen pratikte hiç de gerçekçi değil. Çünkü insan ruhu, birbiri ile çelişen ve çatışan dürtü ve düşüncelerin bir karmaşasından meydana gelmektedir. İnsan her zaman kendini iyi hissedemeyeceği gibi her zaman kötü de hissedemeyecektir. Kendisini kötü hissettiren her dürtü ve olayı duygusal taciz olarak düşünüp onu reddetmek ve yok saymak yıkıcı bir güç haline dönüşüyor. Kişisel gelişim metotları doğru kullanılmadığında ortaya burnu büyük, içindeki olumsuzlukları çevreye veya geçmişindeki insanlara yansıtan pasif-agresifler çıkıyor. İnsanları iş hayatında veya özel yaşamında iyi ve başarılı yapmak için “kendini beğenmiş pasif-agresifler” ortaya çıkarılmamalıdır. Kanaatimce NLP gibi popüler psikoloji ile uğraşan kişilerin bilmesi gereken şey şudur: Asıl başarı çelişkili içgüdü,duygu,dürtü ve düşünceler yığınını işleyip, hamur haline getirip etik ve üretken bir biçimde düzenleyip kişinin ihtiyacına sunmaktır. Böyle becerisi olmayanların bu işe soyunması, berberin ameliyat yapmasına benzer. Bu bakımdan kişisel gelişim metotlarının nasıl kullanılacağı konusu gerçekten çok önemlidir. Bunun doğru yapılmasının ilk basamağı insan psikolojisi, kişilik yapılarının dikkate alınmasıdır; her insanın ayrı bir dünya, farklı bir yapı olduğunun unutulmamasıdır. Bütün insanlar biyolojik olarak cinsel arzular, barınma, sağlıklı yaşama ve saldırganlık dürtüleri ile donanmışlardır. Her insanın utanç verici ve uygunsuz arzularıyla birlikte sağlıklı ve güven içinde yaşama isteği vardır. Uygunsuz dürtülere dur demeyi ve onu denetlemeyi öğrenmek, daha iyi yaşamak için sağlık kurallarına dikkat etmek ruh sağlığını önemsemek ve psikolojiyi iyi tutmak kişilik gelişiminde çok önemlidir. Kendisini geliştirmeyi önemli bulan kişiler daha rahat, sağlıklı ve bilgece yaşamak için eğitime gereken değeri verir, saldırganlık dürtülerini de yanlış kullanmaktan sakınırlar. Sürekli gelişmeyi, kendini aşmayı hedefleyememiş insanlar kendilerini kırgın, ihanete uğramış, yanlış anlaşılmış ve suçlu hissettikleri zaman çeşitli kisveler altında saldırılar yaparlar. Gülerken ısıran kişiler genelde bunlar arasından çıkar. Bu bakımdan kişilerin kendilerini eğiterek olumsuz duygularının farkındalığını sağlayıp kabullenmeleri çok yararlıdır. Bu olumsuz duygularını ifade edebilmeleri çözüm yolunu açar. Bu kişiler sadece sağlıklı yaşamak için değil ego doyumu olarak saldırganlık dürtülerini, kin, öfke, kıskançlık, düşmanlık gibi duygularını başkalarına yöneltmekten kendileri alıkoyarlar. Bununda ilk adımı değişmeyi istemek ve bunun için uğraş vermektir. Benlik algısı, ideal ben, benlik saygısı kavramlarını bilerek kişisel gelişim çalışmasına başlamak gerekir. Benlik algısı kişinin o anda kendini değerli, değersiz, yeterli, yetersiz, seven, sevilen olarak algılayabilme gibi kendini tanıma kapasitesidir. İdeal ben kişinin ego idealindeki hedeflediği benlik imajıdır. İkisinin sınırlarını gerçekçi olarak görebilmek benlik saygısını oluşturur. Kişisel gelişimle uğraşanların bu gerçeklik duygusunu bozmamaya özen göstermeleri gerekir. KAYNAK: Kişisel Gelişim Dergisi Şubat 2004

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:11 Kasım 2011Yayınlanma Tarihi:10 Haziran 2006

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.