Panik ataksa aldatıyor olabilir

Kalbinin üzerine bir aslan oturmuş gibi hissetmek nasılsa, panik atak sahibi olmak da öyle bir şey” diye anlatıyor Çağrı.

Birkaç yıldır panik atak tedavisi gören 37 yaşındaki kreatif direktör Çağrı, nispeten toparlandığını anlatıyor. Ama bizimle paylaşmak istediği asıl konu, panik atağının sebebi; Ta en başa gidiyor anlatırken. Aşık olduğu kadınla evlendiği günlere… Aslında evlenmeye hemen hemen hiç niyeti yokken aşık olmuş ve Nihal’in evlenmek istediğini bildiği için de, kendi deyimiyle, evliliğe razı olmuştu, ilişkileri henüz 6 aylıkken evlendiler. Çağrı’yı panik atakla karşılaştıran gelişmeler de böylelikle başlamıştı. Bundan sonrasını kendi ağzından dinleyelim…

Nihal benim gördüğüm en güzel ve akıllı kadındı. Gözlerine bakmaya doyamıyordum adeta. Bir kokteylde tanışmıştık ve o akşamdan itibaren bir daha hiç ayrılmadık diyebilirim. Çok tutkulu bir ilişkiydi bizimki. Genellikle birlikteydik ama bazen de ayrı kaldığımız oluyordu. O zaman da sabahlara kadar telefonda konuşuyorduk. Hafta sonları ise şehir dışına kaçıyorduk. Birlikte zaman geçirmekten memnunduk yani. Bu tablo 3 ay boyunca sürdü ve mutluluğumuza hiç gölge düşmemişti ama bu üç ayın sonunda Nihal evlenmekten bahsetmeye başladı. Kesinlikle istemediğim, hatta hiç düşünmediğim bir şeydi evlilik. Şaşkındım bu sohbetlerden dolayı ama Nihal hiç vazgeçmiyordu ve ailesinin bu ilişkiyi evlilikle sonlandırmamızı beklediğini anlatıyordu. Evlilikle birlikte, daha çok beraber olacağımıza inanıyordu. “Birbirimizi bu kadar severken neden evlenmeyelim?” diye soruyordu. Haklıydı aslında ve benim kaçacak yerim yoktu. Neyse, karar vprdik vp tüm hazırlıklar tamamlandı. Nişandan sonra artık evliyiz, diye düşünmeye başladım. Kaçacak yeri olmayan mahkûmlar gibi hissediyordum kendimi. Karşımda sevgilim vardı ama ben ona eskisi gibi bakamıyordum. Tuhaf bir burukluk vardı içimde. Ve evlendik…

Aile ilişkileri ve baskılar

Nihal önceleri bendeki sorunu pek fark etmedi ama bir süre sonra aileler, yakın arkadaşlar ve onlara yapılan zorunlu ziyaretler beni iyice sıkmaya başladı. Zorunluluklar giderek vazgeçilmez görevler haline geldi. Bayram ziyaretleri, eş dost doğum günleri derken ben bu tür akşamlara ilişkin mazeretler uydurmaya başladım. İşlerim giderek uzuyordu. Bazen hafta sonları da işe dahil oluyordu. Oysa sevgiliyken ne sık görüşüyorduk. Nihal bunun farkındaydı.
Birkaç ay ses çıkarmasa da sonunda patladı ve kavgalarımız başladı. Onu çevremizi sarmalayan zorunlulukların nedeni olarak görüyordum ve kaçmanın yollarını arıyordum. O ise bir yandan kavga ederken diğer yandan da çocuk yaparak yakınlaşabileceğimiz gibi bir sanrıya kapılmıştı. Çevremiz de buna zorluyordu onu. işte tam bu günlerde tanıdım Fulya’yı…

Yeni sevgili, yeni heyecan

Pozitif enerjisi vardı. Sadece günü yaşamayı arzuluyor, sorumluluklardan kaçıyordu. Evli olduğumu bildiği halde benimle akşamları buluşmaktan kaçınmıyor ve evliliğime ilişkin tek kelime bile etmiyordu. Hep hayata ve hayatın hoş yanlarına ilişkin sohbet ediyorduk. Giderek kendimi ona yakın hissetmeye başladım. Haftada bir, iki olan buluşmalarımız arttı ve bir süre sonra kaçınılmaz sona doğru hızla ilerlemeye başladık. Akşamları, onun evinde geçiriyordum ve sabaha karşı yorgun argın eve dönüyordum. Nihal çok kötü durumdaydı. Bakımsız, sıkıntılı bir kadın olmuştu, yüzü hiç gülmüyordu artık ve giderek kilo alıyordu. Bu ise beni ondan daha da soğutuyordu. Nihal bir gün evden ayrılmak istediğini söyledi. Ne yalan söyleyeyim ki, mutlu oldum. Hiç yorum yapmadım, “Madem öyle istiyorsun git” dedim. Ve ertesi gün gitmişti. Hayatıma girdiği gibi çabuk gitmişti, içimde bir sızı fark ettim. Ama Fulya o sızıyı, sıkıntıyı geçirmeyi bildi. Bana çok iyi geliyordu çünkü.

Ve panik atak

Ancak mutlu günlerim çok kısa sürdü çünkü sahiplenmeyen, kendi hayatını yaşayan Fulya gitmiş yerine saldırgan, kıskanç ve çekilmez bir kadın gelmişti. Nihal’den acilen boşanmam gerektiğini aksi halde ona ilişkimizi anlatacağını söylüyordu. Bunlar neredeyse göz açıp kapa yana kadar olmuştu. Bir akşam arkadaşlarımızla oturup ilişkimize dair konuşurken birden bu konuşma kavgaya dönüştü. Herkesin önünde bağıra çağıra kavga ediyorduk ki, göğsüm sıkıştı, nefesim daraldı, kesinlikle nefes alamıyordum. İçimden bağırmak geliyordu ama kelimeler boğazımda tıkanıp kalıyordu. Bir yandan panik halinde “kurtarın beni” derken diğer yandan bir sevgilim olduğunu bile bilmeden benden ayrılmayı seçen karımı düşünüyordum. Onun gözleri aklımdan çıkmıyordu. Sormamıştı bile bana, “Birisi var mı hayatında?” dememişti. Gitmişti sadece ve ben onu arayıp sormamıştım bile. Şimdi ise karşımda kıskançlık krizleri geçiren beni boğan bir kadın vardı.

Panik atakla tanışma

Arkadaşlardan biri apar topar ambulans çağırdı ve en yakın hastanenin acilinin yolunu tuttuk. O geceyi hastanede geçirdim. Bütün tahlillerim yapıldı ama bir sorun bulamadılar. Sonra doktorlar benim bir psikiyatri doktoruna gitmemin faydası olabileceğini söylediler böylece pskiyatri dünyası ile tanıştım. Panik atağın nasıl bir sorun olduğunu, insanın suçluluk duygusunun ve yaşadığı aşırı heyecanın nasıl baskın çıktığını öğrendim. Ataklar birbirini izledi ve nihayet terapistim benden uzaklaşıp giden eşime durumu anlatmam konusunda beni ikna etti… Eşimle toparlaya-madık, ama ona anlatmak benim panik atağımın tedavisi için de faydalı oldu

Psikolog gözüyle:
Evli ve 2 çocuğu olan bir bey, sürekli kalp çarpıntısı, öleceğim, kriz geçireceğim diye sürekli bir korku ve kaygı ile gelmişti. Kalp ile ilgili olarak doktora gittiğinde anjiyo dahi yapılmış ve hiçbir fiziksel sorunun olmadığı söylenip psikiyatriste yönlendirilmişti. Psikiyatrist vasıtasıyla da stresini, bedensel şikayetlerini kontrol etmeyi öğrenmesi için bana yönlendirilmişti. Konuşunca, eşinin bilmediği bir diğer kadının olduğunu ve ondan da 2 çocuğu olduğunu anlattı. Diğer kadınla daha mutluydu ama yine de eşinden ayrılmak istemiyordu. Çocuklarının “Niye okuluma hiç gelmiyorsun, neden bu kadar çok çalışıyorsun?” dediğini ve onların da bu nedenden ötürü çok mutsuz olduklarını, kimseye bir şey disöyleyemediğini, fark edilirse her şeyi kaybedebileceğini anlattı. Son derece çaresizdi, uzun zamandır kaygılıydı.

Uzman Psikolog Yıldız Burkovik
Panik atak, aldatan erkeklerde daha sık ortaya çıkıyor.

Aldatan erkeklerde panik atağa rastlama olasılığı daha yüksek, diyorsunuz. Sebep korku mu, heyecan mı, nedir?
Gizli ve saklı bir olayı yaşamak insanı daha çok heyecana sevk eder. Başarma, başarılı olma, iki veya üç ya da birkaç kişiyi birden idare edebilme kolay bir durum değildir. Bu durumu sağlayabilmek stratejik bir hadisedir ve kişi bunu başardıkça haz duyar, kendisini güçlü hisseder. Sonra ikinci kişi, kendisine daha fazla zaman, sevgi ve şefkat istemeye başlar ve kıyaslamalarla sorumlulukların artışı devreye girer. Erkek veya kadın bir zaman sonra kaygı duymaya başlar. Ve aslında yasak bir ilişki başlangıçta tatlı bir heyecan iken sıkıntıya dönüşmeye doğru yol alır ve iç sıkıntısı kaygı diye adlandırılan anksiyete kendisini göstermeye başlar.

Sıkıntıyla, panik atağı birbirinden ayıran fiziksel özelikler neler?
Kaygı çoğaldıkça insanın nefesi de değişmeye başlar, sık ya da tutuk alınan nefesler düzeni bozar ve iç sıkıntısı derin düşünceyle birlikte karışınca, hatalı nefeslerle panik atak krizleri kendini göstermeye başlar…
Hatalı nefes kişinin kasılmasını, kaslarının gergin olmasını sağlar ve algılamada zorluklar, kaygının çoğalmasına sebebiyet verir; kalp çarpıntısı kendisini gösterir. Her an bir şey olacak hissi ve beklentisiyle panik duygusu artık daha belirginleşir.

Bu saptamaya nasıl vardınız?
Panik atak hastalarıyla yapılan görüşmelerde sıkıntının kaynağına inmeye çalışırız. Bu kaynağa baktığımda pek çok olayda altta aldatma sonrasında yaşanan panik ataklar dikkatimi çekti.
Panik atak söz konusuysa ‘evlilik dışı bir ilişkiniz var mı?’ sorusunu da mutlaka soruyorum. Aldatan kadınlarda ise durum daha çok mutsuzluk ve depresyona sebebiyet veriyor çünkü hayal kırıklığı ön plana çıkıyor.

ELELE DERGİSİ


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:17 Aralık 2011Yayınlanma Tarihi:13 Ocak 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.