Adli bilimler uzmanı var ama lisans eğitimi yok!

Günümüzde adli bilimler önemli. Adli vakalar, yaşanan acı olayların çoğu adli bilimler uzmanının çabalarıyla aydınlatılıyor.

Günümüzde adli bilimler önemli. Adli vakalar, yaşanan acı olayların çoğu adli bilimler uzmanının çabalarıyla aydınlatılıyor. Cinayetler, onların sayesinde faili meçhul olmaktan çıkıyor. O nedenledir ki ülkenin asayiş ve güvenliğinde, suçlunun adalete teslim edilmesinde adli bilimler uzmanının yeri çok önemde. Mahkemeye sundukları bilimsel, objektif verilerle adaletin doğru tecelli etmesi adına Adaletin temel yapı taşlarından biri onlar.

sabanozdemir1Ülkemizde bugün adli bilimler geldiği nokta itibariyle parmak izinden çok daha ötesine geçti, bu gerçek. Artık, çıplak gözle görülemeyen lekeler tespit ediliyor, saç telinden kimlik tespiti, bir ısırıktan ısırık sahibinin bilgilerine rahatlıkla ulaşılabiliyor. Öyle ki bugün, bilgisayar ortamında kilometrelerce uzaklıkta yer alan olay yerine sanal ortamda bağlanıp, orada kaliteli olay yeri incelemesinin yapılabileceği dahi konuşuluyor. Adli bilimler alanı gelişiyor. “Her suç bir kanıt bırakır” , “Kusursuz Cinayet Yoktur” söylemleri ise boşuna değil. Aslında her cinayetin ya da suçun aydınlatılabileceğinin günümüzde mümkün olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak bu ne tam donanımlı teknolojik cihaz ne de adli bilimler uzmanının göstereceği pozitif telaş ve çabayla mümkün. Tek başına hiç biri yeterli değil. Bugün teknoloji de kalifiyeli adli bilimler uzmanı da bir arada bulunmak zorunda. Adli bilimler ülkemizde çok yol kat etse de Avrupa ülkelerinin birçoğu ve özellikle de ABD’nin çok gerisinde. Yürümemiz gereken çok daha yolumuz var. Özellikle de yetişmiş insan gücünde. Geçtiğimiz haftalarda ÜLKE TV Artı Eksi Programında Türkiye’de Adli Bilimleri ve Dünyada adli bilimlerin geleceğini konuştuk. Alanında çok önemli iki isim konuğum oldu. Türkiye’nin bu alanda marka ismi Prof. Dr. Sevil Atasoy ve ABD’nin Sevil Atasoy’u kabul edilen Pensilvanya Devlet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Reena Roy canlı yayında konuğum oldu. Reena Roy da Prof. Dr. Atasoy gibi 30 yılından fazlasını bu alana adamış biri. Adli Bilimlerin geleceği adına mücadele etmişler. Hala da ediyorlar. Programda bazı söylemleri çok önemsedim. O nedenle de burada paylaşmak, kayda geçsin istiyorum. Söz uçar, yazı kalır düşüncesiyle... ABD’de yıllardır olmasına rağmen Türkiye’de hala Adli Bilimler Lisans Eğitimi verilmiyor olması ne üzücü. Neden acaba diye düşündüm. Nedenini de sordum, aşağıda paylaşacağım yeri geldiğinde... Türkiye, ABD ve Avrupa ülkelerinden adli bilimlerde geri olmasının en büyük nedenlerinden biri yetişmiş insan gücünün olmayışı yukarıda da dikkat çektiğim üzere. Aslında bu tesadüf değil ülkemiz adına bakıldığında. Çünkü bu alanda ülkemizde lisans eğitimi veren bir kurum hala yok. Herhangi bir alanda uzmanlaşmakta lisans eğitimi malum çok önemli. Kişilerin temelden, genç yaşta bu eğitimi almaları, teorik ve pratik imkanı bulmaları o kişiyi alanında uzman yapar. Teorik eğitim uygulamayla da birleştiğinde başarı ancak gelir. Oysa ülkemizde bugün bu alanda sahada görev alan adli bilimler uzmanlarına bakıldığında birçoğunun lisans eğitiminin ya fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimler ve ya sosyoloji, antropoloji, hukuk, psikoloji gibi sosyal bilimler alanlarında eğitimli kişiler olduğunu görüyoruz. Reena Roy ve Prof. Dr. Sevil Atasoy’un da özellikle vurgulamak istedikleri buydu program boyunca. Adli Bilimlerde Lisans Eğitiminin önemi... Ülkemizde bazı üniversitelerde yer alan Adli Bilimler Enstitülerinde bu alanda yüksek lisans ve doktora eğitimleri verilirken lisans eğitiminin olmaması gerçekten de düşündürücüydü. Neden lisans eğitimi yok sorusunu yönelttiğimde Atasoy’a; Bundan tam 32 yıl önce İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Adli Tıp Enstitüsünü kurduklarında bu alanın öğretim üyelerini yetiştirmek için yüksek lisans ve doktora ile başlamak zorunda kaldıklarını belirtti. O dönemde ısrarla lisans eğitimi telaffuz edilmesine rağmen öğretim üyesi bulunamayacağı kaygısıyla lisans eğitimi açamadıklarını ifade etti. Peki ya şimdi diye sorduğumda Atasoy’a: Lisans eğitimi için şimdi tam zamanı. Artık 3 kuşak geçti, bu alanda eğitim verebilecek kalifiye akademik kadronun olduğunu söyledi. Eeee daha ne duruyoruz ki öyleyse... Adli Bilimlerde lisans eğitimi ve uygulama imkânları önemli. Çünkü adli bilimler yüksek lisans ve doktorada programlarında doğrudan doğruya uygulama imkânı olmuyor. O nedenle de lisansın muhakkak uygulamacılarla birlikte yürümesi gerekiyor. Teorisi de pratiği de liseden hemen sonra gençken öğrenilmesi gerekiyor. Atasoy bugün, Adalet Bakanlığı ile geliştirilecek içerik kapsımda ihtiyaç neyse o yönde kriminalistler yetiştirilebileceğini söylüyor. Ülkemizde bu alanda bir lisans eğitiminin uluslararası eğitim turizmini de ciddi katkı sağlayacağı ortada. Çünkü sadece bizim ülkemizde değil coğrafyamızda da adli bilimlerde lisans eğitimi verilen bir ülke yok. Bu yönde bir eğitim verilmesi halinde ülkemize ciddi yönde yabancı öğrenci akımı olacaktır. Uzun lafın kısası... Adli Bilimler Lisans Eğitimi Önemli Çünkü! Bugün ABD’de adli bilimler uzmanları; kan ve parmak izi görüntülerini inceleme tekniklerini, mahkemede nasıl şahit olacaklarını, nasıl doğru rapor yazacaklarını, kanıtları nasıl toplayacaklarını, bunları nasıl belgeleyeceklerini, kurşunları nasıl izleyeceklerini ve değerlendireceklerini ihtisas gerektiren pratik ile yoğunlaştırılmış eğitimle lisans aşamasında öğreniyor. Henüz lisans aşamasında DNA analizlerini gelişmiş laboratuvarlarda yapıyorlar. Mezun olduklarında ise sahada karşılaştıkları her türlü soruya anında cevap bulabiliyor... Ya Türkiye’de ...? sabanozde@gmail.com twitter/sabanozde

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:06 Temmuz 2015Yayınlanma Tarihi:19 Haziran 2014

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.